İzmir'de yaşayan 45 yaşındaki A.T., 20 yıl önce ev hanımı L.T. ile evlendi. Evliliklerinden bir kız çocuğu dünyaya gelen çiftten A.T., yaklaşık 3 yıl önce karaciğer kanseri olduğunu öğrenip tedavi görmeye başladı.

Hastanede 3 ay tedavi gören A.T. taburcu oldu. Ancak doktorlar tekrar nüksedebileceğini söyleyip, sürekli gözetim altında olması gerektiğini belirtti.

Hastalıkla boğuşmasına rağmen zamanının büyük bölümünü üniversite sınavlarına hazırlanan 19 yaşındaki kızıyla geçiren  A.T. geçtiğimiz ay hayatının şokunu yaşadı.

HAYATI KARARDI

Senelerdir ikinci çocuğu istemesine rağmen bir türlü çocuk sahibi olamayan A.T. doktora gitmeye karar verdi.Doktorlar, bir dizi testten geçen A.T.’ye doğuştan gelen bir hastalık nedeniyle kısır olduğunu ve çocuk sahibi olmasının imkansız olduğunu söyledi.

EŞİ İTİRAF ETTİ

Bu gerçek karşısında şoke olan A.T. gözyaşı içinde eve koştu. Eşini sorguya çeken A.T. “kızım T.T. başkasından, sana söylemeye cesaret edemedim” cevabı aldı. Deliye dönen talihsiz adam, “19 yıl neden sakladın” diye bağırdığı eşini hırpaladı.

Annesini tercih etmedi

Talihsiz adam, gerçeği kızına söylemek istedi ancak yüreği dayanmadı. İki kutu hap içti. Son anda hastaneye kaldırıldı. Anne L.T. eşinin intihara kalkışması üzerine gerçekleri kızı T.T.'ye söyledi. Şoka giren genç kız, 19 yıl "babam" diye sarıldığı A.T.'nin durumuna dayanamayıp aynı haplardan bir kutu da kendisi içti.

Baba kız tedavilerinin ardından taburcu edildi. Çift tek celsede boşandı. Genç kız, bir daha annesinin görmek istemediğini belirtip, babasıyla memleketine gitti.

Anne polise gitti

Anne L.T. “Eski eşim, kızımın aklını çeldi, eve gelmiyor” diye polise şikayette bulundu. Ancak kızın yaşı büyük olduğu için bir işlem yapılmadı.