• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 17 °C

Kansere dair merak edilen sorular

Kansere dair merak edilen sorular
Avrasya Hospital Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Züleyha Kadehçi kanser hastalığına dair merak edilen soruları cevapladı.

Kanser kontrolsüz çoğalan hücre topluluğudur.Kendi kendine kontrolsüz şekilde üreyen hücre topluluğuna kanser diyoruz.
 
KANSERİN TEDAVİ AŞAMALARI NELERDİR?
 
Her organın kanseri vardır. Bunların öncelikle doğru şekilde teşhis edilmesi gerekir. Başlangıçta hastalara cerrahi tedavi uygulanmaktadır.Cerrahi tedavi uygulanan hastalarda ya sonradan kemoterapi dediğimiz ilaç tedavisine ihtiyaç duyulur yada radyoterapi denen ışın tedavisine ihtiyaç duyulur.Bazen kemoterapi radyoterapi cerrahi üçü bir arada kullanılır.Kanser türüne göre bu tedavi sıralaması öne veya geriye atılabilmektedir veya hepsi birliktede yapılabilir.Hastalığın evresine göre değişebilir, tümörün tipine göre değişebilir. Bazılarında sadece kemoterapi etkiliyken bazı tümörlerde sadece cerrahi bazı tümörlerde radyoterapi etkili olabiliyor. 
 
RADYOTERAPİDE YENİ GELİŞMELER NELERDİR?
 
Radyoterapi dalında yeni radyoterapi cihazları üretilmektedir ve kullanıma geçmektedir. Daha önce Cobalt 60 cihazıyla radyoterapi yaparken şu anda da aslında kobalt 60 cihazıylada tedavi yapılıyor.Ancak bunun yanında lineer akselerator denen daha az tehlikeli, daha derindeki tümörlere etki eden, daha fazla sağlam dokuyu koruyan bir cihaz üretilmiştir ve bu cihaz AVRASYA HOSPİTAL’DE mevcuttur, hastalarımızı bu şekilde tedavi etmekteyiz.Bunun yanında bazı ek tedavi cihazları da vardır.Bunların arasında IGRT söylenebilir.IGRT ‘nin anlamı ben hastayı makinede tedaviye aldığım zaman bu bölgeyi doğru mu ışınlıyorum yanlış mı ışınlıyorum, çevredeki sağlam dokuları koruyor muyum koruyamıyor muyum bunun kontrolünü yapmak için bu cihaza ihtiyacımız var.AVRASYA HOSPİTAL’ de bu cihazda kısa bir süre önce hizmete girdi.
Özellikle her organa mahsus olmakla birlikte daha çok prostat hastalarında bu cihazı kullanmaktayız.Çünkü yaşam beklentisi uzun olan hastalar bunlar, bunlarında sağlam dokularını korumak istiyoruz.Daha konformal bir tedavi yapmak istiyoruz.Ve bu cihazlarda AVRASYA HOSPİTAL’de mevcut.
 
BU CİHAZLARIN İNSAN SAĞLIĞINA KONFOR VE FAYDALARI NELERDİR?
 
Hedef doku dediğimiz sadece tümör dokusuna etki etmeye, daha fazla sağlam dokuyu korumaya çalışıyoruz.Sağlam dokuların radyoterapiye bağlı ileriki zamanlarda hastalık oluşturmasını engellemeye çalışıyoruz.Sağlam dokunun ışınlanması ileride ikincil kanser riskini de arttırabilir. Amacımız, hastanın sağlam dokularının ileride hasar görmemesidir.

NE GİBİ DURUMLARDA IŞIN TEDAVİSİNE İHTİYAÇ DUYUYORSUNUZ?

Birincisi ışın tedavisine ameliyat olmuş hastalarda, mikroskobik hastalık kaldığında veya tümörün tekrarlama riski olan durumlarda mutlaka radyoterapi yapılması gerekiyor. İkincisi eğer hastanın iyileşme şansı yoksa, hastalığı bütün vücuduna kemiklerine organlarına yayılmışsa yapılır.Kemiklere tümör yayıldığında hasta çok şiddetli ağrı hisseder.Dayanılmaz ağrıları olur , felç olma riski, ve de beyine yayılmış olabilir. Bu hastaların ağrılarını rahatlatmak, daha kaliteli bir yaşam sunmak için radyotepi yapılır ve radyoterapi yapılan hastalarında şikayetlerinde %50 -60 azalma görülür diyebiliriz.Üçüncüsü cerrahi yerine radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilen hastalıklar vardır.Bunlar lenfoma, nazofarenks tümörleridir .Bunlarda da çok iyi sonuçlar almaktayız.Bu üç sebeple radyoterapi kullanılmaktadır.

