• BIST 9733.92
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 31 °C
  • İzmir 27 °C

Kılıçdaroğlu: Bir daha Başbakan demeyeceğim

Kılıçdaroğlu: Bir daha Başbakan demeyeceğim
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Çanakkale'de halka hitap etti.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çanakkale mitinginde yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bundan böyle "Başbakan" yerine "Başçalan" diyeceğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, "Kendime söz verdim bir daha o adama Başbakan demeyeceğim. Onun adı ne! Başçalan!" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları

AKP'ye oy verenlere sesleniyorum. Siz yolsuzluklarla mücadele edeceğim diye söz veren bir partiye oy verdiniz. Yasaklarla mücadele edeceğim diyen partiye oy verdiniz. Yoksullukla mücadele edecek partiye oy verdiniz. Ama herşey meydanda artık. Sizin için değil cebi için çalışan bir iktidarla karşı karşıyasınız. 

Kendime söz verdim bir daha o adama Başbakan demeyeceğim. Onun adı ne! Başçalan! 

Siyasete atıldığım gün malvarlığımı internet siteme koydum. Alın terimle kazandığım mal varlığım. Herkesin zengin olmasını isteriz. Tek bir koşulla alın teriyle kazanılacak. Başçalan mal varlığını açıkladı mı? Çocukalrının kardeşinin mal varlığını açıkladı mı? Başçalan'a bir tavsiyem var. Benimle uğraşmayı seviyor. 

Eskiden derdim ki erkeksen çık telvizyonlara karşıma. Artık bir hırsızla karşı karşıya gelmeme izin vermezsiniz heralde. Bir hırsızla televizyon kanalında yan yana gelmemi uygun görürmüsünüz? Ben de uygun görmem. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenle nasıl yan yana geleyim! 

Tek başına da değil aile boyu götürüyor. Sabahın köründe telefon ediyor. Oğlum ne var ne yok diyor. Oğlum diyor şuralarda şuralarda arama yapılıyor. Oğlan hala uyanmadı bir daha söyle baba diyor. Aynı gün paraları sıfırla diyor. Kardeşini gönderiyorum sana diyor. Amcanı dayını çağır yeğenini çağır diyor. Onlar da sıfırlasınlar diyor. Bakın arkadaşlar. Eğer bu adama ben başçalan diyorsam bir nedeni var. Boşuna başçalan denmez. Aile boyu götürüyorlar. Sloganları öyleydi zaten. Büyük Düşünün diyorlardı. Yani Büyük götürün diyorlardı. E bunlar da büyük götürüyor. 

Geçenlerde bir konuşma yapmış başçalan... 

Artık adı Başçalana çıkan bir insanın Türkiye Cumhuriyeti'nde başbakanlık koltuğuna oturmaması gerekir. Buradan çanakkaleden söylüyorum. Sende ar varsa haya varsa utanma varsa Allah korkusu varsa o koltuktan derhal ayrıl...

Oğllum sıfırladınız mı diyor. 30 Milyon avro kaldı baba sıfırlayamadık diyor. 30milyon avro.. 30 milyon avro... Emekli kardeşlerim sizin aylığınız neden düşük? Birisi 30 milyon götürürse fatura size çıkar. Çiftçi kardeşim ürettiğinizin karşılığını niye almıyorsunuz? Çünkü bir adam 30 milyon avro götürüyor. İşsiz kardeşlerim neden iş bulamıyorsun? Eğer bu hırsızlar iktidarda kalırsa yine işsiz kalmaya devam edeceksin. 

Gün kendimize gelme günüdür. Gün Türkiyeyi ayağa kaldırma ülkemize sahip çıkma demokrsaiye sahip çıkma günüdür. Eğer bunları yaparsak babalarımıza dedelerimize şehitlerimize verdiğimiz sözü yerine getirmiş oluruz. AKP'ye oy veren yurttaşlarımıza sesleniyorum gün helal süt emmişlerin iktidara taşınması günüdür. 

Başçalan her soruya cevap veririm diyor. Her soruya cevap verebilir mi? Hani bir bakan vardı. 700 bin liralık kol saati takıyor. Kimden aldı? Zarrab'tan aldı. Bir bakan vardı oğluna telefon ediyor. Oğlulm diyor kaç lira var. Baba 3-5 kuruş var diyor. Oğlum kaç lira var... Bir trilyon civarında para var diyor. Şimdi bunların tamamı doğru. Tamamı gerçek. Bir bankanın genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar gerçek. Artık bunlar örtülemez. Dünyanın hiçbir ülkesinde devletini soyan bir başbakan başbakan olarak kalamaz. Namuslu insanlar oraya oturur hırsızlar değil!

