Şırnak'ın Cizre ilçesinde bodrum katında kalan yaralıların durumu gündemdeki yerini koruyor. Bir binanın bodrum katında kalan vatandaşlardan İslam Balıkesir'in ailesi, İHD Hakkari şubesine başvurarak oğullarının akıbeti hakkında bilgi almak istedi. Burada açıklama yapan Şube Başkanı İsmail Akbulut, bütün uluslararası kuruluşların çağrılarına rağmen, özellikle sivil toplum örgütlerinin, siyasi parti temsilcilerinin, ailelerinin çağrılarına rağmen, sivil insanların can güvenliğinden sorumlu bir devletin, hükümetin sessiz kalmasının kabul edilebilecek bir davranış olmadığını belirtti.
İHD Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut, Sur, Cizre, Silopi'de AK Parti hükümetinin özellikle Kürtlerin özyönetim ilanının hemen ardından sokağa çıkma yasağı ilan etmesinin iki aylık süreç içerisinde onlarca sivilin ölmesine sebebiyet verdiğini belirtti. Akbulut, "Özellikle Cizre'de son günlerde sayısı belli olmayan sivil vatandalşların bir bodrumda mahsur kaldığı, bütün uluslararası kuruluşların çağrılarına rağmen, özellikle sivil toplum örgütlerinin, siyasi parti temsilcilerinin, ailelerinin çağrılarına rağmen, hükümetin buna sessiz kalması ve oradaki sivil insanların can güvenliğinden sorumlu olan bir devletin, hükümetin katliamdan geçirmesi bizce kabul edilebilecek bir davranış olmadığını dile getirmek isteriz." dedi.
Cizre'de binanın bodrumunda bulunan İslam Balıkesir adlı vatandaşın ailesinin, çocuklarının durumu hakkında kendilerine başvuruda bulunduğunu belirten Akbulut, "İslam Balıkesir adındaki yurttaşımız şu an orada yer alıyor ve tedavisi yapılmamaktadır. Ailesi de çocuklarının can güvenliğinden endişe etmektedir. Biz burada bir kez daha yargıya sesleniyoruz. Orada bir hukuk çiğneniyor, orada yargının dışında uygulamalarda bulunulduğunu dile getirmek istiyoruz. Örgüt mensubu dahi olursa devlet oradaki insanların can güvenliğinden sorumludur." açıklamasında bulundu.
Yaralı İslam Balıkesir'in babası Hacı Bedel Balıkesir de "Benim oğlum orada tutuluyor. Orada çalışıyordu. Benim oğlum hiçbir örgütün içinde değildir. Hiçbir örgütün işini yapmıyor. Bir aydır çocuğumu içerde tutuyorlar. Yaralıdır da. Ne doktora gitmesine izin veriyorlar ne de durumu iyidir. Eğer bu devlet Müslümanların devleti ise eğer onların dini varsa, imanı varsa benim çocuğumu hastaneye götürmek zorundadır. Hiçbir devlet bu durumu kabul etmez. Hiçbir Müslüman, hiçbir din bunu kabul etmez. Bunu ne Hristiyan yapar, ne İngiliz yapar, ne Rus yapar. Hiç kimse bunu yapmaz." diye konuştu. Baba Balıkesir, savcılığa başvurarak şikayette bulunacaklarını sözlerine ekledi.
Anne Toli Balıkesir ise çocuğunun siyasetle hiçbir ilgisinin olmadığını ifade ederek, "Siyasi ile hiçbir işi olmadı. Bir söyleyeceği yoktur. Sağ mı ölü mü hakkında hiçbir bilgi bilmiyoruz. Ne ambulans geçmesine izin veriyorlar ne de izin veriyorlar onları ziyaret etsinler. Biz geldik buraya başvurduk, bize bir çare bulsunlar. Biz barış istiyoruz." diye konuştu.
