• BIST 8970.82
  • Altın 2281.96
  • Dolar 32.3217
  • Euro 35.018
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 22 °C

Kalehöyük'te 5 uygarlığın kalıntılarına ulaşıldı

Kalehöyük'te 5 uygarlığın kalıntılarına ulaşıldı
Kırşehir'deki Kalehöyük bölgesinde 3 yıl süren kazılar sonucunda ulaşılan 11 metre derinlikte, Osmanlı, Selçuklu, Roma, Bizans ve Helenistik döneme ait tarihi kalıntılara ulaşıldı.

Ahi Evran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Işık Adak Adıbelli'nin bilimsel danışmanlığında Kırşehir Müze Müdürlüğünce Kalehöyük'te iki ayrı bölgede devam eden kazılarda, 5 ayrı tabakada 5 uygarlığa ait izleri ortaya çıkaran kazı ekibi, milattan önce 5. yüzyıla tarihlenen demir çağına kadar indi. 

Adıbelli, 2012 yılından itibaren devam eden kazılarda yüzeyden itibaren 5 tabaka ortaya çıkarıldığını belirterek, bunların en üstünde Osmanlı dönemine ait kalıntıların yer aldığını söyledi.

Güneyde devam eden kazıların yanı sıra höyüğün kuzeyinde de çalışma başlatıldığını ifade eden Adıbelli, şöyle konuştu:

"11 metreye kadar indik. Belirgin 5 tabakada 5 uygarlık ortaya çıkardık. Bunlar arasında mimari yapıların yanı sıra dolgu tabakaları da var. Dolgu tabakalarının içerisinde çöp çukurları var. Mesela Roma dönemine ait buluntularımız daha çok çöp çukurları. Selçuklu dönemi yapıları Roma dönemine ait tabakayı tahrip etmiş. Bu nedenle sadece çöp çukurlarını görebiliyoruz. Bizans veya Doğu Roma dönemine ait buluntular da çöp çukurlarından geliyor."

Adıbelli, Selçuklu döneminde bölgede büyük bir yapı olduğunu düşündüklerini belirterek, "Bu yapı inşa edilirken Roma dönemine ait tabakayı tahrip etmiş. Ancak Helenistik dönem tabakasına yaklaşık 2,5 metreden itibaren rastlıyoruz. Temeller buralara kadar inmediği için nispeten korunmuş. Kerpiç duvarlar, moloz taşlarla örülmüş duvarlar ortaya çıkıyor. Osmanlı dönemine ait seramik parçaları, sikkeler görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Kuzey etekte demir çağ, güney tarafta ise Helenistik döneme tarihlendirilen kerpiç platformlar ortaya çıkarılmaya başlandığını vurgulayan Adıbelli, bu dönemlere ait buluntuların işlevlerinin şu an için belli olmadığını, ilerleyen dönemlerde işlevleri ve süreçleriyle ilgili daha net bilgiler ortaya çıkacağını dile getirdi.

"Selçuklu dönemine ait olduğunu düşündüğümüz yapı kaplama parçası var"

Özellikle Selçuklu ve Helenistik döneme ait tabakaların çok güçlü olduğuna işaret eden Adıbelli, şunları kaydetti:

"Selçuklu dönemine ait olduğunu düşündüğümüz yapı kaplama parçası var. Bu bize çok büyük ve gösterişli bir yapıyı gösteriyor. Yine Helenistik döneme ait Fenike'den buraya ithal edilmiş çok güzel cam boncuk parçaları var. Mesela amfora parçaları buluyoruz. üzerilerinde damga ve mühürler görüyoruz. Üzeri çok güzel astarlı kap parçaları var. Bunlar bir yerlerden ithal edilmiş. O dönemdeki zenginliği ve ticareti gösteriyor. Çıkan bir kaç tane iskeletimiz var. Bunlar üzerinde yapılan incelemede bu insanların çok zayıf olduğunu görüyoruz. Bu da bir hastalığı veya fakirleşmeyi, belki kıtlığı gösteriyor."

Kırşehir, Roma döneminde canlı bir ticaret merkeziymiş

Adıbelli, Helenistik döneme ait çok küçük parçaların o dönemle ilgili ipuçları verdiğine dikkati çekerek, "Fenike'den gelen pahalı bir cam boncuk, Roma'dan ithal edilmiş bir damgalı kandil veya Sinop'tan gelmiş üzeri damgalı bir amfora Kırşehir'in o dönemde hem Batı hem de Doğu ile ticaret ağının ortasında olduğunu gösteriyor. Kırşehir'in bu anlamda güçlü bir ticaret varlığını gösteriyor. Milattan önce 2. veya 3. yüzyıla ait buluntularda Roma İmparatorluğu'na ait bir kandilimiz var, üzerinde bir atölye damgası bulunuyor. Roma döneminde de buranın canlı bir ticaret merkezi olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim