• BIST 9439.86
  • Altın 2495.274
  • Dolar 32.5958
  • Euro 34.7814
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 20 °C

İşte Ali İsmail Korkmaz iddianamesi

Eskişehir’de Gezi eylemlerine destek gösterileri sırasında üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın linç edilerek öldürülmesiyle ilgili iddianame mahkemeye sunuldu.
Korkmaz’ı bir sokakta sıkıştırarak sopa ve tekmeyle ağır yaraladıkları ve 38 gün sonra ölümüne neden oldukları iddiasıyla 4’ü tutuklanan, 4’ü polis 8 kişi hakkında kasten adam öldürme ve kasten adam öldürme suçunu kolaylaştırma suçundan 10-15 yıl hapis ile müebbet hapis arasında cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı. Tutuklu polis Mevlüt Saldoğan’ın iki kez dönüp baş kısmına tekmeler vurarak Korkmaz’ın kasten ölümüne neden olmaktan müebbet hapsi istendi.
 
FEYZİOĞLU İLE BİRLİKTE 13 AVUKATI VAR
 
Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 20 sayfalık iddianamesinde mağdur olarak Ali İsmail’in kardeşleri Melike Çakırkaya, Aylin Taktuk ve Gürkan Korkma, müşteki olarak babası Şehap ve annesi Emel Korkmaz’ın isimleri yer aldı. Ailenin Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu’nun aralarında bulunduğu 13 avukatının belirtildiği iddianamede şüpheliler Şaban Gökpunar (TEM Şube’de polis), İsmail Koyuncu (tutuklu), Hüseyin Engin (TEM Şube’de polis), Ebubekir Harlar (tutuklu),  Mevlüt Saldoğan (tutuklu-TEM Şubede polis), Muhammet Vatansever (tutuklu), Yalçın Akbulut (TEM Şube’de polis), Ramazan Koyuncu (tutuklu) isimleri yer aldı.
 
İddianamede Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği 1. Sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın arkadaşı Turhan Gürler ile birlikte Gezi eylemleri olarak bilinen eylemlere katıldıkları, olayın 2 Haziran akşamı saat 23.00’te Kurtuluş Mahallesi, Sanayi Sokak’ta meydana geldiği, burada bir grubun tekmeli-sopalı saldırıya uğradığı, kafasına, sırtına, omuzuna ve bacaklarına vurularak yaralandığı, şüphelilerin olay anında yakalanamadığı, ertesi günü Mavi Hastanesi’ne giden Korkmaz’ın eşya taşırken merdivenden düştüğünü beyan ettiği, ortopedi servisinin fizik tedavi önerdiği, polis karakoluna gidip ifade verdiği, kimlerin vurduğunu bilmediğini, başının ağrıdığını, konuşma zorluğu çektiğini belirtip şikayetçi olduğu, ifadesinin ardından beyin kanaması teşhisiyle acilen hastaneye kaldırıldığı, 38 gün sonra hayatını kaybettiği anlatıldı.
 
Harman ekmek fırınına ait kameranın Jandarma kriminale gönderildiği, burada olayın ertesi günü silindiği tespit edilen kamera kayıtlarının kurtarıldığı belirtildi. Tanık SBY’nin, kameradaki görüntülerin Ali İsmail’e ait olduğunu teşhis ettiği, polislerin ekmek fırının sahibi olan İsmail Koyuncu ve onun yakınlarını çağırarak işyeri önünde beklemeye başladıkları, dosyası ayrılan Serkan Kavak’ın da elinde sopa ile fırın önünde beklediği, Ali İsmail’in duvara sıfır noktasına gelince takılan çelme ile yere düştüğü, duvar kenarında sıkıştığı ve darp edildiği anlatılan iddianame şöyle devam etti:
 
MEŞE SOPALI SALDIRGAN POLİSLE AYNI KAREDE
 
-Mevlüt Saldoğan’ın yerde yatan Ali İsmail’in kafasına birkaç tekme atarak uzaklaştığı, 4 kişinin Ali İsmail’i sopa ve tekmelerle dövdüğü, Mevlüt Saldoğan’ın yine gelerek, kaldırımda oturan maktulün kafasına 3 kez tekmeyle vurduğu, Ali İsmail’in kalkıp sendeleyerek uzaklaştığı, sivil polisler sokağa girdiğinde sayıları 6-7’yi bulan polislerin beklediği, Serkan Kavak (tutuklanıp tahliye edildi, dosyası ayrıldı) ile Mevlüt’ün aynı karede görüntülendiği,  Ramazan Koyuncu’nun polis bağırınca akrabalarıyla göstericiyi yakalamaya çalıştıkları, yere düşen mağdurun küfür ettiğini, ellerinde sopa bulunmadığını söylediği, İsmail Koyuncu’nun mağduru dövmediğini, sadece çelme atıp düşürdüğünü, polisin talimatı üzerine, polis olduğunu düşündüğü kişinin gelip elinde sopayla birkaç kez vurup tekmelediğini anlattığı, Muhammet Vatansever’in yerdeki mağdura birkaç kez vurduğunu, sopası olmadığını  söylediği…
 
POLİSLER RESMİ DEĞİL ŞİFAHİ GÖREVLENDİRİLMİŞ
 
Eskişehir TEM Şube’de görevli polislerden Yalçın Akbulut, sivillere talimat vermediğini, kimseyi dövmediğini söyledi, kamera kaydındaki saldırgan kişinin Mevlüt Saldoğan’a benzediğini söyledi. TEM Şubede görevli Mevlüt Saldoğan, 4 kişinin mağduru dövdüğünü, kendisinin ayırmaya gittiğini, yerde yatan mağdurun küfür etmesi üzerine karnına tekme vurduğunu öne sürdü. Ebubekir Harlar, polisin talimatı üzerine mağduru yakaladıklarını, kendisinin vurmadığını öne sürdü. TEM Şubede görevli Hüseyin Engin, fırına giren kişinin kendisi olduğunu, kimseye talimat vermediğini, dövmediğini öne sürdü. TEM Şubede görevli Şaban Gökpunar; yerdeki mağdura vuran Mevlüt’e benzediğini, şifahen görev yaptığını, göz altılara yardımcı olduğunu söyledi. 
 
BU SOKAĞIN CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKANI BENİM!
 
Tanıklardan SBY, kız arkadaşını evine bıraktıktan sonra girdiği sokakta biber gazı nedeniyle fırına girdiğini, ellerinde siyah polis jopu olan 3-4 kişinin mağduru yakalayıp dövdüğünü, elinde beyzbol sopası olan sivilin kafasına tekme attığını, eli iki başının arasında bulunan maktulün kafasını kaldırıma çarpıp kendini kaybettiğini anlattı. Tanık YB fırında çalıştığını, olaya karışmadığını, FK, Serkan Kavak’ın “bu sokağın cumhurbaşkanı, başbakanı benim diye bağırdığını”, sopalıların iki esnafı da dövdüklerini, uyarı üzerine bıraktıklarını, SK yerdeki mağdurun küfür ettiğini öne sürdü. Tanık FK, Ali İsmail’in ev arkadaşı olduğunu, maktulü hastaneye götürdüğü söyledi.
 
POLİS MEVLÜT, DÖNÜP DÖNÜP TEKMELEMİŞ
 
-Şüphelilerden Mevlüt Saldoğan ve Yalçın Akbulut’un maktül Ali İsmail Korkmaz’ın arkasından yakalamak için koştuğu, İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar’ın kendilerine doğru koşan maktulü bekledikleri, Harlar’ın maktule tekme atmak suretiyle, İsmail ve Ramazan Koyuncu ile Vatansever’in çelme takmak suretiyle düşürdükleri maktulü fırının karşısında bulunan kaldırıma yatırdıkları, yere düşen ve duvar kenarına sıkıştırılan maktulün bacak-kol-sırtına tekme ile vurarak yaraladıkları, arkadan koşan Saldoğan’ın yien yerde yatan maktule vurduğu, akabinde şüphelilerin maktulün yanından uzaklaştıkları, müdahale sonrası yerde kalan şüphelilere küfür etmesi üzerine sonra şüpheli Saldoğan’ın tekrar hızla gelerek yerde yatan maktule 3-4 defa göğüs ve baş kısmına tekme atarak olay yerinden ayrıldıkları, bir süre yerde yatan maktulün sendeleyerek uzaklaştığı…
 
ARKA SOKAKTA İKİNCİ SALDIRI
 
-Yerden kalkarak olay yerinden uzaklaşan maktulü yine Kurtuluş Mahallesi Beşik Otel yakınlarında Hüseyin Engin ve Şaban Gökpunar’ın ayak ve bacak bölgesine vurarak yaraladıkları, Saldoğan’ın maktul Korkmaz’ın kafa bölgesinde birden fazla tekme attığı ve olayda asli fail olduğu, yerde yatan maktulün göğüs ve baş kısmına 3-4 defa şiddetli tekme atmasının sonucunda yaralamanın haricinde ağır neticenin ortaya çıkabileceğini öngörebileceği, şüphelinin öngörebileceği bu durumlarda meydana gelen ağır netice açısından kastla hareket ettiği, maktule tekme atması sonucu maktulün ölebileceğini tahmin etmesi gerektiği, şüphelinin maktulün hiç beklemediği bir şekilde çok sert bir tekme atması ve yerde yaralanmış vaziyette yatan maktulün hiç beklemediği bu darbeden dolayı yaralanması, akabinde gördüğü tedaviye rağmen ölmesi olayında şüphelinin maktulün ölmesine neden olduğu anlaşılmakla, 3 polisin suçun işlenmesini kolaylaştırdığı, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri…
 
 
 
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim