İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, milli güvenlik kavramının arkasına saklanarak oluşturulan politikaları kabul etmediklerini belirterek, "Türkiye'nin oldubittiye getirilerek savaşa sokulmasına karşıyız." dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Türkiye'nin güneydoğusu ve Suriye sınırındaki çatışmalara ilişkin İHD Genel Merkezi'nde ortak basın toplantısı düzenledi. İki dernek adına açıklamalarda bulunan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, savaşın kadın erkek, gençlerin, yaşlıların hayvanların ölümü olacağını söyledi. Türkdoğan, "Savaşa karşıyız, içeride dışarıda barışı savunuyoruz." ifadelerini kullandı.

Hükümetin Suriye'ye müdahale için bir hazırlık yaptığını kaydeden Türkdoğan, cumhurbaşkanı, ile başbakanın söylemleri ve hükümete yakın medya organlarında çıkan haberlerden Türkiye'nin savaşın içinde olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Türkdoğan, "Biz savaşların sadece dış boyutlu bir olay olmadığını biliyoruz. Önümüzde Esad rejimi örneği var. 5 milyon Suriyeli yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Kentler yakıldı, yıkıldı. Tam da böyle bir dönemde Türkiye Suriye rejiminin sebep olduğu yıkımı görmezden gelerek Cizre'de, Sur'da şehir merkezlerine askeri güçleri gönderdi. Konutlar tank ve top atışlarına tutuldu. Esad'ın Suriye'de uyguladığı yıkım ve şiddet boyutlu müdahaleyi Cizre'de, Sur'da uyguladı. Hükümete "vazgeç şiddet ile sorun çözme kararından" diyoruz." açıklamasında bulundu.

'Türkiye'nin Fırat'ın batısına ve doğusuna geçilmeyecek diye sınırlar çizdiği Halep koridoru bölgede ne çıkarı vardır" diye soran İHD Genel Başkanı, şöyle devam etti: "Mart 2011'den önce böyle bir derdimiz yoktu. Bu faaliyetlerin açığa çıkmasından mı korkulmaktadır? Başka bir ülkenin topraklarındaki bir bölgenin iç savaş ortamında o ülkede bulunan çatışan taraflardan birisinin kontrolündeyken hiç şikayeti bulunmayan milli güvenlik kaygısı taşımayan Türkiye hangi uluslararası hukuktan kaynaklı olarak, hangi yetkiyle Halep koridorundan söz etmektedir. Biz İHD ve TİHV olarak kamuoyuna açıklanmayan gizli fakat milli güvenlik gibi kavramlar arkasına saklanarak oluşturulan politikaları kabul etmiyoruz. Türkiye'nin oldubittiye getirilerek savaşa sokulmasına karşıyız."