Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir polis memuru, dershane baskını sırasında agresif tavırlarının yer aldığı bir videonun altına yapılan yorumlarla ilgili Antalya Baro Başkanı Alper Tunca Bacanlı ve Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı ile birlikte 10 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Bir kolluk görevlisinin avukat meslektaşlarına saygısız, seviyesiz bir şekilde yaklaşamayacağını belirten Şarklı, "Sesini yükseltmesi, tehdit etmesi, eline vurarak iteklemesi, her biri ayrı ayrı suçtur. Bunu bir baro başkanı olarak asla kabul etmememiz mümkün değil." dedi.
Geçtiğimiz aylarda Antalya'da Körfez Dershanesi'ne yapılan baskında kolluk görevlisi ile şirket avukatları arasındaki konuşma basına yansımış ve kolluk görevlisinin sinirli davranışları tepki toplamıştı. Yaşanan diyalogla ilgili videoyu sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta yayınlanan Antalya Baro Başkanı Alper Tunca Bacanlı'nın bu paylaşımının altına da çok sayıda yorum yapıldı. Yapılan yorumlarda kendisine hakaret edildiğini iddia eden polis, Bacanlı ile birlikte aralarında Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı'nın da bulunduğu 10 kişi hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Yaptığı yorumda "Çocuk yaşta anne sütü erken kesilince, çocukluk doneminde Pepe yerine Kurtlar Vadisi ve Arka Sokaklar adlı dizileri izleyince böyle oluyormuş diyor uzman arkadaslar" yazdığını aktaran Şarklı, bu yorumun tamamının hukuka uygun olduğunu ve hakaret amacı taşımadığını vurguladı.
Görüntüde bahsi geçen polisin kural tanımaz bir şekilde avukat meslektaşına saygısızlık yaptığını dile getiren Gaziantep Baro Başkanı, şunları dile getirdi: "Çocukların eğitim ve öğretim gördüğü bir eğitim yuvası kime ait olursa olsun, öyle Terörle Mücadele, KOM, vergi müfettişi, belediye memuru, SSK müfettişi ile silahlı bir şekilde organize suç örgütlerine suç üstü yapar şekilde baskın yapılarak aranamaz. Bu okullar şimdiye kadar hali hazırdaki hükümet yetkilileri, belediyeler, siyasi iradenin emrindeki kamu kurumları tarafından açılmış ve desteklenmiştir."
Yapılan baskınların hukuki değil siyasi olduğunun altını çizen Berktaş Şarklı, "Muhtemeldir ki bu dershane baskına giden memur arkadaşlar da bu motivasyon ve güdü ile adeta bir cenke gider gibi hazırlanmış, bu psikoloji ile hareket etmişler ve karşılarında hak, hukuk, arama kararı diyen ve isteyen kim olursa olsun "düşmanı denize dökme" mantığıyla hareket etmişlerdir. Bu işlemler esnasında Antalya Barosu üyesi meslektaşlarımız kendilerini tanıtıp, avukat kimlik belgesini ibraz etmiş olmasına rağmen ve olay mahallinde görevlerini yaparken, bu kolluk mensubu kendisini yargı makamlarının yerine koyarak sanki orada dosya savcısı veya talimatı veren mahkeme gibi hareket etmiştir. Ne anlama geldiğini ve ne işe yaradığını dahi bilmediği vekaletnameyi sormuştur. Bilindiği ve bilineceği üzere avukatın olay yerindeki beyanı yeterli olup, bunun için vekalet sormak kimsenin hakkı olmadığı gibi haddi de değildir. Kulaktan dolma bilgilerle istediği ne işe yaradığını bilmediği evrakın kaldı ki takdirini kendisi de yapacak konumda da değildir. Kural bilmemek ve tanımamazlık bir yana, bir kolluk görevlisinin oradaki avukat meslektaşlarıma saygısız, seviyesiz bir şekilde sesini yükseltmesi, tehdit etmesi, eline vurarak iteklemesi her biri ayrı ayrı suçtur. Bir meslektaşıma yapılan saygısızlığı, hakareti baro başkanı olarak asla kabul etmememiz mümkün değil." diye konuştu.
Şarklı, savcılık tarafından aynı acilliyetle ve hassasiyetle konusu suç olan eylemleri gerçekleştiren şüpheliler hakkında talep gelmesi dahi beklenilmeden kamu davası açılması gerektiğinin de altını çizdi.