 
RADYOTERAPİ HASTALARDA BİR YAN ETKİ OLUŞTURUYOR MU?
 
Yan etki oluşur bu yan etkiler sadece radyoterapi uygulanan bölgede oluşan yan etkilerdir. Sistemik yan etkiler görmeyiz. Hastanın tümörü hangi bölgesindeyse o bölgede bir miktar kızarıklık görülebilir. O cildin altındaki organlarda sağlam dokularda yan etkiler görürüz.Bunlar üst bölgelerde akciğer ve mediasteni içeren bölgelerde radyoterapi uygulamışsak bunlarda yutma güçlüğü, öksürük, cildinde kızarıklık, nefes darlığı belki ilk etapta görülebilir, bunlar radyoterapiden bir hafta on gün sonra gerilemesini bekleriz.Radyoterapi bitiminden sonra geriler.Alt batın bölgesinin radyoterapi uygulamalarında hastalarda ishal yine ciltte kızarıklık, bağırsak düzensizlikleri, idrarını yaparken ağrı yanma, gaitasını yaparken ağrı yanma şikayetleri görebiliriz dediğim gibi bunlar kalıcı yan etkiler değildir. Tedavi bittikten bir hafta sonra düzelebilecek yan etkilerdir.Böyle bir durumda korkulacak bir şey yoktur. Zaten hastalara böyle bir olayla karşılaşabileceklerini söylüyorum. Eğer bir rahatsızlık ortaya çıkarsa ona yönelik medikal tedavi veriyorum. 
 
RADYOTERAPİ YÜZDE KAÇ ETKİLİDİR? YAŞ SINIRLAMASI VAR MIDIR? 
 
Hastalığına göre değişmektedir.Evresine göre %90a kadar çıkar.Ancak hastalık diğer organlarına da yayılmışsa bunun yüzdesi biraz daha düşmektedir. Tümörün cinsine ve bulunduğu lokalizasyona evresine göre değişmektedir.Yani evresi üst alt seviyelerde arasında değişir.Yaş sınırı 0-3 yaş arası hastalara radyoterapi yapılması önerilmez. Özellikle beyin bölgesine ve eklem bölgelerine bazı organlara radyoterapi yapılmasını istemeyiz. Çünkü saydığım bölgeler tam hızlı çoğalma evresinde olduğu için 3 yaşına kadar radyoterapi yapılması uygun değildir.Onun haricinde ben 90 yaşına kadar radyoterapi yaptığım hastayı bilirim, çok fazla yan etki görmediğim hastayıda bilirim ileri yaşlarda bir sınırlama yok ama prensip olarak 3 yaşın altına radyoterapi yapılması uygun değildir. 3 yaşına kadar sadece kemoterapi dediğimiz ilaç tedavisiyle kontrol altına alınır.Daha sonra lokal bölgelerle başlarız. 
 
KANSER BULAŞICI MIDIR? GÜNLÜK HAYATTA KANSERE YAKALANMA OLASILIĞI VAR MIDIR? 
 
Kanser bulaşıcı değildir.Kanserin yanında aynı zamanda hastada enfeksiyon hastalığı varsa bu kanser değil, o zaman dikkatli olmak gerekir. Bulaşıcıdan ziyade hastaya kemoterapi veya radyoterapi yapıldığı zaman lökosit dediğimiz vücudumuzun savunma hücreleri bir miktar düştüğü için hastanın mikroplara,gribe enfeksiyona savunması biraz zor olur. Hastanın biraz daha dikkatli olmaları gerekir ki kendilerine zarar gelmemesi açısından yoksa kanserin bulaşıcı özelliği yoktur. 
 
KANSER OLUNCA ÖLÜCEM DİYE BİR YARGI VAR KANSERLE BAŞ ETMEDE EN ÖNEMLİ ETKEN NEDİR? 
 
Burada en önemlisi hekim hasta ilişkisidir. Doktor hasta ilişkisi kurulduğu zaman zaten hasta tedavi olmak ister, hekim de ona daha fazla yardımcı olur. Bu işbirliği içinde olduğu zaman tekrarlama riski olabilecek hastalık bile bazen çok güzel sonuçlarla bitebiliyor. İyileşmeyi istemek onunla ben savaşıcam demek gerekir.
 
IGRT NEDİR?
 
Bunun anlamı hastalıklı organı olan bir hastayı çizim dediğimiz bir işlem yapılır. Hastayı yatırıyoruz kalıcı boyalar kullanarak hastalıklı organın üzerine belirli işaretlemeler yapıyoruz. AVRASYA HOSPİTAL’de yapmaktayız (özellikle prostat tümörlü olan hastalarda yapılıyor). Hastayı o cihazdan kaldırıp bilgisayarlı tomografi ile yine hastalıklı bölgesinin kesitlerini alıyoruz. Onları bilgisayara giriş yapıyoruz, hastayı tedavi cihazına alıyoruz.Ama bundan önce hangi bölgeye ne kadar dozun verildiği, hangi lokalizasyona hangi dozun verildiğini radyofizik uzmanlarımız var onlar hesaplarını yapıyorlar bu işlemlerin tamamı bittikten sonra hastayı tedaviye alıyoruz. Tedaviye aldığımız cihaz lineer akselerator. Bu cihazda hastayı tedaviye aldıktan sonra acaba biz bu işaretlemeyi doğru mu yaptık? Hastanın gerçekten tümörünü doğru mu ışınlıyoruz? Sağlam dokularını koruyor muyuz? Bunu öğrenmek içinde IGRT denen bir cihazımız var. Bu cihazımız ultrason bazlı ultrason eşliğinde çalışan bir cihazdır. Bu cihazla hasta her tedaviye gireceği gün tedaviye girmeden önce bu cihaza bizler ultrasonla bakıyoruz, evet lokalizasyon doğru biz hastanın doğru yerine ışınlıyoruz , sağlıklı dokularını koruyoruz deyip hastayı ışınlamaya alıyoruz. IGRT’nin basitçe açıklaması bu şekildedir. Özellikle IGRT dediğim bu cihazı erken evre hastalıkta yani hastalık sadece bir bölgede sınırlı olan tümörler uyguluyoruz. Bunlarda çünkü uzun yaşam beklentimiz oluyor. İlerde bizim radyoterapiye bağlı yan etki görmememiz açısından bu cihazı kullanmaktayız. 
 
HASTANIN İKİ FARKLI YERİNDE TÜMÖRÜ VARSA RADYOTERAPİ YAPILMIYOR DİYE BİR AYRIM VAR MIDIR? 
 
Başka bir hastalığı eğer ikinci bir primer tümörü varsa o zaman hastanın tedavi aşamaları değişiyor.Direkt ışın tedavisinden ziyade farklı tedavilere öncelik veriliyor.Ondan sonra acil tedavi gerekli olan organı ışınlıyoruz.
 
TEDAVİNİN SONUÇLANMASI İÇİN BİR ZAMAN DİLİMİ VAR MIDIR?
 
Öncelikle hastalığın tedavi süresi yaklaşık bir ay kadar sürmektedir. Hafta sonu radyoterapi yapılmaz hafta içi hergün tedavi yapılır.Bir ay birbuçuk ay gibi bir süre biz hastayı hergün tedaviye alıyoruz. Tedavi bittikten sonra hastanın 3 hafta ile 4 hafta arasında radyolojik görüntüleme yapmasını istemeyiz. Sebebi radyoterapinin yan etkileri hastalıklı olan tümör dokusu ile karışabilir. Onun için mümkün olduğunca bir ay boyunca hastayı dinlendiriyorum. 
 
Ondan sonra tekrar tetkikleri değerlendirilip sonuç alınmaya başlanıyor. Bazen tümörü sadece o bölgede kaldığını da görebiliriz. Ama ondan da endişelenmemek gerekir çünkü; onun içerisindeki canlı tümör hücreleri radyoterapi ile hasar görür.Tümör orda kalsa bile bir kitle olarak da kalabiliyor. Onun için çok fazla görüntülemelerle endişelenmeye gerek yoktur. 
 
Kanser hastalığında erken teşhis çok önemlidir. Hastalıktan hiçbir şekilde korkmamamız gerekir. Endişeleneceğimiz bir ateş, uzun süreli bir öksürme, karın ağrısı, kitle,beze, olabilir.Mutlaka teşhisin konması için bir hekime başvurmalarını öneririm.

http://www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim