• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C

Hüseyin Çelik AKP'nin Cumhurbaşkanı adayını ağzından kaçırdı

Hüseyin Çelik AKP'nin Cumhurbaşkanı adayını ağzından kaçırdı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı ile ilgili iddialara cevap verirken AK Parti'nin adayının Erdoğan olduğunu ağzından kaçırdı.

Ak Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik gazetecilerin karşısına çıktı. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarıyla ilgili konuşan Çelik ağzından AK Parti adayını kaçırdı. Çelik, "Seçimde biz kiminle ittifak yapacağız? Biz milletle ittifak yapacağız. AK Parti BDP ile ittifak edecek diyorlar... Böyle bir şey aklımızdan hayalimizden geçmedi. Biz AK Parti olarak kendi adayımızı göstereceğiz. Tıpkı referandumda olduğu gibi. CHP, MHP ve BDP'ye oy vermiş olan bu ülkenin insanı ben AK Parti'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceğim diyebilir." dedi. 
 
İşte Çelik'in konuşmasından satır başları

 
Devletimiz Tarım alanındaki iş yapanlara büyük destek veriyor. 2005 ylında toprak yasası çıkartıldı. 9 yıldır çalışması olan bir çalışmaydı. 1961'le 2002 arası 450 bin dönüm tapulaştırıldı. 6.5 milyon tapulaştırma yaptık.
Su durmadan kirleniyor. Biz bunun da önüne geçtik. Sayın Başbakanımıza ve Tarım Bakanımza teşekkür ediyorum. Huzurlarınızda
 
CHP ve MHP'ye teşekkür ediyorum. BDP'ye teşekkür edemiyorum. Sosyalist tabandan gelmesine rağmen BDP buna karşı çıktı. Toprak kullananın su toprağın dediler ama sloganda kaldılar.
 
Arazi küçülüyor ve insanlar yaşamlarını sürdüremiyor.
 
CHP'li Datça Belediye başkanını muhtelif gazetelere verdiği beyanatlar var. Bu bizim ihtiyacımızdır, uzun zamandır yapılmasını beklediğimiz düzenlemelerdir dediği için gazetelerde yer almadı. Eğer onların işine gelen şeyler söyleseydi yayınlarlardı. 
 
Biz bu konularda herkesten daha hassasız.
 
Sahiller yağmalanıyor diyorlar. Geçen sene Başbakanımız Bodrum sahillerini denetledi. Çevre Bakanlığı hummalı bir şekilde çalıştı. Yapılan tahribatları biz düzeltmeye çalışıyoruz. 
Çevre ve yeşil gibi masum bir konuda taraftar bulabilir miyiz diye düşünüyorlar. Gezi'de bunu denediler ama modası geçti. ODTÜ yoluyla da bunu denediler. Ama şimdi en çok CHP'liler geçiyor oradan. CHP genel merkezine çıkıyor o yol çünkü. 
Kendi kendimize ve halkımza karşı dürüst olalım. 
Beş yıldızlı otel yapılacakmış. Sayın Turgut Özal beş yıldızlı oteller için kanun çıkardığında da kıyameti kopardılar. Eğer o oteller yapılmasaydı şu anda 40 milyar dolarlık turizm gelirine sahip bir ülke olamazdık. 
Beş yıldızlı otel yapılacak. Ama çevre tahrip edilmeden. Bu konuda biz sizden daha hassasız. 
Bu tür çarpık haberlere bu gözle bakılması gerekiyor. İstanbul'da suriçinde inşaat yapılıyormuş. Allah Allah ilk kez mi duydunuz? Ne yani inşaat yapılmayacak mı? 
 
Gerçekten tarih katlediliyorsa hep birlikte karşı çıkalım. Ama bu istemezükçü tavrı bırakalım. Kullanarak korumaya alışalım. Merkezi yarım adada iddia edildiği gibi bir tahribat yok. Büyükşehir belediyesinin Fatih Belediyesi'nin bir yanlışı olursa uyarırız. Ben burada bir AK Partili olarak haykırırım. Bu konuyla ilgili bugünden itibaren 31 Mayıs'a kadar ne yapılırsa Gezicilerin değirmenine su taşıma anlamına gelir. Bir posttan iki ayakkabı çıkmaz. O geçti gitti kimse ümitlenmesin. 
 
Freedom House bir rapor yayınladı. Bizim muhalif medya zevkten dört köşe oldu. Sevindirik olanlar var. Bakın uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin ekonomik notunu düşürünce de zevkten dört köşe olanlar var. Bu ahlaki değil. Kendi saadetini başkasının Türkiye'nin felaketinde arayan hasta zihniyettir bu. 
 
