• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 20 °C

'Kaza namazları cemaatle kılınabilir'

'Kaza namazları cemaatle kılınabilir'
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, imamla aynı vaktin namazını kılıyor olmak kaydı ile kazaya kalan namazların cemaatle kılınabileceğine hükmetti.

 Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, imamla aynı vaktin namazını kılıyor olmak kaydı ile kazaya kalan namazların cemaatle kılınabileceğine hükmetti.

Sanal alemde vatandaşların dini sorularını cevaplandıran Din İşleri Yüksek kurulu, "Kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir mi?" sorusunu değerlendirdi. Kurul, namazın belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farz olduğu için, bir mazeret olmaksızın tembellik ve ihmal yüzünden namazı vaktinde kılmayan kimsenin günahkar olduğuna dikkat çekti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Hz. Peygamber (sav) uyuyakalma ve unutmayı bir mazeret kabul etmiş ve bu iki sebepten biriyle bir namazın vaktinde kılınamaması durumunda, hatırlanıldığı vakit kılınmasını söylemiştir. Hz. Peygamber'in (sas) bu hususta, ‘Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, hatırladığı vakit o namazı kılsın; o vakit, kaçırdığı namazın vaktidir’ ifadesini kullanmıştır. İmamla aynı vaktin namazını kılıyor olmak kaydı ile kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir (Merginani, el-Hidaye, I, 58; Huraşi, Şerhu Muhtasar-ı Halil, II, 39). Nitekim Hendek savaşının zor şartları altında Rasulüllah (sas) dört vakit namazı kılma fırsat bulamamış; bilahare şartlar uygun hale gelince de bu namazları ashabına cemaatle kıldırmıştır."

Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında, Abdullah bin Mesud’un olayla ilgili rivayeti şöyle anlatıldı: "Müşrikler, Hendek Savaşı’nda Rasulüllah’ı dört vakit namaz kılmaktan alıkoydular. Nihayet, gecenin bir kısmı geçtikten sonra Bilal ezan okudu ve kamet getirdi; Hz. Peygamber ikindiyi kıldırdı; sonra Bilal kamet getirdi, Hz. Peygamber akşam namazını kıldırdı; sonra Bilal yine kamet getirdi, Hz. Peygamber yatsı namazını kıldırdı."

BİR NAMAZ HEM KAZA HEM SÜNNET NİYETİ İLE KILINABİLİR Mİ?

Kazaya kalmış namazların kazası ile meşgul olmanın, revatip (farz namazlara bitişik olan) sünnetlerin dışındaki bir nafile namaz kılmaktan önemli ve öncelikli olduğunu hatırlatan Yüksek Kurul, “Ancak vakit namazları ile birlikte kılınan düzenli nafileler (revatip sünnetler) ve teravih namazı imkanlar ölçüsünde kılınmalıdır. Hz. Peygamber (sas) bir hadislerinde, ‘Kulun kıyamet günü ilk hesaba çekileceği konu, farz namazlardır. Eğer bunlar tamamsa işi kolaylaşmıştır. Farzlarda eksiği varsa, 'bakın bakalım, nafile namazı var mı?' buyurulmaktadır. Kılınacak namazın ne olduğu kesin olarak tayin edilerek niyetlenilmesi gerekir. İki niyetle bir namaz kılınamayacağı gibi, namaz kılarken birden çok namaza niyet edilmez. Hem kaza namazına, hem de vaktin sünnetine birlikte niyet edilirse bu namaz, kaza namazı olur. Hem kaza namazı hem de vaktin sünneti kılınmış olmaz."

KAZAYA KALAN NAMAZLAR KILINIRKEN, YENİ VAKTİN EZANI OKUNURSA BİR SAKINCA OLUR MU?

Kaza namazı kılarken her hangi bir vaktin ezanının okunmasının, kılınmakta olan kaza namazına zarar vermeyeceğinin vurgulandığı kurul kararında, vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi için belli bir vakit olmadığı hatırlatıldı. Kerahet vakitleri dışında her zaman kaza namazı kılınabileceğine işaret edilen açıklamada, bazı vakitlerde bir kısım ibadetlerin yapılmasının yasaklandığı dile getirildi. Açıklamada, "Ukbe bin Amir el-Cüheni’den rivayet edilen Hadis-i Şerif’te şöyle dediği nakledilmiştir: ‘Rasulüllah (sas) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.’ Bu hadiste belirtilen üç vakitte hiçbir namaz kılınamaz. Bu vakitler şöyle sıralanmıştır:

Güneşin doğmasından itibaren, 40-50 dakika sonrasına kadar. Güneşin, başımızın üzerinde, tam dik bulunduğu vakit. (Öğle vaktinin girmesine yaklaşık 10 dakika kalmasından öğle vaktinin girmesine kadarki süre). Güneş batmazdan önce, gözleri kamaştırmaz hale gelmesinden, batmasına kadar olan vakit. (Güneşin batmasına 40-50 dakika kalmasından itibaren akşam namazı vakti girinceye kadar olan zaman). Bu üç kerahet vaktinde ne kazaya kalmış farz namazlar, ne vitir gibi vacip namaz, ne de daha önce hazırlanmış bulunan bir cenaze namazı kılınamadığı gibi, daha önce okunmuş bir secde ayetinden dolayı ‘tilavet secdesi’ de yapılamaz. Bununla birlikte kerahet vaktinde okunan secde ayetinin secdesi, daha sonraya bırakmak efdal olsa da bu vakitte de yapılabilir. Yine bu vakitlerde hazırlanan cenazenin namazı da kılınabilir. Güneşin batmasından önceki kerahet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Fakat mazeretsiz olarak ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmek mekruhtur." ifadeleri yer aldı.

 

 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim