Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bölgede silaha ve şiddete yer olmadığını ifade ederek, "Bu bölge zaten yeterince acılar, sıkıntılar ve bir çok kayıplar yaşadı. Gerek insani gerek ekonomi ve gerekse kalkınma anlamında terörden büyük zararlar yaşadı bu bölge. Özelikle terörün en büyük darbesini bu bölgedeki yoksul vatandaşımız ve gençlerimiz yaşadı. Önümüzdeki süreçte terörün ortadan kalktığı, huzur ortamının pekiştiği, terörü değil, bu bölgenin kalkınmasını, gelişmesini konuştuğumuz günlerin gelmesini temenni ediyoruz. Bu noktada biz hükümet olarak bir taraftan halkımızın güvenliği için bütün tedbirleri alıyoruz" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bingöl'e gelen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ile bir araya geldi. İl Özel İdaresi Konferans Salonu'nda düzenlenen programa, Kalkınma Bakanı Yardımcısı Yusuf Coşkun, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, AK Parti Bingöl İl Başkanı Yılmaz Seven ve yaklaşık 30 STK temsilcisi katıldı. İldeki STK temsilcileri ile basına kapalı bir şekilde istişarede bulunan Bakan Yılmaz, programın sonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında STK temsilcileri ile yaptıkları istişarenin ana konusunun Bingöl ve bölgedeki gelişmeler, yapılan ve yapılması istenen hizmetler olduğunu belirten Bakan Yılmaz, benzeri toplantıların önümüzdeki günlerde devam edeceğini söyledi.
"TERÖR ÖRGÜTÜ HİÇBİR SINIR TANIMIYOR"
Konuşmasında bölgede yaşanan terör olaylarına değinen Bakan Yılmaz, "Bölgemizde yaşanan sıkıntılardan dolayı hepimiz üzüntü duyuyoruz, etkileniyoruz. Maalesef terör örgütü hiçbir sınır tanımıyor. Geçtiğimiz günlerde okul bahçesinde karne alan öğrencilere bomba atacak derecede gözü dönmüş bir örgütten bahsediyoruz. Bu artık sözün bittiği yer. Yorum yapmaya bile gerek duyulmayacak derecede bir vahşet hadisesidir. Bundan da bölgemizin bir an önce kurtulmasını temenni ediyoruz. Bölgemizde silaha, şiddete yer yoktur. Bu bölge zaten yeterince acılar, sıkıntılar ve birçok kayıplar yaşadı. Gerek insani gerek ekonomi ve kalkınma anlamında terörün büyük zararları yaşadı bu bölge. Özelikle terörün en büyük darbesini bu bölgedeki yoksul vatandaşımız ve gençlerimiz yaşadı. Önümüzdeki süreçte terörün ortadan kalktığı, huzur ortamının pekiştiği terörü değil bu bölgenin kalkınmasını, gelişmesini konuştuğumuz günlerin gelmesini temenni ediyoruz" dedi.
"BÖLGEDEKİ TERÖR OLAYLARI NOKTASINDA HÜKÜMET OLARAK HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ"
Bölgedeki terör olayları noktasında hükümet olarak her türlü tedbiri aldıklarını ifade eden Bakan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Halkın güvenliği için bütün gerekli tedbirleri alıyoruz. Terörle mücadele ediyor ve bu mücadelemizi karalıkla sürdüreceğiz. Bir taraftan da bu bölgemizin kalkınması, gelişmesi için her türlü gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Ülkemizde demokratikleşme temel hak ve hürriyet alanlarının genişlemesi, çok daha ileri bir noktaya ulaşmamız noktasında da her türlü gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Biz bunları birbirinin alternatif olarak görmüyoruz. Bir taraftan güvenlikle ilgili meselelerde mücadele etmeye devam edeceğiz, bir taraftan da kalkınma ve demokrasi konusundaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Terör örgütleri her ne kadar bizi bu yoldan alıkoymaya çalışsa da, dikkatimizi başka yönlere sevk etmeye çalışsa da, biz bu tuzağa düşmeden kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi de pekiştirerek kalkınma ve demokrasi yönünde ilerlemeye devam edeceğiz."
Demokratik kanalların Türkiye'de açık olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, "Hiç kimse bu noktada bir tekele sahip değildir. Bu toplum bazında hiç kimsenin tek başına kalkıp konuşması da doğru değil. İçinde bulunduğumuz bölge içerisinde çok çeşitli görüşler, inançlar, fikirler söz konusu. Herkesin de fikrine, inancına saygı duymak durumundayız. Demokratik kanallar Türkiye'de açık. Herkesin ne fikri varsa ortaya koyabilir ifade edebilir. Bunun önünde de hiçbir engel yok. Böyle bir ortamda silaha, şiddete başvuranın da hiçbir bahanesi yoktur. Bunlar sadece ve sadece ülkemize, insanınıza zarar veriyorlar. Başka bir takım güç odaklarına hizmet ediyorlar. Bölgemizde terörden, terörün oluşturduğu zarardan etkilenen vatandaşımıza da her zaman olduğu gibi sahip çıkmaya devam edeceğiz. Uzun vadede bu bölgemizde kalkınma sürecini devam ettirmek sosyoekonomik gelişmeyi devam ettirmek temel politikalarımızdan biridir. Kentsel dönüşüm, istihdam imkanlarını geliştirmeye dönük programlarımız başta olmak üzere bu bölgemizle ilgili yapılması gereken her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz. Bizim temel perspektifimiz insanımızın emniyetidir, huzuru ve refahıdır. Bu perspektifte hem Bingöl, hem de bölgemizde yaşayan bütün insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Terör örgütü ve arkasındaki odaklar ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar halkımız sağduyu ile hakaret ediyor ve bu terör örgütlerinin tuzağına düşmüyor. Onlar halkı sokağa çekmek istiyorlar, kaos ortamı oluşturmak, kargaşa oluşturup toplumun huzurunu iyice kalıcı bir şekilde bozmak istiyorlar. Ama halkımız bu tuzağa düşmüyor ve çok dikkatli bir şekilde kimin ne yaptığını takip ediyor ve vicdanında hak etiği yere koyuyor. Bundan sonra da biz halkımızla daha fazla kucaklaşarak, halkımızla diyalog içerisinde halkımızın meselelerine eğilerek, en büyük dikkat ve hassasiyeti göstererek bu mücadelemizi devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.
"GENÇLİK BİZİM EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ VE EN BÜYÜK SERVETİMİZDİR"
Konuşmasının devamında genç nüfusun önemine değinen Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Gençlik bizim en değerli varlığımızdır. İlimizin, bölgemizin ve Türkiye'nin en büyük serveti gençliğimizdir. Gençliğin enerjisini, gücünü iyi değerlendirmediğimiz zaman maalesef başka alanlara kanalize edilebiliyor. Bu gençlerimiz de heba ediliyor. Topluma olan faydaları da maalesef engellenmiş oluyor. Gençlerimizin geleceğe bakışını bugün yaşadığı ortamı iyileştirmeye yönelik katkılarda bulunulması gerekiyor."
Bakan Yılmaz, beraberindeki Kalkınma Bakanı Yardımcısı Yusuf Coşkun ile birlikte daha sonra Ankara'ya gitmek üzere Bingöl'den ayrıldı.
