Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı, İtibar Yönetimi Enstitüsü ve Kadir Has Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştiriliyor.
İtibar yönetiminin her geçen gün daha önemli hale geldiğini anlatmak için, Kadir Has Üniversitesi ve İtibar Yönetimi Enstitüsü'nün iş birliğiyle düzenlenen 4. Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı başladı.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde İki gün boyunca sürecek konferansta, siyaset, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, işletme yönetimi, insan kaynakları, iletişim, yeni medya, halkla ilişkiler, pazarlama gibi alanları kapsayan disiplinler arası bir çerçevede itibar kavramı ve yönetimini tartışmak için 37 konuşmacı panel düzenleyecek.
Konferansın amacının, itibarın akademik ve özel sektörde daha iyi anlaşılması ve uygulanması olduğunu vurgulayan İtibar Yönetimi Enstitüsü Başkanı Orhan Samast, "Uluslararası İtibar Yönetim Konferansı'nın bu yıl dördüncüsünü düzenliyoruz. Bu konferans, itibarın hem akademik anlamda hem de özel sektörde daha iyi anlaşılması ve uygulanması için düzenlendi. Buradaki amacımız, işletmelerin itibarlarını nasıl yönetebileceklerini, itibarı zedeleyecek bir durumla karşılaştıklarında uygulayacakları prosedürlerin neler olacağını belirtmek. İtibar, onu kaybetmeden önce yönetilmesi gereken bir kavram. Bu yüzden buradaki önemli noktaları konuşuyoruz. Ülkemizin de itibarlı işletmelere ve kuruluşlara ihtiyacı var. Çünkü itibarlı kuruluşlar daha fazla değer üretiyor ve ekonomiye daha fazla katkı sağlıyor. Uluslararası rekabette itibarlı markalar ön plana çıkıyor. Bu da ülkenin itibarı için önemli bir konu. Çünkü ülkelerin itibarına baktığınızda tanınmış şehirler ya da itibarlı markalar önem kazanıyor" ifadelerini kullandı.
"İTİBAR, BİR KURUMUN EN DEĞERLİ VARLIĞI"
Kurumsal itibarın bir işletmenin en değerli varlığı olduğunu söyleyen Orhan Samast, "İtibar kaybedilirse çok şey kaybedilmeye başlanıyor. İtibarın işletme açısından değeri somut olarak görülebilir. Bundan dolayı itibar, kurumlar için çok önemlidir. Bir de itibar artık ölçülebiliyor. Kurumun itibarı ölçüldüğünde bir anlamda somut varlıklarına etkisi de görülebiliyor. İtibarlı bir işletme ne kadar kazanç elde ediyor ve buna yatırım yapıyorsa, hem daha fazla müşteri elde ediyor, hem daha kaliteli çalışanları bünyesinde barındırabiliyor hem de kârlılığını arttırabiliyor. Böylelikle şirketlerin itibar kazanmaları için titiz davranmaları gerekir. İç uygulamalardaki prosedürlerini hedef kitlelerine göre gözden geçirmeleri, samimi ve güven veren uygulamalar yapmaları lazım. Kurumlar sadece ticari kaygı değil, değer üretmenin de peşine düşmeliler" diye konuştu.
"AKADEMİNİN VE KURUMSAL DÜNYANIN BİRLİKTE TARTIŞMASI GEREKEN BİR KONU"
Hızla değişen dünyada itibarın önemli bir sorun haline geldiğini söyleyen Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, "Bu, bizim dördüncü konferansımız. Konferansımızı Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İtibar Yönetimi Enstitüsü ile birlikte düzenliyoruz. Dünya hızla değişiyor. Artık hiçbir şeyi eski kavramlarla anlayamıyoruz. Hızlı değişimler içerisinde de itibar önemli bir sorun haline geliyor. Bu sadece özel sektörün sorunu değil kamusal kurumların da bir sorunu. Buna üniversiteler, devletler, kentler ve birey olarak bizler de dahiliz. Dolayısıyla konu artık eskisinden daha da önemli. İtibar akademinin ve de kurumsal dünyanın birlikte tartışması gereken bir konu haline geldi. Şunu da eklemeliyim ki yeni medya çağında itibar ve marka yönetimi başka boyutlar kazandı. Bir yandan çok daha önemli hale geldi bir yandan da kırılganlaştı. Dolayısıyla bütün özneler olarak hepimizin bir itibar yönetimi sorunu var" şeklinde açıklamalarda bulundu.
