Yaklaşık bir yıl önce bağırsak kanseri hastalığına yakalanan 38 yaşındaki Şeyho Boz, annesi ile babasını kaybettikten bir süre sonra ağabeylerinde kalmak istedi. İddiaya göre, bu sırada ağabeylerinin babalarından kalan evi satmak istemeleri üzerine Şeyho Boz, evin parasıyla kendisine bakılmasını istedi. Evi satan ve aldığı parayı ağabeyine veren Boz, ağabeyi tarafından 15 gün bakıldıktan sonra evden kovuldu. Bunun üzerine Şeyho Boz, sokaklarda yaşam mücadelesi vermeye başladı.
İki ay sokaklar ve parklarda yatan Boz’un durumunu fark eden bir esnaf, hasta adama sahip çıktı. Aynı zamanda Şeyho Boz’un yaklaşık 15 yıl önceki ustası olan kuaför Metin Yılmaz, Boz’u iş yerine götürerek orada yatabileceğini söyledi. Yaklaşık 3 aydır kuaför dükkanında yaşam savaşı veren kanser hastası Şeyho Boz, yetkililerden yardım beklediğini ve düzenli olarak muayene olamadığını belirtti.
Gözyaşlarını tutamayan Boz, “Yaklaşık 15 yıl önce bu dükkanda çıraklık yapıyordum. Yaş ilerledikten sonra İstanbul’a giderek orada çalışmaya başladım. Kanser hastası olduğumu öğrendikten sonra Adıyaman’a geldim. Bir süre sonra babamı kaybettim. Babam öldükten sonra ağabeylerim babamdan kalan evi satmak istediklerini, bana düşen para payını da alacaklarını ve bana bakacaklarını söyledi. Ben de evi sattım ve payıma düşen parayı bana bakması için ağabeyime verdim. 15 gün sonra ağabeyim beni evinden kovdu. Sokaklarda ve parklarda yatmaya başladım.
Yağmur altında, soğuk havalarda yaşam mücadelesi verdim. Çalışamıyorum, bir şey gelmiyor elimden. Yemek bile yiyemiyorum. Bağırsak kanseri öyle bir şey ki beni perişan etti. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Yemek yiyemiyor, mamayla beslenebiliyorum. Yaklaşık 15 yıl önce çırak olarak çalıştığım bu iş yerine geldim. Onlara halimi anlattım. Sağolsunlar burada yatıp kalkıyorum. Müşteri olmadığı zaman, iş yeri içerisinde bir iki yürüyüş yapıp tekrar yatağıma geçiyorum. Dayanacak halim kalmadı. Her geçen gün gücüm tükeniyor. Düzenli şekilde muayeneye gidip gelmem gerekirken, muayene olamıyorum. Ne olur bana yardım edin, çaresizim" diye konuştu.
Kuaför müşterilerinden Abdurahman Bayam ise, Şeyho'yu burada tanıdıklarını belirterek şunları söyledi: "Onun ciddi anlamda yardıma ihtiyacı var. Biz, elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz. Ama bu iş bizim yardımlarımızla olmuyor. Son derece ciddi bir hastalığa yakalanmış. Saat 21.00'den sonra bu iş yerinde kimse kalmıyor. İş yeri çalışanları kapıları adamın üzerine kilitleyip evlerine gidiyor.
Allah etmesin, akşam bu adamın bir ihtiyacı ya da bir sancısı olursa kime, nasıl sesini duyuracak? Devlet tarafından bakılması, hastane ortamında bulunması gerekiyor. Adam sancıdan bazen yerinde duramıyor. Biz, devletimizden mal mülk gibi bir şey istemiyoruz. Biz, sadece bu hastaya bakılmasını istiyoruz."
