• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 14 °C

Kan Şekeri ve Tansiyona Dİkkat!

Kan Şekeri ve Tansiyona Dİkkat!
Beslenme ve Diyet Uzmanı Abdullah Mollamemişoğlu, Ramazan ayında kan şekeri düşmesine ve tansiyona dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Mollamemişoğlu yaptığı açıklamada, Ramazan ayında normal beslenme düzeninin bozulduğunu, iftar ve sahur ile öğün sayısının sınırlandırıldığını anlatarak "Bu 2 öğün arasında yaşadığımız açlık sonucu doğal olarak metabolizma hızımız yavaşlamaya başlar. Vitamin ve mineral yetersizlikleri oluşabilir, kan şekeri dengemiz bozulabilir, tansiyon sorunları yaşayabiliriz. Ramazanda bu tür sorunların önüne geçmek için öncelikle sahurdaki yemek tüketimimize dikkat etmemiz gerekmektedir" dedi.

Mollamemişoğlu, Ramazan’ın yaz aylarına denk gelmesinin, oruç tutanlar için uzun süreli açlık dönemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: "Ramazan ayında özellikle halsizlik ve baş ağrısı en sık rastlanan sorunlardır. Bunlarla baş edebilmek için iftardan sahura kadar olan sürede beslenmeye dikkat etmek gerekir. Yüksek proteinli gıdalar tüketmek daha uzun süre tok kalınmasına yardımcı olur. Süt ürünleri ve yumurta bunun için iyi bir tercihtir. Protein alımının meyve ve sebzelerle desteklenmesiyle de hem tokluk hissi artırılabilir hem de vücudun vitamin ve mineral takviyesi sağlanmış olur."

Mollamemişoğlu, tahıl ürünü olarak da lif oranı yüksek olan çavdar ekmeği ya da kepekli makarnanın tercih edilmesi gerektiğini, iftarda tüketilecek iftariyelikten sonra muhakkak yemeğe çorba ile başlanması ve çorbanın ardından 10-15 dakikalık bir sindirim arası verilmesi gerektiğini belirterek, "Ana yemekte hafif besinler tercih edilmeli; bol yağlı ya da yağda kızarmış yemekler yerine, fırınlanmış, ızgara veya haşlanmış ürünler tüketilmelidir. Makarna, pilav veya börekten sadece bir tanesi tercih edilmeli ve bunlarla birlikte pide, ekmek ve tatlı gibi yoğun karbonhidrat içeren gıdalar tüketilmemelidir.

Özellikle iftar sonrası tatlı yemekten kaçınılmalı, mümkün olduğunca posa ve vitamin içeren meyve tüketimi arttırılmalıdır. Mutlaka tatlı tüketilecek ise tercih sütlü tatlılardan yana yapılmalıdır. Tatlıdan sonra çay veya kahve yerine, hazmı kolaylaştıracak olan adaçayı ya da rezene çayı gibi bitki çayları tüketilmelidir" diye konuştu.

Sıvı tüketimine de kesinlikle önem verilmesi gerektiğini söyleyerek çay ve kahvenin su kaybına neden olduğuna ve bunların yerine su tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Mollamemişoğlu, tek seferde yüksek miktarda su tüketmek yerine sahur süresi boyunca yavaş yavaş su içilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim