İstanbul Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne silahlı ve el bombalı saldırı sonrası saklandıkları apartmanda polisle girdikleri silahlı çatışmada öldürülen DHKP-C'li terörist 26 yaşındaki Çiğdem Yahşi, Eskişehir'de toprağa verildi. Polis tarafından, "yarın gömülecek" denilerek İstanbul'da arkadaşlarından kaçırılarak, Eskişehir'den getirilen Yahşi'nin cenazesinde, bazı yakınları gazetecilere tepki gösterdi. Yahşi'nin ailesinin teröre karşı olduğu ve kızını sık sık terör olaylarına karşı uyararak, bu tür gruplara dahil olmamasını istediği öğrenildi.
Yahşi'nin cenazesi, İstanbul'dan Adli Tıp Kurum'undaki otopsinin ardından ailesi ve polislerce alınarak, Büyükşehir Belediyesinin sağladığı cenaze arabası ile Eskişehir'e getirildi. Asri Mezarlığa getirilen Yahşi'nin cenazesine Eskişehir'den HDP'lilerde iki otomobille gelerek katıldı. İstanbul'dan öğlen saatlerinde yola çıkan arkadaşları ise mezarlığa cenazeye yetişemedi. Mezarlık girişi ve çevresinde çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alan polis ve jandarma ekipleri, defin işleminin yapıldığı mezarlık içerisine ise girmedi. Mezarlık girişinde gazetecilerin fotoğraf çektiğini gören aile gazetecilere tepki göstererek, fotoğraf ve görüntü almamalarını istedi. Gazeteciler ile Yahşi'nin bazı yakınları arasında kısa süreli mezarlık girişinde kovalamaca yaşandı. Yahşi'nin cenazesi, daha sonra Asri Mezarlık'ta defnedildi. Çiğdem Yahşi için mezarlık başta olmak üzere her hangi bir yerde cenaze töreni düzenlenmedi.
Bu arada, Yahşi'nin ailesinin inşaat işçiliği yaptığı, 50 yıl önce Erzincan'dan Eskişehir'e göç ettiği öğrenildi.
Ailesinin, teröre karşı olduğu ve kızlarının cenazesine örgütün ve arkadaşlarının katılmasını istemediklerini hem Eskişehir hem de İstanbul polisine ilettikleri kaydedildi. Ailenin kızlarını sık sık terör olaylarına karşı uyardığı ve terör gruplarına girmemesi yönünde telkinde bulunduğu bildirildi.
