• BIST 9008.05
  • Altın 2278.004
  • Dolar 32.3105
  • Euro 35.0468
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 20 °C

Bir elmanın iki yarısı olmayın

Bir elmanın iki yarısı olmayın
Uzmanlara göre mutlu bir evlilik için birbirinizi tanıma sürecini uzun tutmanız gerekiyor.

Eskişehir Osmangazi  Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aile Terapisti Prof. Dr. Nilüfer Özabacı, evliliğin huzur içinde yürütülmesine ilişkin yaptığı açıklamada, evlilik öncesi kişilerin birbirini tanıma evresinin uzun tutulmasının önemli olduğunu söyledi. 

Bu sürenin kişiden kişiye değişebileceğini dile getiren Özabacı,  evliliklerin uzun sürmemesinin nedeni konusunda, "Yapılan evliliklerin türü,  biçimi çok önemli. Aceleye getirilen evlilikler genellikle kişilerin kendi  kararları olmuyor ya da kişilik gelişmesinde eksik kalan dönemi evlilikle  karşılamaya çalışılıyor ve karşısındaki buna anlayışla yaklaşmadığı için  evlilikler yürümeyebiliyor. Bir de aşk sürecinin hemen arkasından evliliğe  yönelindiğinde o kişiyi tanıma şansı olmadan yüksek duygu yoğunluğuyla, güven tam  oturmadan karar veriliyor" diye konuştu. 

Birbirinizi iyi tanıyın

Doğru ve mutlu bir evliliğe karar verirken tavsiyelerde bulunan  Özabacı, çiftlerin birbirlerini tanımalarının zaman alan bir süreç olduğunu belirtti. "Çiftler birbirlerini tanıyarak, duygu uyumu, hayata bakış, geçmiş,  aile uyumu bunlara bakarak evliliğe karar vermeli" diyen Özabacı, şunları  kaydetti:  "Evlilik kararı mutlu son gibi gözüküyor aslında yeni bir başlangıç.  Çok acele edilmemesi gerekir. Özellikle gençler buna dikkat etmeli. Eşlerin  birbirine, 'senin bu özelliklerini önemsiyorum', 'bunlara saygı duyuyorum', 'seni  böyle kabul ediyorum'u göstermesi gerekiyor." 

Bir elmanın iki yarısı olmayın

Eşlerin birbirleri için "bir elmanın iki yarısıyız" tanımını yaptıklarını anımsatan Özabacı, bunun doğru olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Evliliklerde 'ben', 'sen' yaklaşımı olmalı. 'Biz' yaklaşımı zarar  veren bir yaklaşım. İki ayrı birey var yani iki ayrı elma var, biri kırmızı, biri  sarı. Farklı tatları ve  özellikleri var. Bunu bilmek ve birbirlerini öyle kabul  etmeleri gerekiyor. Birleşip iki yarım, bir elma olmuyor. Bu beklentiyle  girildiğinde sıkıntılar ve sorunlar yaşanabiliyor. Tabi ki eşler, birbirini  destekleyen bir takım davranışlar içinde olmalı ama bir birey olarak da birbirini  kabul ederek, yaşamalı. Böyle olduğunda evliliğe çok farklı bir dinamizm gelir.  'Benim istediğim gibi ol', 'benim özelliklerime uyumlu davran' gibi bir beklenti  içinde girildiğinde, karşımızdakini başka bir kişi olmaya zorluyoruz. Bu da ona  zarar veriyor."

http://www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim