Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararına ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Kamalak, "'Sayın Cumhurbaşkanının, Anayasa Mahkemesi ile ilgili sözleri hukuk devleti açısından gerçekten çok talihsiz bir açıklama olmuştur. Çünkü Anayasa'nın açık hükmüne göre Anayasa Mahkemesi kararları bütün kişi ve kurumları bağlar. Eğer hukuk devletine inanıyorsak, bu inancı sarsacak, devletin kurumlarını yıpratacak açıklamalardan fersah fersah uzak durmalıyız.'" dedi.
SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararını eleştirmesine ve tanımayacağını söylemesine dikkat çeken Kamalak, "Anayasa Mahkemesi'nin 17 üyesinden 14'ü AK Parti döneminde atanmıştır. Yine bu olayda "ihlal vardır" diyerek karar veren 12 üye AK Parti iktidarı tarafından iş başına getirilmiş seçkin üyelerdir. Böyle bir durumda sayın Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi ile ilgili sözleri hukuk devleti açısından çok talihsiz bir açıklama olmuştur. Çünkü Anayasa'nın açık hükmüne göre Anayasa Mahkemesi kararları bütün kişi ve kurumları bağlar. Başta da sayın Cumhurbaşkanını. Sayın Cumhurbaşkanı Anayasanın 104. maddesine göre, ülkenin birliğinden, bütünlüğünden, asayişinden ve kurumların ahenk içinde çalışmasından sorumludur. Eğer hukuk devletine inanıyorsak bu inancı sarsacak, devletin kurumlarını yıpratacak açıklamalardan fersah fersah uzak durmalıyız. Buna en fazla riayet etmesi gerekenlerde şüphesiz ki devlet adamlarıdır. Devlet adamlığı bunu gerektirir.'" ifadelerini kullandı.
'ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINI HUKUKA GÖRE VERİR'
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını hukuka göre verdiğini belirten Kamalak, "'Her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Böyle bir süreçte devlet kurumlarının varlığını ve itibarını yıpratıcı açıklamalar devlete, yargıya, hukuka olan güveni sarsmaktan, toplumu daha da germekten bir işe yaramaz. Hele hele bu kurumların üyelerini bizzat kendi iktidarınız tayin etmişse... Mahkemelerin kararları hoşumuza gitmeyebilir, hoşunuza gitmeyebilir. Zaten mahkemeler, hele hele Anayasa Mahkemesi kararlarını insanların gönlüne göre, keyfine göre değil, hukuka göre verir. Hukuka göre vermek mecburiyetindedir.'" şeklinde konuştu.
SURİYE MESELESİ
Dış politikada gelinen noktayı da değerlendiren Kamalak, "'Yangın bizim apartmanımızda ama Türkiye'nin fikrini dahi soran yok. Bin yıllık kardeşimiz, yüz yıllık komşumuz Suriye ile sınırımız değişiyor, değiştiriliyor. Arap alemi ile bağlantımız kesiliyor ama Türkiye yok farz ediliyor. Görmezlikten geliniyor. İşte dış politikada geldiğimiz maalesef son nokta budur.'" dedi.
