Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü’nün moderatörlüğünde gerçekleşen “CEO Ajanda 2016”ya Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, Doğan Holding CEO’su Yahya Üzdiyen ve Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul konuşmacı olarak katıldı.

Türk iş dünyasının mevcut durumunun değerlendirildiği toplantıda, konuşmacılar 2016 yılına ilişkin hedef ve öngörülerini de paylaştı. CEO’lar konuşmalarında 2015’in zor bir yıl olduğuna değinerek, yeni hükümetten beklentilerinin reform olduğunu dile getirdi.

Toplantının moderatörlüğünü yapan Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü şunları söyledi:

“Ekonomik olarak baktığımızda 2015 yılında emtia fiyatları ciddi oranda düştü. Çin’deki ekonomik büyümenin beklentinin altında gerçekleşmesi sebebiyle tüm dünyada belirsizlik haklim oldu. Genel olarak dünyadaki büyümelere bakacak olursak gelişmekte olan ülkelerde belki en iyi ülke Türkiye oldu. Avrupa’daki büyüme belki biraz daha hareketli ama hiç iş dünyasını tatmin edecek seviyede değil. ABD biraz daha iyi durumdaydı.  Ama genel olarak ekonomik olarak çok dalgalı bir sene yaşadık.

“BU YIL FAALİYET VE EMTİA RAKAMLARINDA YÜZDE 40 DAHA İYİYİZ”

Akkök Holding olarak gerek emtia fiyatlarının düşmesi, gerek diğer sebepler olarak ciro olarak 2014’ü korumak gibi bir hedefimiz vardı. Ancak bunlara rağmen faaliyet karlılığımızda ciddi bir iyileşme görüyoruz. Bu yıl faaliyet ve emtia rakamlarında yüzde 40 daha iyiyiz. Net karların daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.”

“2015 İÇİN, UCUZ ATLATTIK DİYEBİLİRİM”

Borusan Holding CEO’su Agah uğur, Türkiye dışında bizim 10 ülkede operasyonlarının olduğunu hatırlatarak: “Rusya’da 2 yılda yüzde 100 devalüasyon oldu. Kazakistan’da yüzde 70 devalüasyon oldu. ABD’de kaya gazına boru üretiyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş sebebiyle, bin 900 olan kaya gazı ve petrol sahası şuanda 700 tane yani yüzde 55 küçüldü. Bu yıl yüzde 4 civarında dolar bazında küçülme oldu. Bu TL bazında yüzde 20 artış oluyor ama bu bizim karlılık değil çünkü karlı bir yıl için bizim dolar bazın büyümemiz gerekiyor. 2015 için felaket şartlar altında geçti ancak yine ucuz atlattık diyebilirim. Çin’deki büyüme modeli değişti ve yatırım malı ağırlıklı büyümeden tüketim malı ağırlıklı bir üretime geçildi. O yüzden fiyatlarda büyük bir çöküş var ve bu birkaç yıl değişmeyecek bu sebeple birkaç yıl büyük değişiklik beklememek lazım. İnovasyon bizim için çok önemli ve 5 tane şirket ticari hayata geçirdik” diye konuştu.

Doğuş Holding CEO’su, Hüsnü Akhan 2015 yılında Türkiye’nin 3 temel probleminin olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:

“Birincisi, Küresel ekonomik gelişmeler, bu gelişmeler Türkiye’nin aleyhine gelişti bu sene. Emtia fiyatlar düştü. İkincisi, jeopolitik krizler oldu, güneyimizdeki savaş Türkiye’yi olumsuz etkiledi. Ve üçüncüsü seçimler oldu. Bu olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye büyümesini yüzde 3 ile kapattı.

“BANKA HARİÇ TOPLAM CİROMUZU 15 MİLYAR OLARAK TAMAMLAYACAĞIZ”

Biz yatırımlarımızı daha uzun vadeli yapıyoruz. Doğuş grubu olarak ağırlıklı hizmet sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Hizmet sektörünün çeşitli alt bölümlerinde faaliyet gösteriyoruz. Biz bu sene banka hariç toplam ciromuzu 15 milyar olarak tamamlayacağız, bu da yüzde 35lik bir inorganik büyüme oluyor. Yüzde 26 oranında bir istihdam yaratarak, total çalışan sayımızı 48 binlere taşıyacağız. Doğuşun ağırlıklı konsantre olduğu yatırımlara baktığınızda turizm, perakende ve yeme-içme sektöründe yatırımlarımızı yaptık. Biz de enerji sektörünün içindeyiz. Biz 2015 senesinde hem üretim hem yatırımda idik. Üretim olarak aslancık barajlarında üretimlerimiz devam ederken, Artvin inşaatımızı geçtiğimiz ay tamamlayarak su tutmaya başladık. Ama enerji sektöründeki sıkıntı hepimizin malumudur.

“MARİNACILIKTA YIL BİTMEDEN ÖNEMLİ BİR YATIRIMA İMZA ATACAĞIZ”

D- Marin olarak 4 ülkede marinamız bulunuyor. 4’ü Yunanistan’da 3’ü Türkiye’de, Bulgaristan’da 3 tane ve bir tanesi Karabağ’da olmak üzere toplamda 11 marinamız bulunuyor. Doğu Akdeniz’in en büyük marinacılık grubuyuz şuan. Bu konuda da yıl bitmeden çok önemli bir yatırıma imza atacağız. Turizmde otel bir bacağı ama marinacılık da diğer bacağı ve otelle karşılaştırıldığında 7-10 katı daha yüksek gelir grubuna hitap eden bir alan dolayısıyla marinacılıkta da yatırımlarımız devam edecek.”

“GÜNEŞİ BATIDAN DOĞURMA EĞİLİMİNE GİTTİK”

Zorlu Holding Ceo’su Ömer Yüngül, “2014 ve 2015’i değerlendirdiğimde nerelerde sapma olmuş onu incelediğimde, yanıldığımız en büyük olayın komşularımızla,olan pazarlığın çok düşmesi aynı şekilde kuzeyde ve güneyde de bunu çok net görüyoruz. Avrupa’nın nasıl gideceğini hepimiz biliyorduk ve bauda bu da gerçekleşti diyorum. Şirketler olarak batlığımızda 2008 krizinde doğudaki pazarlara yöneldik fed faizi düşürdü, şimdi bu durumun tersindeyiz faizi artırdı senaryolar var. Baktığımız zaman son zamanlarda büyüme hedeflerini aşağı doğru revize etmeye ülkeye rastlamadım. Nitekim Türkiye’nin orta vadeli plan raporuna baktığımızda 2013 hedefleri genellik büyüme rakamları aşağı doğru revize edildi. Büyümeyi yukarı çeviren bir tek Amerika’yı görüyoruz” dedi.

Yüngül sözlerini şöyle sürdürdü: “Zorlu Holding olarak 2013’den itibaren yönümüzü batıya çevirdik. Yatırımlarımızı iş yapışımızı buna göre yapmaya başladık. 2015 tabi ki iyi değildi ancak zannediyorum herkes için ufak sapmalar dışında fazla bir şey olmadı. Bizim için de 2015 benzer bir yıl oldu bizdeki tek farkı güneşi batıdan doğurma eğilimine gittik.

Grubumuzun kökleri olan tekstil sektöründe yoğunluğumuz tamamen teknik tekstile yönlendirdik. Tekstil işinde de kafamızı ABD ve Avrupa’daki laboratuarlara çevirdik. Mesele çok ilgimi çekti sinek kovalayan örtü ve kendi kendini temizleyen perde gibi çok değişik şeyler var. Bunları hayata geçiriyoruz. Şirketin bakış açısı buna yönlenmiş vaziyette.

Maden yatırımımız bitti bu kararı aldığımızda nikelin fiyatı 55 bin dolardı, biz 17 bin dolara yaptık. Ama tabi sonuçta ciromuz düşmüyor ama operasyonel karlılıklarda her şey düştüğü için yeni bir işe girmenin bedeli diyoruz.”

“100 BİN ARAÇTAN 200 BİN ARAÇ KAPASİTESİNE ULAŞTIK”

Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, 2015 yılının olması gerekenden daha iyi bir yıl olduğu belirterek şunları söyledi:

2015 bizim için iyi bir yıl oldu ve daha da iyi olabilirdi. Ama maalesef malum sebeplerden bir kısmını kaybettik.  Biz kibar holding olarak bir süredir belli bir dönüm süreci içerisindeyiz. Dolayısıyla beli bir satış plan halinde ilerliyoruz. 2015 yılında ABD’li bir ortak ile atık yönetimi işine girdik. 2016 yılında bunu geliştirmeye çalışacağız. 2015 yılında grup olarak domates ve turizm sektöründeyiz dolayısıyla cirolarımız etkilendi ancak operasyonel karlılığımızı dengeledik. Otomobil tarafında ise yatırımlarımız karşılığını buldu. 100 bin araçtan 200 bin araç kapasitesine ulaştık ve bu üretimin yüzde 94’ünü AB’ye ihraç ediyoruz.

Nikel fiyatları paslanmaz çeliği etkiledi bu yüzden bazı sıkıntılar yaşadık. Diğer taraftan alüminyum tarafında bizim uzun yılardır Avrupa’ya yaptığımız pazar yatırımı bize yardımcı oldu. Bizim yatırımımızın yüzde 75’i Avrupa’ya gidiyor ve bizi Avrupa’da önemli yatırımcı haline getiriyor.

2015 yılında gayrimenkul iş kolunu geliştirmeye başladık. Diğer yatırımımızda ambalaj sektöründe oldu. Son olarak da özelleştirme sürecinde enerji yatırımı yaptık.

“CİROMUZU AŞAĞI YUKARI 2’YE KATLADIK”

Doğan holding CEO’su Yahya Üzdiyen 2015 yılının zor bir yıl olduğunu, Doğan Holding’in medya sektöründe bulunması sebebiyle üzerlerinde sosyal ve psikolojik baskı bulunduğunu belirtti. Üzdiyen konuşmasında şunları kaydetti:

“2015 yılı zor bir yıl oldu. Hiçbir ekonominin çekemeyeceği 5 ayda 2 seçim oldu. Bu sürede yaşadığımız olağan üstü terör koşulları. Ve bizim içinde bulunduğumuz medya sektörü nedeniyle üzerimizde bulunan sosyal ve psikolojik baskı… Bir sürü olumsuz şeyi saymak mümkün ama tüm bunların yanında karımızda ilk 9 ayda 7-8 kat arttı. Ciromuzu aşağı yukarı 2’ye katladık.

“5 YIL ÖNCE ÇIKTIĞIZ AKARYAKIT SEKTÖRÜNE AYTEMİZ İLE DÖNDÜK”

Enerjide üretimimiz fena değil ancak yoğun borçlanma sebebiyle ciddi şekilde zorlandık. Sene sonunda karlı bir bilanço açıklayabileceğimizi görüyorum. 5 yıl önce çıktığız akaryakıt sektörüne Aytemiz ile döndük. Ciromuzun yükselmesinde ciddi bir katkısı oldu. İstasyon sayımız 400’lere çıktı 2 ay sonra 450’lere çıkacak.

Medyada bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Yazılı medya oldukça iyi gidiyor. Görsel medyada ciddi rekabet var dolayısıyla orada belirli bir duraksama içerisindeyiz. Ve belirli yerlere reklam verilmemesi, bazı yerlere kanalize edilmesine rağmen reklamda pozisyonumuzu koruyoruz. Bunu da dijital dönüşüme yaptığımız yatırımlara borçluyuz. 22.7 milyon tekil ziyaretçi ile biz Türkiye’de twitter ve Facebook’tan sonra en çok ziyaret edilen grubuz. Reklam olarak da Google’dan sonra en çok reklamı biz alıyoruz.

“BİZ TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK DEĞİL, EN ÇOK KONUŞULAN GRUBUYUZ”

Grubumuzun baba beni okula gönder kampanyası 10 yılını doldurdu. Aydın Doğan Vakfı olarak bu yıl kampanyayı daha da büyütmek amacıyla yeni atılımlar yapılıyor. 8 şirketimiz halka açık ve derecelendirme notumuz 9.6’ya çıktı. Biz Türkiye’nin en büyük değil, en çok konuşulan grubuyuz.

“BEN TİCARİ KURULUŞUM SİYASİ OYUNCU DEĞİLİM”

Değerimiz hak ettiğimizin çok farklı yerlerinde. Seçimden önce bilanço açıklıyoruz. Seçimden önce hisselerim yüzde 10 artıyor seçimden bir gün sonra hisselerim yüzde 20 düşüyor. Ben ticari kuruluşum siyasi oyuncu değilim.”

Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul 2015’in kendileri için öncelikli olarak risk yönetimi yılı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“İlk 9 ayda karımız yüzde 16 arttı, 1.7 milyar konsolide kar elde ettik. Banka harici büyümemiz yüzde 66 ve 750 milyon TL oldu. Yılın başında aldığımız tedbirler karlılıkta iyi sonuçlar oldu. Öz sermaye olarak baktığımızda aslında düşük rakamlar çünkü Sabancı Holdingin öz kaynakları 20 milyar yani biz yüzde 15 öz sermaye getirisi hedefliyoruz.

“ENERJİ SEKTÖRÜ TAM REKABETÇİ OLSUN”

Yine tek parti hükümetinden umuyoruz ki reformlar devam etsin. Enerjide geçen sene 100 milyon lira zarar etmiştik bu 9 ayda 150 milyon lira kar ettik. Enerji sektöründe beklentimiz, sektörün tam liberal olması. Baktığımızda enerji sektöründe devletin ağırlığı çok fazla. Enerji fiyatı çok düşük bu, hükümetin de enerji sektöründe reform yapması için bu iyi bir fırsat. Birçok verimli santral yüksek verimliliğe rağmen çalıştırılmazken birçok santral düşük verimlilikte çalıştırılıyor. Bandırma santralimizi bazı dönemlerde yüzde 60 civarında olduğunda çalıştıramıyoruz ancak bir bakıyoruz verimliliği yüzde 45-50 civarında olan santraller çalıştırılıyor. Doğal gaz ithal ediyoruz, cari açığımız fırlıyor.

“ÇİMENTODA İHRACAT ZORLAŞTI”

Çimento sektöründe en çok pazar payı sabancı Holding’e ait, çimentoda kişi başı çimento tüketimi aşağı yukarı 800 ton civarında. Bu yıl yüzde 3 büyüme oldu gelecek sene büyüme beklemiyoruz. Dolayısıyla daha fazla büyüme beklemiyoruz. İhracat da çok zorlaştı, normalde 40 -45 dolara ihraç ederken 30 dolarlara düştü.

“CARREFORSA, PİYASA FİYATI OLARAK ÇOK İYİYE GİDİYOR”

CarreforSA’da önemli bir değişim yaşanıyor. Şirket piyasa fiyatı olarak çok iyiye gidiyor. 2016’da karlılık anlamında daha iyi neticeler bekliyoruz. Sigortacılık sektöründe AvivaSA en iyi şirket oldu. Burada devlet katkısı da önemli oldu.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, "2000 yılından bu yana Fortune 500'deki şirketlerin yüzde 52'sinin dijitalleşme trendini yakalayamadığı için artık listede olmadığını görüyoruz. 2016 yılında da iş dünyasının yüzde 40'ının mobilize hale gelmesi bekleniyor" dedi.

DİJİTALLEŞME YOLCULUĞUNDA KURUMLARIN YANIDAYIZ

Aksoy, Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda düzenlenen CEO Ajanda 2016'da, dijital dönüşüm süreçlerine ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Günümüzde işletmelerin, dijitalleşme ile verimliliğini artırdığını belirten Aksoy, "2000 yılından bu yana Fortune 500'deki şirketlerin yüzde 52'sinin dijitalleşme trendini yakalayamadığı için artık listede olmadığını görüyoruz. 2016 yılında da iş dünyasının yüzde 40'ının mobilize hale gelmesi bekleniyor. Dijitalleşme, şirketlerin ve elbette holdinglerin pazardaki varlığı ve konumu açısından sürdürülebilirliğin garantisi olacak" diye konuştu.

Vodafone'un dünya genelinde birey ve kurumların mobil ve sabit iletişim teknolojilerinin gücüyle dijitalleşmesini hedeflediğini kaydeden Aksoy, şöyle konuştu:

"Hem bireyleri hem de kurumları dijital dünyanın oyuncusu haline getirme hedefiyle 2 yıl önce ‘Dijital Dönüşüm Hareketi'ni başlattık. Accenture işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz Yarına Hazırım Platformu ile şirketlerin dijitalleşme endeksini hesaplıyor ve onlara yarına hazır olmak için ihtiyaç duydukları çözümler konusunda yol gösteriyoruz.

Accenture ve Türkiye Bilişim Vakfı ile KOBİ'lerden sonra Türkiye'nin büyük şirketlerinin de dijitalleşme endeksini çıkardık. Çok yakında bu şirketlerin dijitalleşme endeksini açıklayacağız. Hedefimiz, Türkiye'nin dijitalleşme endeksini yüzde 53'ten yüzde 75'e çıkarmak.”

ŞİRKETLERİN DİJİTAL İŞ ORDAĞI OLARAK FALİYET GÖSTERİYORUZ

Dijitalleşmede sürdürülebilirliğin yeni nesil teknolojilerin gelişmesine bağlı olduğunu ifade eden Aksoy, "Hepimizi bekleyen en büyük ve önemli gelişme, Nisan 2016 itibariyle 4,5G teknolojisinin hayatımıza girecek olması. 4,5G teknolojisi, daha hızlı, daha etkin ve daha rekabetçi iş süreçlerinin mimarı olacak. Diğer yandan, iş dünyası 4,5G ile beraber bulut tabanlı uygulamalara yönelerek önemli zaman ve maliyet avantajı sağlayacak" değerlendirmesini yaptı.

GAYRİMENKUL RANT SÖKTÖRÜ OLARAK ALGILANIYOR

Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun ise, Türkiye'de gayrimenkul sektörünün son 20 yılda devlet müteahhitleri ve mahalle müteahhitlerinin faaliyet alanı olduğunu, gelinen noktada profesyonel bir kimliğe kavuştuğunu anlattı.

Sektörün 2004 yılından itibaren hızla büyüdüğünü aktaran Torun, Türkiye'nin 2023 hedeflerinin doğrudan ya da dolaylı olarak gayrimenkulle ilgili olduğunu söyledi. Sektörün istihdam artırıcı yönüne dikkati çeken Torun, şunları kaydetti:

"TÜİK rakamlarında gayrimenkul sektörü deyince aracılık hizmeti veren emlak, komisyon hizmetleri verenler tarif ediliyor. Gayrimenkul sektörü inşaat sektörü olarak TÜİK rakamlarında yer alıyor. Halbuki gayrimenkul sektörü aslında geliştiren, üreten, istihdam yaratan, vergi veren bir sektör. Yani bir rant sektörü olarak algılanıyor maalesef. Halbuki sektörün bugünkü gelişmesine baktığımız zaman o kadar büyük bir alan ki Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl hedeflerine baktığımız zaman, muazzam 500 milyar dolar hedefi, 2 trilyon dolarlık milli hasıla gibi hedefleri var.

Bunların  hepsinin ucunda, bir tarafında gayrimenkul sektörü var. Köprüler var, metrolar var, büyük hastane projeleri var, lojistik merkezleri, ofisler, konutlar, AVM'ler... Bütün bu büyümenin bir ucunda gayrimenkul var."

2015 YILINDA DA 5 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE GAYRİMENKUL SATIŞ ÖNGÖRÜLÜYOR

Yabancılara konut satışının 2012 yılında serbestleştiğini anımsatan Torun, "Baktığımızda 2013 yılında 3,5, 2014 yılında 4,5 milyar dolar gayrimenkul satışı oldu. 2015 yılında da 5 milyar doların üzerinde gayrimenkul satışı öngörülüyor. Bu da gayrimenkulün aslında çok önemli bir ihracat ürünü olarak ülkemizin değerlendirmesi gereken bir değer olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Gayrimenkul şirketlerinin artık tek düze yapılardan kaçındığını belirten Torun, şirketlerin yeni tasarımlarla yenilikçi projelere öncelik verdiğini söyledi.

Kendi şirketinin Mecidiyeköy'de inşa ettiği Torun Center'in mimarisinde Emre Arolat ile çalıştıklarını aktaran Torun, "Mecidiyeköy'de Büyükdere aksının başladığı yerde Torun Center'da büyük bir kamu alanı yapıyoruz. Bittiğinde İstanbulluların takdir ve beğenisini kazanacak bir alan olacak" diye konuştu.

İSTANBUL HABER AJANSI