17 Aralık operasyonlarından sonra hakkında "El Kaide bağlantılı işadamı" şeklinde haberler yapılan Suudi Arabistanlı iş adamı Yasin Abdullah El Kadı, gazetelere verdiği bir ilanla hakkındaki iddialara cevap verdi.
El Kadı, hakkındaki haberlerin tamamının asılsız olduğunu belirterek hem uluslararası mahkemelerde hem de Türk mahkemelerinde suçsuzluğunun ispatlandığını vurguladı ve hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından verilen kararın belgesini de ilanla birlikte yayınladı.
17 Aralık operasyonlarından sonra "El Kaide bağlantılı Yasin El Kadı, hükümet ve Başbakan Erdoğan'ın oğluyla yakın ilişki içindedir" şeklinde haberler ve yorumlar yer almaya başladı. El Kadı'nın yasaklı olduğu dönemlerde Başbakan Erdoğan ve Kabine'den bazı üyelerle görüştüğü iddia ediliyordu. El Kadı'nın BMGK tarafından "El Kaide bağlantılı isimler arasında" gösterildiği iddia ediliyordu; ancak El Kadı verdiği ilanda BM'nin o kararı kaldırdığını ve kendisinin El Kaide benzeri hiçbir örgütle ilişkili olmadığını belirtti.
El Kadı, kendisi hakkında Türkiye'de çıkan haberlerin maksatlı ve belli merkezlerce güdümlü oluduğunu belirterek, gerekli yasal işlemleri başlatacağını ifade etti.
İşte ulusal gazetelerde tam sayfa olarak "Kamuoyuna Duyuru" başlığı ve "Yasin Abdullah Kadı" imzasıyla yayınlanan o duyurunun tam metni:
Son zamanlarda hakkımda, Türkiye'de yayın yapan bazı basın yayın organları ile kimi kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından basın etik kurallarına uymayan, insan haklarına aykırı, hem Türkiye hem de dünya kamuoyunu bilinçli olarak yanıltmak maksadı güden haberler yapıldığını ve beyanlarda bulunulduğunu üzülerek öğrenmiş bulunuyorum. Türkiye kamuoyuna açıkça ifade etmek isterim ki; "el Kaide veya herhangi bir terör örgütü ile ilintili olduğum" yönündeki haber ve yorumlar gerçeği yansıtmayan, itham ve iftiralardan ibarettir.
Batılı bazı ülkelerdeki aynı içerikli yalan ve ifftira haberlerine karşı Avrua'da ve Birleşmiş Milletler nezdinde açmış olduğum davalar sonucunda 2007 yılında İsviçre, 2008 ve 2010 yıllarında Avrupa Birliği ve İngiltere, yine ABD'nin ve diğer ülke temsiclierinin de bulunduğu 05.10.2012 tarihli Bireşmiş Milletler yetkili organları tarafından verilen kararla suçsuzluğum ispatlanmıştır.
Söz konusu iddialarla ilgili Türkiye'de de adli makamlar tarafından soruşturma yürütülmüş ve hakkımda "takipsizlik" kararı verilmiştir. TC Bakanlar Kurulu'nun 11.10.2012 tarihinde almış olduğu ve Resmi Gazete'de yayımlanmış kararı ile aleyhimdeki bütün idari kısıtlamalar da kaldırılmıştır.
Birçok ülkede "suçsuz ve mazlum" olduğum mahkemeler ve uluslararası kuruluşlarca karara bağlanmıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde iddia edilen konuda hakkımda açılmış ve devam eden bir dava da bulunmamaktadır. Yapılan bu asılsız haber ve yorumlara karışı avukatlarım aracılığıyla ilgililer hakkında her türlü yasal yollara başvurulacaktır.
Çok sevdiğim dosta ve kardeş Türkiye kamuoyu ile bu gerçekleri paylaşıp,. Selam ve saygılarımı sunarım.
