Birce Bora’nın Hürriyet’te yer alan haberine göre, araştırmacılar formüldeki ‘k’ harfinin katili temsil ettiğini ve Christie romanlarında katilin “daima kurbanıyla duygusal bir bağ içinde olduğunu ve genellikle onun ya eşi ya da yakın bir akrabası olduğunu” dile getirdi. Formüldeki ‘?’ sembolünün romanda kullanılan ulaşım araçlarını temsil ettiğini belirten araştırmacılar, şaşırtıcı olsa da karakterlerin ağırlıklı olarak tekne ya da uçakla seyahat ettiği Christie romanlarında katilin bir erkek, karakterlerin araba ya da kamyonet kullandığı romanlarda ise katilin bir kadın olduğunu söyledi. Formüldeki ‘s’ harfinin ise mekân anlamına geldiğini söyleyen araştırmacılar, büyük şehirde değil de kırsal bölgelerde geçen Christie romanlarında genellikle katilin kadın olduğunu söyledi.
Araştırmacılar katilin kim olduğunu tahmin etmede bir karakterin ne zaman okuyucuya tanıtıldığı ve adının romanda ne sıklıkla geçtiğinin de önemli bir ipucu olabileceğini belirtti. Christie’nin katilleri genellikle kitabın ilk beşte birlik bölümünde okuyucusuna tanıttığına dikkat çekildi. Araştırmacılar bu ilginç formülü geliştirmek için Christie’nin aralarında ‘Mezopotamya’da Cinayet’, ‘Doğu Ekspresi’nde Cinayet’ ve ‘Çarpık Ev’ gibi eserlerin de arasında bulunduğu 30 romanını yakından inceledi.
Cinsiyet ayrımcılığı
Christie kitaplarını UKTV’nin Pazartesi günü başlayan ‘Agatha Christie Saati’ isimli programı için inceleyen araştırmacılar, ayrıca ünlü yazarın kadın ve erkek katillerle ilgili bazı ayrımlara gittiğine dikkat çekti. Christie romanlarında kadın katillerin genellikle kurbanlarını zehirlediği, erkek katillerin ise kurbanlarını ortadan kaldırmak için bıçak ve silah gibi daha vahşi ve kanlı yöntemlere başvurduğu görüldü. Ayrıca kadın katillerin genellikle “bir hata yaptıkları için” yakalandığına, erkek katillerin ise Hercule Poirot ve Miss Marple gibi dedektiflerin başarılı çıkarımları sonucu yakayı ele verdiğine dikkat çekildi.
