Adıyaman-Kâhta Çayı üzerinde yapılması planlanan HES projesi, yöre halkının yoğun katılımıyla protesto edildi. HES'in çevre ve doğaya zarar vereceğini belirten yöre halkı, HES'in yapılmasına izin vermeyeceklerini belirterek HES'in yapılacağı bölgede protesto eylemi gerçekleştirdi.
Kâhta Çayı üzerinde bulunan köprü üzerinde toplanarak ellerinde HES'i protesto içeren döviz ve pankartlar açan 350 kişi, "HES'i istemiyoruz" şeklinde slogan atıp protesto eylemi gerçekleştirdi. Köylülerin protesto eylemine merkezi İstanbul'da bulunan Kâhta Dernekler Federasyonu KÂHTA-FED de destek verdi.
Köy sakinleri, HES'in Kâhta Çayı üzerinde kurulmaması için dava açtıklarını, çayın etrafında bulunan tarım ve hayvancılıkla geçinen insanların HES projesi ile bunlardan yoksun kalacaklarını dile getirdi. Köy sakinleri, Kâhta Çayı üzerine kurulacak olan HES ile Kültür Bakanlığı envanterine kayıtlı olan Askeran Köyü'ndeki mağara ve anıt mezarlardan oluşan tarihi şehrin yok olacağını savundu.
Yöre halkı adına açıklamada bulunan Leyla Yücel, topraklarının hızlı bir şekilde kamulaştırılmaya çalışıldığını belirterek Kâhta Çayı üzerinde yapılması düşünülen HES için ilgili birimlerce olumlu raporların verildiğini ve gerekli ÇED Raporunun alındığını belirterek buna rağmen HES yapılmasına karşı olduklarını ve yapılmaması için mücadelelerini sonuna kadar vereceklerini ifade etti.
HES ile birlikte doğal alanların tahrip olacağını, suyun yerinin değiştirileceğini ve orada yaşayan canlıların yok olacağını, bu nedenle de santralın yapılmasına karşı olduklarını belirten Yücel, Enerji üretimine itirazlarının olmadıklarını ancak doğal kaynakların, yaşam alanlarının katledilmeden temiz elektriğin üretilmesini istediklerini ifade etti.
Yücel, basın açıklamasında; "Kâhta Çayı üzerine kurulacak HES, tarihimizi, sulu arazilerimizi ve en önemlisi doğamızı yok edecek bir projedir. Kâhta Çayı'nın etrafında bulunan, tarım ve hayvancılıkla geçinen onlarca köylerimiz, bu proje gerçekleşirse bu olanaklardan yoksun kalacaktır. Kâhta ilçemizin yazın nefes aldığı ve ailece piknik yapabildiği tek yer olan bu çay kurutulacağından, Kâhtamız nefessiz kalacaktır. Milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir dünya harikası olan Nemrut ve Karakuş Tümülüslerinin devamı olan tarihi kültürel miras olarak Kültür Bakanlığının envanterinde kayıtlı olan Askeran köyümüzün tam karşısında bulunan mağaralardan ve anıt mezarlardan oluşan tarihi şehir bu HES projesiyle yok olacaktır."
HES projesinin, tarihi eserlere, eko sisteme, doğal hayata, tarıma ve hayvancılığa vereceği zararlar nedeniyle projeye karşı çıktıklarını belirten Leyla Yücel, "Bu projeyle, ırmaktaki suyu dere yatağından alarak 2,6 km ileriye taşımak için tüneller açılıyor. Tünelin 1 metresi için 10 kg dinamit patlatılacağına göre 26 ton dinamit kullanılacak demektir. Uzmanlar, bu sarsıntılar nedeniyle, arazinin kireç taşı özelliği ve yer altı mağaraları nedeniyle heyelanlara ve çok ciddi hasarlara yol açacağını, tarihi eserlere, eko sisteme, doğal hayata, yani bütün canlılara, tarıma ve hayvancılığa vereceği zararlar nedeniyle, bu projeye itiraz ediyoruz.
Hiçbir tanıtım yapılmadığı halde büyük bir alternatif turizm potansiyeli olan mağaralardan ve anıt mezarlardan oluşan tarihi şehre geri dönülmeyecek şekilde zarar vereceği ve Kâhta çayını kurutacağı için, bu projeye karşıyız.
Kâhta Çayı, Kâhta ilçemizin hali hazırdaki su kaynağıdır. Kaynaktaki suyun kesilmesiyle başta 72 bin nüfuslu Kâhta İlçemize, Kâhta Çayı'ndan giden içme suyunun kesilmesine sebep olacaktır. Ayrıca bu çayın etrafında bulunan köylerimizin geniş bir yerleşim alanına ait yer altı sularının da kuruma tehdidi altında olduğundan, bu proje durdurulmalıdır.
Köylerimizin bu Kâhta çayı etrafında bulunan sulu tarımı tehlikeye atacağı için, Ayrıca Kâhta ilçemizin ve çevre köylerinin en büyük ve tek mesire alanı olan bu çay yatağı bu proje ile ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu nedenle de projenin iptal edilmesini istiyoruz.
Bu proje ile barajdan bahar aylarında çaya yumurta bırakmaya gelen balıkların ve çayda yaşayan 16 çeşit balığın yumurtlama yapacağı alanları ortadan kaldırdığı için, projenin iptal edilmesini istiyoruz.
Proje yapılırken bütün bunlara, insan hayatına ve çaydaki canlı ve bitki türlerine hiç dikkat edilmemiştir. Tarım, hayvancılık ve turizm fırsatları elinden alınarak suları şirketlere satılmış bir Kahta çayında yaşama imkanı kalmayacaktır.
Bütün bu nedenlerle, uzmanların, mühendislerin ve hukukçuların verdiği bu bilgiler ışığında Kahta çayını ve çevre köylerin varlığını tehdit eden kanyondaki HES projesine karşıyız.
Devletin en üst makamları tarafından kabule edilen bu gerçekler ışığında, Kâhta Çayı Hes Projesi, telafisi mümkün olmayan bir zarar verilmeden ve kazma vurulmadan iptal edilmelidir " şeklinde açıklamalarda bulundu.
Okunan basın açıklamasının ardından köy sakinleri olaysız bir şekilde dağıldı.
