AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun Rize'de bir lokantada basın toplantısı düzenlenmesinin AK Partili yöneticiler tarafından engellendiği, Rize Havaalanı'nın yatırım programına alınmadığı ve ÇAYKUR'UN özelleştirilmek istendiği yönündeki iddialarını yanıtladı.
Karal, Rize Havaalanı'nın 2016 yılında ihaleye çıkması için hiçbir engel bulunmadığının altını çizerek iddialarını ispatlamaması halinde Bekaroğlu'nu müfteri ilan edeceğini söyledi.
Karal, Rize Basın Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında "Rize Havaalanı'nın 2016 yılında ihaleye çıkması için şuan önümüzde her hangi bir engel bulunmuyor. Bugünlerde Yüksek Planlama Kurulu kararı ile fiilen start verilecek. Birileri "keşke bu yatırımlar yapılmasa, bu yatırımların önüne bir engel çıksa da muhalefet edebilmek için imkan yakalasak" diye dua ediyorlar" dedi.
"Rize'de yapılacak havalimanının dünyada eşi benzeri yok. Dünyada inşa edilen en pahalı havalimanı olacak" diyen Karal "Yaklaşık 750 milyon TL bir kaynak buraya aktarılacak. Bölgesine devasa bir yatırımın Rize'ye kazandırılmasında muhalefet partilerinin ne gibi bir zararı olabilir. Bu projeye destek vermeleri lazım. Bu havalimanını kullanacak olanlar sadece AK Partililer değil. Bu eleştirileri yapan o zat. Bunu ifade ederken iftira atmaktan da kaçınmıyor. Sözde Rize'de bir lokantada yemek yemesini biz engellemişiz. O lokantacıya hangi siyasetçi telefon açmışsa, bu siyasetçi o ismi açıklamalıdır. Bu kadar seviyesiz ve çapsız bir politika olmaz. Buna resmen seviyesizlik ve çapsızlık denir. Bütün AK Parti camiasını töhmet altında bırakmıştır. O siyasetçi, o lokantaya hangi AK Partili telefon açmışsa bunu açıklamak zorundadır. Yoksa kendisini müfteri ilan ediyorum" ifadelerini kullandı.
Karal ayrıca, henüz ortada bir çay kanunu taslağı bulunmadığını, böyle bir taslağın meclise ulaşmadığını, Bekaroğlu'nun açıklamalarının gerçek dışı ve iftira olduğunu vurgulayıp ÇAYKUR'UN özelleştirilmeyeceğini ifade etti.
DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI
Karal, HDP'li vekillerle ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik fezlekelerin meclise gelmesi halinde üzerlerine düşeni yapacaklarını da açıklayarak, "Bizim arzumuz fiilen terör eylemlerine destek verenlerin, bizzat bu eylemlere katılanların ve tespit edilen bu suçların karşılıksız kalmamasıdır. Bu eylemlerin karşılıksız kalmamasının karşısında ki en büyük engel de dokunulmazlık engelidir. Bu terör eylemlerine fiilen destek veren milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, milletvekili sıfatı ile bulunmalarını ben doğru bulmuyorum. Bu eylemlere destek verenler ile aynı çatı altında bulunmaktan da hicap duyuyorum. Üzüntü duyuyorum. Vatanın, milletin bölünmez bütünlüğüne kasteden, bu tip insanlar ile bir kurum içerisinde görev yapmak bizim içimizi acıtıyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili testereler meclise geldiği zaman bizler inşallah görevimizi yapacağız. Milletimizin arzuları istikametinde parmak kaldıracağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.
