Harran Üniversitesi Yeşilay Kulübü madde bağımlılığını önlemek için Apaçi Gençlik adlı bir konferans düzenledi.
Harran Üniversitesi Osmanbey Kampüsü'nde Fen Edebiyat Fakültesi Anfi Salonu'nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman katıldı. Konferansı Harran Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ramazan Taşaltın, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cihan Canbeyli, Yeşilay Şanlıurfa Şubesi Başkanı Muharrem Çelik, Şanlıurfa Sosyoloji Derneği Başkanı Mahmut Kaya, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci dinledi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Harran Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ramazan Taşaltın, Avrupa'da Yeşilay tarzı faaliyetlerin devlet desteğiyle yapıldığına dikkat çekerek, Türkiye'de ise gönüllük esasına göre yapıldığını söyledi. Kötülüklerin anası olan içkiye dikkat çeken Rektör Taşaltın, "Yeşilay kurumu Türkiye'nin en önemli Kamuya Yararlı Cemiyetler" arasında yer alan bir kurumdur. Yeşilay'ın zararlı alışkanlıklarla mücadelesiyle toplumsal yapıya sağladığı faydaları saymakla bitmez. Yeşilay'ın mücadele ettiği zararlı alışkanlıkların başından gelen içkinin içmesi bilinçli bir şekilde ilericilik olarak lanse ediliyor. Eğer içki içmek ilericilikise herhalde esrar içmek de yarım ilericilik olur. Toplumumuzu bu tür zararlı alışkanlıklardan korumak için daha çok çaba sarf etmeliyiz. Gençlerimizi zararlı alışkanlıkların kucağına itemeyiz. Toplumumuzun bilinçlenmesi için bu tür konferansların yaygınlaşması lazım. Ben bu konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konferansta Apaçi Gençliği'nin tarihi geçmişini anlatarak başlayan İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman, ilk olarak Fransa'da ortaya çıkan Apaçiler, kenar semtlerinde doğan ve Fransız devrimine koşullarına ayak uydurmayan gençlerden oluştuğunu söyledi. Türkiye'deki Apaçi Gençliği de şu şekilde tanımladı.
Onları gökyüzüne uzanan garip saç modelleriyle, içine sığmaya çalıştıkları ünlü markaların çakma, daracık tişörtleriyle, otobüste veya modifiyeli Doğan ve Şahin marka arabalarla, İsmail YK şarkılarını son ses açıp tam gaz ortalarda dolaşanlar olduğunu söyledi. Toplumsal koşullara ayak uyduramayan gençler, çeşitli maddeleri kullanmaya yeltendiğini söyleyen Ömer Miraç Yaman, "Uyuşturucu, toplum tarafından dışlanan gençlerin sığındığı liman haline getirilmiş. Gençleri uyuşturucu maddesiz bir hayat kuramayacak duruma getirilmişlerdir. Kültüreler arası gelirim yaşayan genç kesim, Bu sıkıntılara ek olarak aile baskısı, aşk, maddi sıkıntılar ve anne babalarının olmaması gibi konuları da sayabiliriz. Bunlara destek olacak olan eğitim kurumları ise gençleri bu ateşin alevlenmesine yardım etmektedir. Çıra diye gençleri kullanmaktadırlar" dedi.
"MAHZUN'UN HİKAYESİ ÖĞRENCİLERİ HÜZÜNLENDİRDİ"
'Apaçi Gençlik" konferansında bu sıfatla yaftalanan gençlerin en temel sorunlarından olan yoksulluk konusunda da konuşan Ömer Miraç Yaman, kendisini en çok etkileyenlerden birinin Mahzun'un hikayesi olduğunu söyledi. Yaman, "Anadolu'dan göç eden ailesiyle yoksulluk içinde yaşayan Mahzun, çoğu zaman geceleri aç uyumuş. Sabahları kahvaltı yapmadan okula gitmiş, üçüncü derste açlıktan uyuyakaldığı için öğretmeninden sürekli azar işitmiş. Bir gün Öğretmeniyle tartışan Mahzun okuldan kovulmuş. Ve sonunda mahzun bir apaçi olmuş.Hangisi daha iyi? Zaten üniversiteyi kazanacak çocukların daha iyi bir yer tutturmasıyla uğraşmak mı, yoksa kazanma umudu olmayan çocuklarla ilgilenip onları hayata kazandırmak mı" diye sorunca salonda bulunan eğitimciler ve öğrenciler hüzünlendi.
Yaklaşık olarak bir buçuk saat süren konferansın sonunda Rektör Prof.Dr. Ramazan Taşaltın, Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman'a plaket takdim etti.
