Yazar Rasim Ozan Kütahyalı, Mavi Marmara davasında 4 İsrailli generale tutuklama kararı çıkarılmasının ardında Gülen cemaati olduğunu öne sürerek, İsrail'den bu kararı dikkate almayarak normalleşme sürecine devam etmesi gerektiğini ifade etti. Kütahyalı bu görüşün hükümetin resmi görüşü olduğunu ve hükümet içindeki kaynakların bu tezi desteklediklerini de yazdı.
Rasim Ozan Kütahyalı Amerikan merkezli Al Monitor gazetesi için kaleme aldığı İngilizce makalede "İsrail generallerine tutuklama emri çıkartan Gülen hareketi" olduğu iddiasını ortaya attı. Bir önceki yazısında, "Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşme sürecinde olduğunu yazmıştım." diyen Kütahyalı Türk mahkemelerinin İsrailli generaller için çıkardığı tutuklama kararının bu normalleşme sürecini tökezletecek "skandal" bir karar olduğuna vurgu yaptı.
BU SAÇMA KARAR DA NEREDEN ÇIKTI?
Kütahyalı bununla kalmayarak sözkonusu kararın Gülen hareketi tarafından aldırıldığını öne sürdü. Kütahyalı makalesinde Erdoğan, Gül ve Davutoğlu'na yakın kaynakların karardan dolayı şok olduğunu ve mantıklı bulmadıklarını aktardı. Kütahyalı, "Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkiler tam da olumlu bir yöne kaymışken, tazminat ve doğal gaz boru hattı ile ilgili anlaşmalar sağlanmışken bu saçma karar da nerden çıktı? Bu hiçbir zaman uygulanmayacak boş bir karardır ve Türkiye ile dalga geçilmesine sebep olur. Konuyu görüşmek için kararı duyar duymaz derhal Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Gül'e yakın isimlere ulaştım. İstisnasız görüştüğüm bütün kaynaklar mahkemenin kararından dolayı şaşkındı. Hiçbiri kararı normal ve mantıklı bulmadı. Sembolik bir mahkemede verilen bu gibi bir kararın, tam da normalleşme süreci devam ederken, ve aradan 4 yıl geçtikten sonra, uygulanmayacağı açık olan ve "neden "şimdi sorusunu" sorduracak dikkat çekici bir karar olduğunu söylediler."ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET: EVET KARARIN ARKASINDA GÜLENCİLER VAR
Kütahyalı makalesinin devamında, "Nereden çıktı bu karar?" sorusunu sorarak, "Bu kararı aldıran hala yargıda büyük bir etkisi bulunan Gülen hareketi miydi? Bu kararla Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesini engellemeye mi çalıştılar? Bütün görüştüğüm kaynakları bu soruya "Evet" cevabı veriyor" dedi.
Kütahyalı makalesinde hükümetin Gülen cemaatine yönelik iddialarını da uzun uzadıya anlatıyor. Hükümet ile Gülen cemaati arasındaki savaşı özetleyen Kütahyalı, "Hükümetin çıkardığı HSYK kanunu ile biraz kesintiye uğradıysa da Gülencilerin yargı içindeki etkinliği hala devam ediyor." notunu düştü.
ERDOĞAN HÜKÜMETİNİN GÖRÜŞÜ BU YÖNDE
Rasim Ozan Kütahyalı bunların kendi görüşleri olmadığını hükümet kaynaklarının ve karar alıcı mekanizmaların 4 İsrailli generalin tutuklanma kararına bakış açısının bu yönde olduğunu vurguladı. Kütahyalı hükümetin, Gülen hareketinin Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesini sabote ettiklerini düşündüklerini de sözlerine ekledi.
ERDOĞAN İSRAİLİ KORUR GİBİ GÖRÜNMEK İSTEMİYOR
Gülencilerin amacının Erdoğan'ın uluslararası desteğini bitirmek olduğunu öne süren Kütahyalı, "30 Mart sonrası Erdoğan hükümeti İsraille normalleşmeyi hedefledi. Her iki tarafta normalleşmeye hazır görünüyor. Her ne kadar hükümet mahkeme kararının Türkiye-İsrail ilişkilerini sabote etmek adına Gülenciler tarafından kurulan bir tuzak olduğunu bilse de, hükümet yetkilileri bunu resmi ağızdan açıklamayacak. Çünkü Erdoğan ve arkadaşları 10 Ağustos'un arefesinde İsrail'e sahip çıkıyor görüntüsü vermek istemezler. Zira Türk toplumu Mavi Marmara konusunda hala hassasiyetini koruyor." dedi.
İSRAİL VE TÜRKİYE NORMALLEŞMEYE DEVAM ETMELİ
Kütahyalı makalesinin sonunda şu ifadeleri sözlerine ekledi: "Türkiye-İsrail ilişkilerinde normalleşme devam etmelidir. Erdoğan hükümetinin yakın zamanda değişme ihtimali yok. İsrail bunu Erdoğan hükümetiyle ilişkileri tamir etmede bir fırsat olarak görmeli, Erdoğan da İsrail ilişkilerinin 2009 öncesindeki seviyeye yükseltme konusunda hassasiyet göstermelidir"
