CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Rıza Sarraf'ın havuz medyasının tv ve gazetelerine çıkarılmasına sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Şimdi parlatıyorlar Rıza Sarraf'ı... Aile fotoğrafında da yeri var.. Son balkon konuşmasında bütün üçkağıtçılar vardı. Ailesi vardı bakanlar vardı. Rıza Sarraf'ı da o balkona alsınlar. Şimdi cari açığı kapattı diyor. Bence bakanların cari açığını kapatmıştır. Zaten rüşvetin adı cari açığı kapatmak olmuş. Bir bakan arıyacak "cari açığımı kapatır mısın?" diyecek. Hemen gelecek çikolata kutuları...
Hayırsever işadamı, büyük ihracat yapmış cari açığı kapatmış. Bu adam sanayiciydi de haberimiz mi olmadı? İhracat mı yaptı? 700 milyarlık kol saati vermenin adı cari açık kapatmak olmuş. Çıkarıyorsunuz Sarrafı, arkasında fon olarak Türk bayrağı kullanıyorsunuz. En ağrıma giden de bu oldu. Bir sahtekarın arkasına Türk bayrağı fon olarak kullanarak onu meşru gösterme asla mümkün olmamalı. Havuz medyasından bunun hesabını soracağız.
Alo Süleyman 2 milyon gönder diyordu ya... O da Rıza Sarraf'a telefon açmıştır. Seni televizyona çıkaracağız 2 milyon gönder cari açığı kapatalım demiştir. Sizin açığınızı kapattırmayacağız, havuz medyasına bunun hesabını soracağız." dedi.
Sarraf'ın heykelinin dikilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, " Bu medya Rıza Sarraf'ı tv ve gazetelerine çıkarıyor. Neymiş çok hayırsever bir iş adamıymış. Neymiş Türkiye'nin cari açığının yüzde 15'ini tek başına kapatan adammış. Samimi söylüyorum Rıza Sarraf'ın heykelini dikmek lazım. Zafer Çağlayan anıtı var meclis kavşağında. 700 milyarlık saati alan bakanın anıtı. Onun yanına mutlaka Rıza Sarraf'ın heykelinin olması da lazım. İkisi bir arada olsun. Bir heykel yetmez. İkinci heykeli içişleri bakanlığına dikilmeli. İçişleri bakanı önüne yatıyordu ya hani. Böyle güzel bir heykel olabilir. Önüne yatarken... Bir tane de Maliye'nin önüne dikmek lazım. Cari açığın yüzde 15'ini kapatmış. Böyle güzel adamı nerden bulacaksınız? Birinin cebine para sıkıştırırkenki heykelini dikeceksiniz. Bir tane de Başbakanlığın önüne... Zarraf'ın elinde çikolata kutusu Başbakan'a "Bana yeni bakanları verir misin?" diyor olacak..." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları
Taksim'de 34 kişi hayatını kaybetti. Bugüne kadar katilleri yakalanmadı. İnsan kendi tarihine sahip çıkmalı. Bu anılmayacak da ne anılacak. Bırakın insanlar nerede istiyorsa bayramını kutlasın. Kimsenin burnu kanamaz. Ama siz baskı uygularsanız kavga çıkar. Herkesi bu konuda dikkatli olmaya davet ediyorum.
Yarın 23 Nisan. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Saltanata karşı içerde bağımsızlık için içerde verilen mücadele... Ana eksen ise milletin egemenliği bunun için mücadele yapıldı. Halkla beraber halk için mücadele edildi. Amasya Genelgesi'nde, "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" denilmiştir. Gazi Meclisimizden ulusal kurtuluş savaşımızın mücadelesi verilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları şunu unutmamışlardır. Meydanlarda kazanılan zaferler ekonomik zaferle taçlandırılmazsa zaferler sürekli olmaz. O nedenle ilk işlerinden birisi İzmir'de İktisat Kongresi'ni toplamak olmuştur. Ekonomik zaferlerin çıkışı aranmıştır. Nasıl yapacağız sorusu sorulmuştur. Hepsi savaş meydanlarından ayaklarında çizmeyle gelmiştir. Ekonoomi eğitimi görmemişlerdi. Yoksul bir ülkeydik okuma yazma oranı çok düşüktü. Ülkeyi çağdaş bir ülke haline getirmenin mücadelesini verdiler. Çok önemli kararlar alındı. 15 Ağustos 1925... Kayseri'de Uçak fabrikası temeli atıldı. Kayseri'de uçak yapacağız denildi. İstikbal göklerdedir denildi.28 Mayıs 1927 Sanayiye teşvik kanunu çıkarıldı. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçmek istediler. Altyapısını oluşturmak için kanun çıkarıldı. 11 Eylül 1924 medeni kanun uygulamaya konuldu. Türkiye'nin uygarlaşmasının yolu yasalardan ve kadın erkek eşitliğinden geçiyordu. 11 Kasım 1928'de millet mekteplerini kurdular. Yüz binlerce kişi okuma yazma öğrendi. Hayatı öğrendiler. 1930'da Merkez Bankası kuruldu. Bir devlet düşünün, kendi parasını yabancı bankalara bastırıyor. ilk kez milli paramızı basma özgürlüğüne kavuştuk. 1933'de birinci beş yıllık kalkınma planı hazırlandı. 1934'te kadına seçme ve seçilme hakkı geldi. Madem kadınlar oy kullanacaktı kadın erkek eşitti o zaman kadın da seçilmeliydi. 3 Mayıs 1934... 1925'te uçak fabrikası temeli atıldı 9 yıl sonra Kayseri'den kalkan ilk uçağımız Ankaraya indi. Kendi uçağımızdı bu. Türkiye uçak ihraç eden bir ülke konumundayd 1930'lu yıllarda. 1937'de Haliç'te ilk türk denizaltısının omurgası yerleştirildi. Kendi denizaltımızı yapmaya başladık. 1939'da Aydın'da 4 bin topraksız köylüye toprak dağıtıldı. Toprak reformunun küçük bir nümunesi... Osmanlının borçları son kuruşuna kadar ödendi. Kimseden borç almıyorlar. Osmanlı'nın borçlarını da ödüyorlar. Son kuruşuna kadar ödediler. 22 Eylül 1947 MB bir açıklama yapıyor. Merkez Bankası'nın kasasında 176 ton altın var diyor. Osmanlı borcunu ödeyip merkez bankasında 176 ton altını olan bir ülke haline gelmiştir.
Ulusal egemenlik bayramı bu hafta... Nereden nereye geldiğimizi anlamak için anlatıyorum bunları.
17 Aralık'ta bir olay oldu. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Bir tarihin arka odasına bakın bir de şimdiye bakın. Her kuruşun hesabını veren bir yönetime bakın, her kuruşu nasıl hortumladım diyen bir yönetime bakın.
Geldiğimiz nokta iç açıcı değil. o dönemde de yolsuzluklar olmuştur belki. Ama hiç kimse affedilmemiştir. Yolsuzluğa bulaşanlar yüce divana gönderilmiştir. 1927 ve 1928'e bakabilirsiniz. Onlara ne iftiralar atılıyor bugün. Onlar mütevazi yaşadılar. Onlar kendilerini halka adadılar. Dünyalık yapalım diye mücadele etmediler. Savaş meydanlarında boşuna alın teri dökmediler. Devleti soyanlar bugün karşımızda. 17 Aralık sürecinden sonra bir gerçeği gördük... Soyulan Türkiye gerçeğini gördük. Bir yabancının dört bakanı nasıl satın aldığını gördük. Rüşvetin nasıl çalıştığını gördük.
Diyor ki 17 Aralıkta bize darbe yapıldı. Ne darbesi kardeşim ne darbesi? Hangi darbe? Darbelere karşı bir siyasal parti olarak söylüyoruz en büyük acıyı çekmiş bir parti olarak söylüyoruz, hangi darbe? 17 Aralık'ta eğer oğluna telefon edip paraları sıfırlatıyorsa oturup bütün yurttaşların düşünmesi lazım. Bir tarihe bakın bir de şimdi bakın. Onlar mı namuslu bunlar mı? Onlar mı halktan yana bunlar mı? Onlar mı kul hakkı yiyordu bunlar mı? Onlar mı Türkiye için çalışıyor bunlar mı?
Madem ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. O zaman milletin bunu düşünmesi lazım. Erdoğan'ın haberi yoktur demesin kimse... Bunu söyleyenin önüne 3 sayfalık MİT raporunu koyarız. 18 Nisan 2013... Tarihini verdim. Devletin soyulduğunu Erdoğan'a söylüyorlar. 8 Ay sonra 17 Aralık oluyor.... Paraların nasıl dağıtıldığı var. Başbakan uyarılıyor. Bunu duyarsa millet hükümet zor durumda kalır diyor. Ama hiçbir şey yapılmıyor.
Önce bunu vicdanlarınıza bir sorun. Tarihimizle sorgulayalım. İnançlarımızla sorgulayalım. Bu hafta soruşturmayla ilgili görüşmeler başlayacak. Şimdi soruşturma komisyonları kurulacak. Neyin yalan neyn gerçek olduğu belgeleriyle ortaya çıkacak.
Bir havuz medyası var. Temel özelliği iktidar yandaşlığı yapmak. Ne derse koşulsuz destek vermektir ve yolsuzluğun üstünü kapatmaktır. Bu medya Rıza Sarraf'ı tv ve gazetelerine çıkarıyor. Neymiş çok hayırsever bir iş adamıymış. Neymiş Türkiye'nin cari açığının yüzde 15'ini tek başına kapatan adammış. Samimi söylüyorum Rıza Sarraf'ın heykelini dikmek lazım. Zafer Çağlayan anıtı var meclis kavşağında. 700 milyarlık saati alan bakanın anıtı. Onun yanına mutlaka Rıza Sarraf'ın heykelinin olması da lazım. İkisi bir arada olsun. Bir heykel yetmez. İkinci heykeli içişleri bakanlığına dikilmeli. İçişleri bakanı önüne yatıyordu ya hani. Böyle güzel bir heykel olabilir. Önüne yatarken... Bir tane de Maliye'nin önüne dikmek lazım. Cari açığın yüzde 15'ini kapatmış. Böyle güzel adamı nerden bulacaksınız? Birinin cebine para sıkıştırırkenki heykelini dikeceksiniz. Bir tane de Başbakanlığın önüne... Zarraf'ın elinde çikolata kutusu Başbakan'a "Bana yeni bakanları verir misin?" diyor olacak...
Şimdi parlatıyorlar Rıza Sarraf'ı... Aile fotoğrafında da yeri var.. Son balkoın konuşmasında bütün üçkağıtçılar vardı. Aile vardı bakanlar vardı. Rıza Sarraf'ı da o balkona alsınlar. Şimdi cari açığı kapattı diyor. Bence bakanların cari açığını kapatmıştır. Zaten rüşvetin adı cari açığı kapatmak olmuş. Bir bakan arıyacak "cari açığımı kapatır mısın?" diyecek. Hemen gelecek çikolata kutuları...
Hayırsever işadamı, büyük ihracat yapmış cari açığı kapatmış. Bu adam sanayiciydi de haberimiz mi olmadı? İhracat mı yaptı? 700 milyarlık kol saati vermenin adı cari açık kapatmak olmuş. Çıkarıyorsunuz Sarrafı, arkasında fon olarak Türk bayrağı kullanıyorsunuz. En ağrıma giden de bu oldu. Bir sahtekarın arkasına Türk bayrağı fon olarak kullanarak onu meşru gösterme asla mümkün olmamalı. Havuz medyasından bunun hesabını soracağız.
Alo Süleyman 2 milyon gönder diyordu ya... O da Rıza Sarraf'a telefon açmıştır. Seni televizyona çıkaracağız 2 milyon gönder cari açığı kapatalım demiştir. Sizin açığınızı kapattırmayacağız, havuz medyasına bunun hesabını soracağız.
