Adıyaman dışına sadece mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaya gidebilen ve geleceğe dair hayallerini kaybetmiş, ailesi dağılmış olan dezavantajlı öğrenciler, hayal bile edemeyecekleri ülkelere doğru yola çıktı.
Adıyaman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin, AB Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca yürütülen Erasmus+KA1 Mesleki Eğitim Öğrenici ve Personel Hareketliliği Projesi kapsamında hazırladığı proje sosyal içeriği bakımından büyük anlam içeriyor. Güneşin en güzel doğup battığı yer olarak belirtilen Nemrut Dağı'ndan esinlenerek hazırlanan "Güneşin Çocukları AB'de Mesleki Eğitim İle Hayallerine Kavuşuyor" adlı proje ile risk grubundaki çocuklar, Avrupa ülkelerini görecek. Öğrenciler Almanya, Avusturya ve Hollanda'ya giderek burada okulda ve işletmelerde 2 haftalık staj eğitimi alacak. Öğrenciler eğitim dışında bu ülkeleri gezecek ve oranın kültür ve yaşamlarını öğrenecek. Adıyaman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Avrupa ülkelerine gidecek olan öğrencilerin seçimini büyük bir titizlikle yaparak, risk grubundaki öğrencileri belirledi. Geleceğe, güzele, umuda, ışığa dair hayallerini kaybetmiş, sosyal olarak dezavantajlı, yetim, öksüz, parçalanmış aile, yoksul durumda olan, Adıyaman'ın dışına sadece bahçelere, tarlalara çalışmaya gitmek için çıkmış öğrenciler seçildi. Elektrik-Elektronik, Makine, İnşaat, Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Teknolojisi alanlarının 11 ve 12. sınıflarında okuyan tamamı sosyal ve ekonomik olarak dezavantajlı durumda olan 36 öğrenci belirlendi. Büyük bir heyecan ile hazırlıklarını yapan öğrenciler ile Okul Müdürü Mehmet Küçük ve öğretmenler bir araya geldi.
Okul Müdürü Mehmet Küçük, öğrenciler ile birlikte yaptığı toplantıda çeşitli tavsiyelerde bulunarak, öğrenciler ile farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi. Mehmet Küçük, "36 öğrencimiz, 6 öğretmenimizle beraber iş güvenliği alanında çeşitli deneyimler elde etmek için Avusturya'ya, Almanya'ya ve Hollanda'ya gidecekler. Gittikleri bu ülkelerde çeşitli deneyimler elde edecekler. Kendilerine, ailelerine, ilimize, ülkemize katkı sunacaklarını umut ediyoruz. Bu projeye seçtiğimiz öğrenciler parçalanmış aile çocukları, ekonomik durumu olmayan, dezavantajlı olan ve daha çok risk grubu diye tanımlayabileceğim öğrencilerden oluşuyor. Hayata pamuk ipliği ile bağlı olan çocukları seçmeye özen gösterdik. Bunlara hayata bağlamak, geleceğe dair umutlar aşılamak için böyle bir proje geliştirdik. Bu projeye katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bu çocuklarımız Avrupa'ya gidip geldikten sonra, Avrupa Birliği vatandaşlığı bilinci ile birlikte, iş güvenliği anlamında, kendi meslekleri anlamında ciddi bir deneyim elde edecekler" diye konuştu.
Projede yer alan öğretmen Mustafa Taşan ise projenin amaçlarından bahsederek, "Genellikle parçalanmış ailelerin çocukları, yoksul, ileride risk teşkil edebilecek öğrencileri bu şekilde Avrupa'ya götürerek farkındalık oluşturmak istedik. Orada mesleki anlamda yapılan iş ve işlemleri, teknolojinin kullanımı, iş sağlığı konusunda bilgi edinmelerini istedik" dedi.
Mehmet Ali Ataman adlı öğrenci ise bu yaşta yurt dışını görmenin eğlenceli olacağını ve hayallerinin gerçek olacağını söyledi. Kadir Bağcı'da konuşmasında, Avrupa'daki işlenen eğitim sistemi ile bilgi sahibi olacaklarını, kültürler arasında kaynaşma olacağını ifade etti. Okuldaki dezavantajlı öğrencilerin seçildiğini ve kendisinin de bu öğrencilerden birisi olduğunu vurgulayan Onur Demir ise kendisinin de bu Avrupa'ya gidecek olmasından çok mutlu olduğunu söyledi. Ahmet Muzaffer Aslan, Avrupa'da ki iş ve yaşam şartlarını yerinde görmenin kendilerini heyecanlandırdığını dile getirdi.
Muhammet Kara da Avrupa'da göreceği şeylerin kendisinin yaşamı boyunca çok faydalı olacağını ifade etti.
Öğrenciler Adıyaman'dan Gaziantep'e karayoluyla, oradan da İstanbul üzerinden Avrupa ülkelerine uçakla yolculuğa başladı.
