KKTC'de trafik kazasında anne ve babasını kaybeden Remzi Selçuk, kazanın aydınlatılması için yetkililerden yardım istedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 20 Ekim 2016'da Girne -Alsancak çevre yolunda Doğan Selçuk'un kullandığı MT 583 plakalı motosiklet ile kırmızı ışık yandığı halde anayola dikkatsizce giriş yaptığı öne sürülmüş, önüne çıkan Mesut Doğan'ın aracına çapması sonucu olay yerinde feci şekilde can verdiği belirtilmişti. Aynı motosiklette yolcu olarak bulunan eşi Saadet Selçuk da kazanın bir hafta aradan sonra hayat mücadelesine yenik düşmüştü.
Polis raporunda oluş sebebinin motosiklet sürücüsü Doğan Selçuk'un kırmızı ışık ihlali yaptığı şeklinde kayıtlara geçmiş ve kazanın ardından tutuklanan Mesut Doğan, mahkemeye çıkarıldıktan sonra serbest bırakılmıştı.
Olayda hayatını kaybeden Doğan-Saadet Selçuk Adana'dan yaşadığı ekonomik sorunlar yüzünden KKTC'ye uzun yıllar önce gelerek yerleşmiş üzücü bir kaza sonucu da karı-koca hayatlarını kaybetmeleri neticesinde geride kalan çocuklarının derin üzüntüsüne sebep olmuştu. Yaşanan trafik kazası ile ilgili İHA muhabirine ulaşan oğul Remzi Selçuk elim kazanın aydınlatılmasını istedi. Selçuk, kaza yerinde herhangi bir görgü tanığının bulunmasının kazanın seyrini değişeceğini belirtti.
Remzi Selçuk kazayla ilgili olarak yetkili makamlara başvurduklarını ancak sonuç alamadıklarını ifade etti. Selçuk, "Görülen o ki birileri bu kazanın arkasında duruyor, ne oldu ne bitti anlamadık. Polisin tuttuğu raporda aracın ön tarafı komple hasar görmüş ve hala suçlu ölen babam gözüküyor. Bize verilen polis raporunda babam ile aynı motosiklette arkasında oturan annem Saadet Selçuk'un emniyetli kullanıma uygun değildir deniliyor? Soruyorum bir insanın motosiklet arkasında nasıl bir emniyet kemeri uygulanıyor. Bunu ben bile bilmiyorum" dedi.
Annesinin motosikletteyken kasklı olduğunu babasının da ehliyeti olduğunu ifade ederek, "Babamın tüm evrakları tamam olmasına rağmen kaza ile ilgili hiçbir şey elde edemedik" diye konuştu.
Elindeki hastane raporlarını gösteren oğul Selçuk, "Burada yazan bilgilerde de gözüküyor ki trafik kazasında Annem Saadet Selçuk'un Genel vücut travması yoğun kemik kırılması ile birlikte beyin ödemi geçirerek babamın vefatından bir hafta sonra annemizi de kaybettik" ifadesini kullandı. Selçuk, "Bize söylenen 60-65 kilometre hızla aracın çarptığı. Aracın 65 kilometre hızla çarptığına dair tespiti neye göre yapıldığını bilmedikleri ortada güvenlik kamera kayıt görüntülerinin de olmadığı ortada bir şahit var diyorlar böyle bir şahit olup olmadığı konusunda herhangi biri de ortada olup olmadığını bulamıyoruz.
Remzi Selçuk, babasının trafik kuralları konusunda hassas olduğunu babasının çocukluğundan beri motosiklet kullandığını ifade ederek, "Şimdi kalkmışlar bize ellerinde herhangi bir kanıt olmadan babam kırmızı ışıkta geçtiğini ve ellerinde herhangi bir ispatları da olmadığını söyledi" diye konuştu. Raporun neye göre hazırlandığı sorusuna Remzi Selçuk, "Biz avukat ile görüştüğümüz de bize birileri bu olaya el atıyor içeriden kapatılmaya çalışıyor. Biz olayın şokunu atlatamadığımız için ne dedi ise tamam dedik ona tamam buna tamam dedik aradan bir yıl geçti daha sonra kendi avukatımız ile tekrardan görüştüğümüz de avukat olayı kafasında bitirmişti. Avukatın bize söylediği biz olayı araştırdığımızda bu trafik kazasında kimsenin elli olmadığını işte polis raporu burada diyerek bir anda olayı kapatmaya gitmesi bize inandırıcı gelmedi ve inanmıyorum" şeklinde konuştu
"Türkiye'deki yetkililere seslenen Remzi Selçuk, burada yalnız ben ve kardeşim kaldık. Dünyada bir Annem ve birde babam vardı onları da kaybettim. İnsanın bir dalı olması gerekiyor bizim tutunduğumuz dal kırıldı. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyorum. İstiyorum ki başka Doğan'lar, Saadet'ler yaşamasın bu olayı bizim gibi garip insanlar ortada kalmasın" diyerek sözlerini tamamladı.
