Adalet istediklerini belirten anne Nuray Gedik, Kartal Meydanı'nda kurdukları çadırın kurşunlandığını, çetelerin devletten ve polisten güç aldığını söyledi.
Daha önceki duruşmaların aksine Gedik'in avukatları, Gedik ailesi ve duruşmayı izlemek için gelenler salonuna alınırken, gelenlerin polis kamerasıyla görüntülerinin kaydedildiği görüldü.
Sanıklar 'güvenlik' gerekçesiyle getirilmedi
Adalet Bakanlığı'na gönderilen dosyanın nakline ilişkin kararın verilmediği duruşmada, söz alan Gedik ailesinin avukatları, davanın nakline ilişkin işlemlerin durdurulmasını istedi. Geçen duruşmada olduğu gibi tutuklu sanıklar "güvenlik" gerekçesiyle duruşmaya getirilmezken Gedik'in avukatları Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle duruşmanın kayda alınmasını talep etti.
Duruşmada söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin tutukluluk durumuna ilişkin beyanda bulunarak, beraatlarını istedi. Sanık avukatları beyanda bulunduğu sırada Gedik'in annesi Nuray Gedik, "Sizin evlatlarınız katledilse onların avukatlığını yapar mıydınız?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Bu sırada sanık avukatlarından birinin mahkemeye, "Dört celsedir aynı şeyi yapıyorlar, neden müdahale etmiyorsunuz" dediği görüldü.
'Başsavcı açıkça ayrımcılık yapıyor'
Duruşmada söz alan Gedik ailesinin avukatı Ömer Kavili, davanın nakline ilişkin dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine itiraz ederek, "Davanın başka bir ile taşıma ihtimali dahi bu mahkemenin görev bakımından yetkisinin ve itibarını çiğnemektedir. Dosyayı gönderme işlemine son verilmelidir" dedi.
Kavili, dosyanın nakil gerekçelerinden birinin, adliye önünde atılan sloganlar olduğunu söyleyerek "Mahkeme bu sloganlardan nasıl etkileniyor? Açıklar mısınız?" diye sordu. Kavili'nin ardından söz alan avukat Ebru Timtik de Balyoz ve Mehmet Ayvalıtaş Davaları'nın konferans salonunda görüldüğüne dikkat çeken Timtik, "Hasan Ferit Gedik'in katledilmesi Davası'nda mı konferans salonu uygun olmuyor. Başsavcı açıkça ayrımcılık yapıyor" diye konuştu.
Avukat konuşmalarının ardından mahkeme, dosyanın nakli için Adalet Bakanlığı'na yazılan yazının akıbetini sormak üzere müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı 6 Ocak 2015'e erteledi. Duruşma sonrası açıklama yapan anne Gedik, dosyanın İstanbul'da kalması isteklerini dile getirmek için 23-24 Kasım'da Ankara'ya giderek Adalet Bakanı'yla görüşeceklerini söyledi.
'Yargılama görüntüsü altında bir oyun sergileniyor'
Duruşma sonrası Avukat Günay Dağ, Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Gedik, Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan açıklama yaptı. Duruşmayı izlemeye gelenler arasında Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve Taksim Dayanışmasından mimar Mücella Yapıcı da vardı.
Avukat Günay Dağ, 4. celsede de yargılama yapılmadığını belirterek, “Daha önceki celsede dosyanın başka bir ile nakledilmesi için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmişti. Adalet Bakanlığından henüz bu konuyla ilgili bir cevap gelmedi. Yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen dosyayla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Ama bu arada bizden habersiz iki sanığın ifadesini alındı. Bu şunu gösterdi ki, mahkeme yargılama görüntüsü altında bir oyun sergiliyor. Sanıkları koruyor. Mahkeme dosyayı ısrarla bizden kaçırmak istiyor. Ama biz adalet istemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
'Oğlum için adalet istiyoruz'
Anne Nuray Gedik, “Biz oğlum için adalet istiyoruz. Bugün 4. duruşma oldu ancak yargılama hâlâ başlamadı. Çeteler dışarıda faaliyetlerine devam ediyor. En son Kartal Meydanı'nda kurduğumuz çadırı kurşunladılar. Şans eseri kimseye bir şey olmadı. Bunlar devletten, polisten güç alarak bu cesareti gösteriyorlar” dedi.
Davanın kendilerinden kaçırılmak istediğini tekrarlayan Gedik, “Ben davanın burada görülmesini istiyorum. Bunun için 24 Kasım’da Ankara’ya Adalet Bakanlığı'na gidip davanın Kartal Adliyesi’nde görülmesi istediğimizi ileteceğiz” diye konuştu.
'Fizan'da yargılsınlar, oraya kadar gideceğiz'
Destek için duruşmaları izlemeye gelen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da, oğlunun davasının da hala başlamadığını belirterek, “Gerekli yerlere müracaatımızı yapacağız. Nereye kadar gitmemiz gerekiyorsa oraya kadar gideceğiz. İsterlerse götürsünler bizi Fizan’da yargılasınlar, oraya kadar gideceğiz” dedi.
Hasan Ferit Gedik olayı
21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik 29 Eylül 2013’te Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yürüyüşte, protestocuların üzerine ateş açılması sonucu vurularak hayatını kaybetmişti.
Gedik’in öldürülmesinin ardından cenazesi de polisin, Gedik’in yaşadığı Armutlu’nun girişini kesmesi sonucu üç gün boyunca defnedilememişti.
Otopsi raporunda Gedik’in altı kurşunla vurulduğu ortaya çıktı. Vurulduğunda üstünde olan giysileri yani olayın delilleri ise kaybedildi.
Soruşturmaya dair iddianame Mayıs 2014’te tamamlandı. Soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılıp Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasıyla, soruşturmayı Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgüt, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu devralmıştı.
Savcı Nihat Demir’in hazırladığı iddianamede 15′i tutuklu 35 sanığa “Kasten yaralama”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “Kasten öldürme”, “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Nitelikli yağma”, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçluyu kayırma”, “Yargı görevini yapanı etkileme” ve “Mala zarar verme” suçlamaları yöneltildi.
Sanıklar hakkında, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezaları isteniyor.