Dünyanın her tarafında konuşuluyor. Bir hırsız başbakan konuşuluyor. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir şeye izin vermemek gerekir. Bizim için 30 mart önemlidir. Türkiye'yi hırsızlardan temizleyeceğiz. Güç birliği yapmamız lazım. Geçmişte AKP'ye Doğru yola Anavatan'a oy veren yurttaşlarım olabilir. Hepsine sevgim var. Gün farklı bir gündür. Ayrışma değil beraber olma günüdür. Türkiye'yi haramilerden temizleme günüdür. Gelin hep beraber Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinde birleşelim. Gelin hep beraber ülkemiz için çalışalım. Gelin hep beraber ülkeyi aydınlığa çıkaralım. Gelin hep beraber dünyaya bizi rezil eden bu başçalandan Türkiye'yi kurtaralım. Gelin demokratik yollardan bunların hesabını soralım. Demokrasi budur... 

Esnaf temiz bir Türkiye mi istiyor. Adres belli... Çiftçi, emekli, işçi temiz bir Türkiye mi istiyor. Adres belli. Adres altı ok. Adres Cumhuriyet Halk Partisi, adres değişimin partisi, Türkiye'nin partisi..

Eğer bir ülkede o ülkenin başbakanı ve bazı bakanları birlik olup devleti soyuyorlarsa bilin ki o ülkede farklı bir yönetim var. Türkiye'de bir dikta yönetimi olduğunu defalarca ifade ettim. Başındaki kişinin de bir diktatör olduğunu ifade ettim. Onların temel özellikleri var. Birinci özellikleri diktatörler dini siyasete alet ederler. Manevi duyguları siyasette kullanırlar. Yeri geldiğinde camilerde içki içiliyor diye iftira atarlar. Çünkü diktatörlerin temel özelliği insanları ayrıştırmaktır. Kavgayla beslenirler kanla beslenirler yalanla beslenirler diktatörler. O nedenle en büyük özellikleri dini siyasete alet etmektir. Oysa herkesin inancına saygılıyız. Benim başımın üstüne. Hiç kimseyi inancından ötürü ötekileştirmedik. saygı gösterdik ve göstereceğiz. Altını çiziyorum. Kimsenin giysisiyle uğraşmadık ve uğraşmayacağız. Türkiye'de mi yaşıyorsun benim başımın üstünde yerin var. 

Önce halk zenginleşecek. Halkın cebi para görecek. Hakça bölüşeceğiz. Çalışacağız alın teri dökeceğiz ve hakça bölüşeceğiz. Diyarbakır'da İzmir'de Edirne'de Trabzon'da biri işsizse önce benim çocuğum değil önce o çocuklar iş bulacak! 

Diktatörlerin diğer özelliği daha var. Halkın doğru haber alma kanallarını tıkarlar. Medyaya müdahale ederler. Şimdi Alo Fatih dönemi başladı. Alo Fatih hemen bu yayını kesin diyor. Yaşar Nuri konuşuyor hemen kesin diyor. Alo Fatih emredersiniz efendim derhal keseceğiz diyor ve kesiyor. Havuz gazeteleri... Onları almayacağız. O gazetelerin altında başçalan var. Bakın geldiğimiz noktaya bakın. Bu gazetelerden birinin genel yayın yönetmeni banka genel müdürüne telefon açıyor Süleyman 2 milyon eski parayla 2 trilyona ihtiyaç var diyor. Gönder çalışanların maaşını ödeyeceğim. O banka bir kamu bankası. Bu ülke insanının alın teri var. Tüm mülkiyeti kamuya ait. Sen kendi bankanın genel müdürüne mi telefon ediyorsun. Ona telefon edemez. Gerçeği görün diye söylüyorum. Şimdi onlar kamu bankalarından besleniyorlar.

Bütün medya patronlarına çağrı yapıyorum. Ya adam gibi yayın yaparsınız ya da gün gelir biz hesabını sorarız! Sizin göreviniz halka doğruları anlatmaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşuyoruz. Başbakanın trilyonları nasıl sıfırlayın diye yaptığı konuışmaları veriyoruz. Korkudan yayın kesiyorlar. Korkmayacaksınız yürekli olacaksınız. Unutmayın bu ülkede CHP var!

Diktatörlerin bir özelliği daha var. Yalan söylerler. Bakın Hitlere dünyanın yalanını söylemiştir. Başçalan da öyle. Camide içki içildi dedi yalan çıktı. Cami imamı hayır yok böyle bir şey bu camide içki içilmedi dedi. Kabataş'ta başıörtülü bir kadıncağıza sözde 100 kişi saldırmış. Üstleri çıplak dövmüşler altı aylık çocuk. O da yalan çıktı. Görüntüler çıktı hayır rapor var diyor. Gözüme mi inanayım sana mı? Sen zaten yalancısın! O da yalan çıktı. 

Urla'da villalar... Hani iki villa uğruna devletin valisini satan adam... Efendim o villalar diyor 35 yıldır orada var diyor. Google'a baktık 2 yıl önce bile orada yok o villallar. Peki neden yalan söylüyor? Halkı kandırmak için! En son yalanı ne!? Oğlu Bilal'le konuşuyor. 5 ayrı konuşma. Bakın bugüne kadar yayınlanan konşmalardan hiçbirisine bu sahtedir demedi. İlk kez başçalanın konuşmaları çıkınca önce bir sessizlik.. Herkes bir şok yaşadı. Bir başbakan bunu yapabilir mi? Kimse kulaklarına bile inanamadı. Resmen devlet soyuluyor. Çıktı ertesi gün bu montajdır dedi. Ben çıktım Ağrı Dağı ne kadar gerçekse bu konuşmalar da o kadar gerçektir dedim. Sen zaten hırsızlık yapıyorsun. Bilmeyen mi var bu ülkede... Herkes biliyor bunu. Sonra ne oldu? O havuz medyası efendim amerikadan şu firma açıklama yaptı montaj diye... En son amerikalılar da dayanamadı biz hiçbir açıklama yapmadık kardeşim kim diyor bunu diyor. Amerikalı söylüyor bunu ben daha ne söyleyim!

Şimdi daha güzel bir şey... Manisa'da genç bir arkadaşımız üniversite öğrencisi. Çantasında bir bez var. Üstünde hırsız var yazıyor. Üstünde isim yok ama savcı sen Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret etmişsin diyor. Bir yerde hırsız sözü geçtiği zaman akla kimin geldiğini herkes biliyor siz de biliyorsunuz artık. Allah aşkına bu ülkenin en azından nüfusunun yarısı o adamın hırsız olduğuna inanıyor. Eğer bir ülkenin nüfusunun yarısı bir başbakanın adı yolsuzluklara ve rüşvete bulaştığına inanıyorsa o kişinin orada kalmaması lazım. O kişinin izzeti ikbal ile görevinden ayrılması lazım. Yargıya gidip aklanması lazım. Hçibir şey çalmadım demesi lazım. Demiyor ama. Savcıları değiştirdi polisleri emniyet müdürlerini değiştirdi. Valileri değiştirdi. 

Ne yaparsan yap ne söylersen söyle... Artık bu yolsuzluğun üstü örtülemez. 

Sadece Türkiye'de rezil olmadı. Bütün dünya bundan bahsediyor. Yolsuzluk yapan bir başbakandan bahsediyor. Dün Fransız gazeteci geldi yanıma. Kullandığı deyim şu.. Başçalan diyor. Bütün dünya literatürüne başçalan olarak geçti. Benim merak ettiğim şu... Bir insan şu veya bu şekilde töhmet altında kalırsa başkasını suçlamaz. Aklanmak ister. Geçmişte olmuştur bu. Bakanlar olmuştur. Hemen istifa etmişlerdir beni yüce divana gönderin aklanmak istiyorum demişlerdir. Sonra da aklanmışlardır. Ama bunlar tam tersini yapıyorlar. Telefon ediyor belgeleri yok edin. Öğütücü getiriyorlar belgeleri yok etmek için. Paraları sıfırlayın.. Neyin parasını sıfırlayın. Miktarı tam bilmiyoruz ama 1 milyar dolar diyorlar... Bilal oğlan 30 milyon euro kaldı sıfırlayamadık diyor. Bir başbakanın evinde bu paranın ne işi var!

Herkes bu seçimlerde elini vicdanına koyup sandığa öyle gitsin!

85 milyar dolar yolsuzluğun boyutu. İnsaf ya insaf. Kaç köprü yol yapılır bu parayla. Onun için söylüyorum birleşe birleşe güçleneceğiz. 30 Mart'ta Türkiye kazanacak...

http://www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim