• BIST 9548.09
  • Altın 2490.038
  • Dolar 32.5015
  • Euro 34.5457
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 22 °C

“Hayatlarını Geride Bırakanların Trajedisi - Hocalı Gerçeği” programı

“Hayatlarını Geride Bırakanların Trajedisi - Hocalı Gerçeği” programı
Türkiye Azerbaycan Dev Kardeşlik ve Candaşlık Projesi Başkanı Prof.

Türkiye Azerbaycan Dev Kardeşlik ve Candaşlık Projesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, "Hayatlarını Geride Bırakanların Trajedisi-Hocalı Gerçeği" isimli programda, Karabağ ve Hocalı hakkında geniş bilgiler verdi.

İstanbul'da bir vakıf üniversitesinde düzenlenen açık oturumda; Prof. Dr. Sırrı Akbaba, Prof. Dr. İbrahim Öztek, Prof. Dr. Nesrin Sarıahmetoğlu ve Doç. Dr. Abulfaz Süleymanov görev aldılar. Konferansa; Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Azerbaycan Konsolosu Yadulla Paşayev, Kazım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir, Kıbrıs Mukavemet Teşkilatı ve Özel Kuvvetler Komutanlığı kurucularından Kıbrıs Gazisi E.Tümgeneral Cumhur Evcil, İstanbul Muharip Gaziler Başkanı E.Albay Ahmet Kendigel, öğretim üyeleri, sivil toplum örgüt başkanları, pek çok misafir ve öğrenciler katıldılar.

Prof. Dr. İbrahim Öztek, yüzlerce slayt eşliğinde Hocalı'nın geçmişinden günümüze geniş bilgi aktarımında bulundu. Öztek, şunları kaydetti:

"Hocalı'nın da içinde yer aldığı Karabağ bölgesi Azerbaycan'ın doğusunda Ermenistan sınırında ve Azerbaycan toprağının yüzde 20'sini oluşturmaktadır. Kafkaslar ve Azerbaycan topraklarına ilk kez Çar I. Petro (1672 - 1725) tarafından ilgi duyulmuş ve sıcak denizlere ulaşma fikri başlamıştır. Çariçe II. Katerina (1729-1796) zamanında da Knez Potyomkin 19 Mayıs 1783'te II. Katerina'ya yazdığı mektupta; "fırsat bulunca bölgedeki Ermeniler Karabağ'da toplanarak burada bir Hristiyan Ermeni devleti kurulmalıdır" diyordu. General Sisyanov 1805 yılında; "Karabağ coğrafi ve stratejik bakımdan Anadolu'nun, İran'ın ve Azerbaycan'ın kapısıdır" diyerek, bölgenin stratejik önemine dikkat çekmişti. 1747, 1804, 1813, 1823, 1832 ve 1915 yıllarında Ermeniler, Anadolu ve İran'dan bölgeye taşınmaya başlandı. 1914 yılında Anadolu'daki sayıları 1 milyon 200 binken 1915'te Ermenistan'da da aynı sayıya ulaştılar. 1887 ve 1890 yıllarında kurdukları Hınçak ve Taşnak silahlı terörist çetelerle Anadolu'da ve Azerbaycan'da son derece acımasız katliamlar ve soykırımlar yaptılar. Amerikan Başkanı Reagan'in baş danışmanı Bruce Fain'in arşiv araştırmalarına göre tam 2 milyon Müslüman Türkü yok ettiler. 1905 ve 1907 yıllarında Revan Hanlığında Azerbaycan Türklerine soykırım girişiminde bulundular. Bu böylece devam etti gitti ve 1917 yılında Azerbaycan'da Ruslarla birlikte 40 bin, 30 Mart 1918'de ise Bakü'de bir günde tam 18 bin insanımızı katlettiler. Ardından Nuri Paşa'nın Kafkas İslam Ordusu Ruslara, Ermenilere ve hatta İngilizlere gereken dersi vererek Azerbaycan'ı bu katil sürülerinden temizledi. 1990 yılında Azerbaycan'ın hürriyet ve bağımsızlık aşkı ile Sovyet rejimine karşı yaptığı ayaklanma, 15 cumhuriyette de alevlenince Sovyetler Birliği çöktü. Yeniden bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan, tekrar Rus ve Ermeni saldırılarına maruz kaldı. 1991 yılında Karabağ'a yapılan saldırılar ve kuşatma altına alınan Hocalı'da 1992 yılı, 25 Şubat'ı 26'ya bağlayan gece korumasız halk üzerine taarruz edildi. Ermeni silahlı güçleri Albay Zarvigarov komutasındaki 366. Rus zırhlı alayı ve batılı yandaşlarının yardımları ile dünyanın gözleri önünde Hocalı soykırımını gerçekleştirdi. Silahtan arındırılmış Azerbaycan Türkü göğsünü siper etmek zorunda kaldı. Göğsü parçalandı, kalbi ciğeri dışarı çıkarıldı. Karnı yarıldı, karnındaki bebek dışarı alındıktan sonra süngülere takıldı. İnsanlar diri diri yakıldı. Organları, kol ve bacakları parça parça edildi. 13 yaşında bir kız çocuğu pencereye çivilenerek canlı olarak derisi yüzüldü. Hocalı'da bu beş örneğin binlercesi yaşandı. Her ne kadar 613 şehit bulunmuşsa da katledilenlerin sayısı 2 binden fazladır. Katil başı Serkisyan, açık açık "biz bu tür vahşeti gözdağı vermek için yaptık" diyebilmiştir. Burada işlenen her bir cinayet, olayı gözlemleyen batılı gazeteciler ve gözlemciler tarafından "kan dondurucu" olarak nitelenmiştir. 16 Mayıs 1994'te Moskova'da ateşkes imzalanmış, 1 milyon Azerbaycan Türkü yerinden yurdundan edilmiş, gerçek bir tehcire uğratılmış, Karabağ'a Ermenistan'dan 230 bin Ermeni getirilerek yerleştirilmiştir. Sözde bağımsız hale gelen Karabağ'ın bağımsızlığını bugüne kadar Ermenistan dahi tanıyamamıştır.

Azerbaycan, bu katliamlarla birlikte, toprağının yüzde 20'sini kaybetmiş, 7 eyaleti, tüm zenginlikleri, tarihi değerleri, hastaneleri, 700 sağlık ocağı, ekonomik tesisleri, okulları, yurtları, trafoları, yolları, köprüleri, elektrik-gaz-su hatları ile birlikte Ermenilerin eline geçmiştir. Azerbaycan'ın maddi kaybı 30 milyar dolara yakındır. Batılı uluslararası kuruluşlar, bugüne kadar Azerbaycan'ın haklı davasına karşın daima Ermenistan yanlısı olmuştur. Azerbaycan Karabağ Muharibesi Elilleri, Veteranları ve Şehit Aileleri İçtimai Birliği, eski harpçiler, Hocalıya Hürriyet, Karabağ Mücahitleri, Hocalı Kaçkınlar ve Köçkünler Kuruluşları, İşgale Teröre Asılsız İddialara Karşı Forum ve benzeri dernekler ile Türkiye'de başta Anadolu Aydınlar Ocağı veya Azerbaycan'a gönül vermiş dernek ve kuruluşlar da Azerbaycanlı kardeşleri ile birlikte uluslararası alanda haklı davalarının savunucularıdır.

1-2 Nisan 2016 günleri sınır ihlallerinde bulunan Ermeni tecavüzcülerine karşı harekata geçen Azerbaycan birlikleri, Ermenistan'a ait 6 tank, 15 top ve önemli miktarda askeri mühimmatı yok etmiş, stratejik öneme sahip birçok düşman karargahını, önemli mevzileri ve hakim tepeleri ele geçirmiştir. Bu harekatta Ermenistan yüzden fazla ölü ve bir o kadar da yaralı vermiş, hak ettiği dersi almıştır. Cephede birliklerini ziyaret eden Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, askerin yüksek moralini daha da yüceltmiştir.

Bugün Azerbaycan ve Bakü, Kafkasların parlayan yıldızı eski Sovyetler'den ayrılan cumhuriyetlerin en moderni ve gelişmişidir. Ermenistan ise açlığa karşı savaş vermekte, Türkiye'deki 50 bin kadar çocuk bakıcılığı yapan bayanlarının Türkiye'de kazandıkları ile ekonomilerini ayakta tutmaya çalışmaktadır. Ermenistan; yüz yıl önce olduğu gibi Rusya, Amerika, İngiltere ve Fransa'dan fayda gelmeyeceğini bilmelidir. Aydınlığa ulaşması Türkiye ve Azerbaycan'a bağlıdır. Onun içindir ki masaya oturarak, Karabağ ve Hocalı'nın anahtarını Azerbaycan'a teslim etmelidir."

Diğer konuşmacılar ise daha çok Hocalı'nın dün ve bugünkü yaşam alanları, uluslararası alandaki statüleri, Avrupa İnsan Hakları, Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşların Karabağ ve Hocalı için kararları konularına değindiler.

Konferans sonunda, Azerbaycan Konsolosu Yadulla Paşayev ve konuşmacılara günün anısına birer ödül verildi. Prof. Dr. İbrahim Öztek de misafirlere, yazmış olduğu "Yüzüncü Yılında Ermeni Sorunu" ve "Hocalı Soykırımı" kitaplarını armağan etti.

“Hayatlarını Geride Bırakanların Trajedisi - Hocalı Gerçeği” programı

“Hayatlarını Geride Bırakanların Trajedisi - Hocalı Gerçeği” programı

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim