Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Atasever, süt tüketen çocuklarda kansızlık geliştiği yönündeki düşüncenin doğru olmadığını söyledi.
İnsanların belli bir süre beslenmesini sağlayan tabiattaki tek besinin süt olduğunu ifade eden Atasever, yumurtanın da buna benzer bir etkisinin olduğunu dile getirerek, "Sütte birçok mineral, protein ve vitamin var. Sütteki minerallerden en önemlisi olan kalsiyum, vücudumuzda en fazla bulunan mineral maddesidir" dedi.
Atasever, güçlü kemik ve diş gelişimi için kalsiyumun çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Özellikle büyüme çağındaki çocuklarda, gençlerde, yetişkinlerde ve özellikle bayanların kemik erimelerine yakalanmamaları açısından kalsiyumun alınması çok önemlidir. Kalsiyumun tabiattaki en önemli kaynağı da süt ya da tereyağı dışındaki süt ürünleridir. Tabii sütte bulunan kalsiyumun kemik ve diş gelişiminin yanı sıra kanın pıhtılaşmasının önlenmesinde de etkileri var. Bunun dışında kalsiyum, başka besinlerden de elde edilebilir."
"KANSIZLIK SÜT TÜKETİMİYLE ALAKALI DEĞİL"
Bebeklerin doğumdan sonra 6 aya kadar sadece anne sütü içerek beslenebileceğini anlatan Prof. Dr. Atasever, sütte sadece demir mineralinde eksiklik olduğunu, bebeğin demir mineraline de ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bebek doğduğu zaman vücudunda demir deposuyla birlikte doğuyor. Bu miktar bebeğe yaklaşık 6 ay yetiyor. Çocuk, dolayısıyla 6 ay boyunca dışarıdan hiçbir madde almadan tek süt tüketerek sağlıklı bir şekilde gelişebilir. Süt tüketen çocuklarda kansızlık oluştuğu yönünde bir inanış var. Aslında süt kansızlık yapmaz. 6 aydan sonra sadece süte dayalı beslenme olursa demir eksikliği nedeniyle kansızlık oluşabilir. Süt tüketilmelidir ama sütün yanında diğer besinlerin de tüketilmesi durumunda herhangi bir kansızlık problemi şekillenmez. Kansızlık süt tüketimiyle değil diğer besinlerin alınmamasıyla alakalıdır."