Freedom House 2. Dünya savaşı sırasında propaganda amaçlı kurulmuştur. Bugüne kadar kurucuları görev alanlar bunlar kimlerdir lütfen gazeteci tecessüsüyle bir bakın: Biz Kuveyt'ten Sudan'dan Uganda'dan daha kötüymüşüz. Krallıklar emirlikler prenslikler özgürlük açısından bizden daha iyiymiş. 
Türkiye'de beş milyona yakın gazete satılıyor. Bunun 400-500 bini spor basınıdır. Ama bu satılan gazetelerin dörtte üçü AK Parti'ye muhalif olandır. Türkiye'de 1000 köşe yazarı var. Bu köşe yazarlarının beşte dörtü AK Parti muhalifidir. Bir ülkenin başbakanına katil diyeceksinzi, hırsız diyeceksiniz diktatör diyeceksiniz, tahkir ve tezyif ile kendisi ve ailesini karşı karşıya bırakacaksınız, ondan sonra ben özgür değilim diyeceksiniz. 
Daha ne diyeceksiniz? Türkiye'de basın özgür değilmiş. Basın özgürlüğü konusunda herşey pirü pak veya dört dörtlük demiyorum. Ancak basın ve özgürlük kelimelerini yan yana getirirken neden medya ve patron ilişkisini konuşmayız. Sermaye ilişkisini konuşmayız. Burada beni takip eden arkadaşlarımızın bir çoğu çok uyduruk ve dandik maaşlar alıyor. Sosyal güvenceden mahrumlar. Niçin bunları hiç sorgulamıyorsunuz. Niçin medya iş takibi ilişkisi üstünde durmuyoruz. 

Türkiye'de de arızalar var mı var... En önemli konu içerde gazeteciler var deniyor. Marangoz demirci eğer eline silah alırsa terörizm propagandası yaparsa o teröristtir gerekeni yapılır. Ama nedense AKP'ye muhalif basınımız teröristin gazeteci olanını çok seviyor. Hükmü kesinleşen 18 kişi var içerde. Yargı bunların terörist olduğuna karar vermiştir. Çoğu PKK'lı veya DHKPC'lidir. 
 
Yabancılar ülkemizle ilgili kötü şeyler söylediğinde sevindirik olmayalım. 

Sayın Bahçeli bir çatı aday önerisinde bulundu. Onun matematik dehasından bahsetmek istiyorum. 2009 yılında bir 40. yıl hesabı yapmıştı. Bahçeli o zaman MHP'yi iktidar yapmıştı. 
 
Biz hep şikayet ediyorduk neden Türkiye'den bir Pisagor çıkmıyor. Meğer sayın Bahçeli üçgen çizmeyi de biliyormuş. MHP ve CHP'nin birleşmesinden çatı matı çıkmaz. Olsa olsa bunlardan tencere ve kapak olur. 
 
Halk niçin sadece Erdoğan'ın adaylığını konuşuyor? Sayın Erdoğan olmazsa Abdullah Gül de göreve devam edebilir. Başka kimse neden yok? Çünkü muhalefet yok. Muhalefetin içindeki hali pür melale acıyorum. 

CHP ve MHp'nin ittifakı hayırlı olsun. Halkımız ferasetiyle gereğini yapacaktır. 
 
Sayın Bahçeli Sayın Başbakan aday olursa derhal istifa etsin diye emrediyor. Sayın Başbakan bu emrinizi duydu sayın Bahçeli hemen yerine getirecek... 
 
Görev başındaki belediye başkanı istifa ediyor mu? Kanunlar böyle bir şey istiyor mu? Hayır. Sayın Bahçeli'nin fermanı kanunlar üzerindedir dolayısıyla biz ona uyacağız. Böyle bir maskaralık olamaz. Sayın Başbakan aday olursa AKP genel başkanı ve Başbakan olarak bu seçime girecektir. 
 
Niye sayın Abdullah Gül ve Başbakan'ın adı geçiyor? Hatırlarsanız Sayın Bahçeli Sayın Gül'e haksızlık yapıldığını söyledi. Bizim muhalefet sayın Abdullah Gül'ü sevmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ile sayın Erdoğan'ın birbirine muhalif olma rakip olma ters düşme ihtimalini seviyorlar. Onlara buradan ekmek çıkmaz. Sayın Erdoğan ve Sayın Gül birbirinin rakibi değil, mütemmim cüzüdür. Birbirinin muhalifi, rakibi ve alternatifi değildir. 
 
AK PARTİ'NİN ADAYINI AĞZINDAN KAÇIRDI
 

Seçimde biz kiminle ittifak yapacağız? Biz milletle ittifak yapacağız. AK Parti BDP ile ittifak edecek diyorlar... Böyle bir şey aklımızdan hayalimizden geçmedi. Biz AK Parti olarak kendi adayımızı göstereceğiz. Tıpkı referandumda olduğu gibi. CHP, MHP ve BDP'ye oy vermiş olan bu ülkenin insanı ben AK Parti'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceğim diyebilir. 
 
ENGİN ALAN İLE İLGİLİ KANUN
 

Tutuklu vekiller ile ilgili TBMM çatısı altında bir çalışma grubu oluşturulması fikrine AK Parti sıcak bakıyordu. 3 kişilik bir çalışma komisyonu oluşturuldu. MHP bu komisyona üye vermemişti. Dün baktım MHP'liler Sayın Cemil Çiçek'in yasa teklifine çok sevinmiş. Kendi partilerinden milletvekili olunca yanaşıyorlar. Bir milletvekilinin hükmü kesinleşmişse, bu hükmü ortadan kaldıracak bir manevra içinde olmak vatandaşın adalet duygusunu zedeler. Sayın Çiçek'in teşebbüsü çok iyi niyetlidir üzerinde konuşulmaya değerdir. Ama AK Parti'nin görüşü, birisinin hükmü kesinleşmişse yapabilecek bir şey yoktur. Bu konudaki tavrımız nettir. 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim