Tasavvufla hep iç içeydim. Yalnızca artık daha çok zaman ayırıyorum.
Gülben Ergen, Star TV’de yayınlanan ‘Kenan Erçetingöz’le Yüzyüze’ programına konuk oldu. Gazeteci Erçetingöz’ün sorularını yanıtlayan Ergen, ilginç sözler sarf etti.
İşte o röportajdan satırbaşları;
- İnançlı bir ailede büyüdüm. Etrafta söylendiği gibi tasavvufa sonradan merak salmadım. Eskiden bunu söyleyemezdim. Dışımı süslediğim çok uzun yıllar oldu. Ama artık tasavvufla içimi süslüyorum.
- Mevlana ile Şems’in türbesi ara- sında yer alan Üçler Mezarlığı’na defnedilmeyi çok istiyorum. Bu konuda Belediye başkanıyla görüşmem de oldu. Ancak oradan mezarlık satın alamayacağımı söyledi, çok üzüldüm.
- Ölüm bence kavuşmaktır. Önce Allah’a, sonra sevdiklerinize... Yine de Allah insanı evlat acısıyla sınamasın. çocuklarım bana emanet
Elimden geldiğince, gücüm yettiğince ibadet edip, namaz kılıyorum.
- Evlilik kurumu içinde iki ayrı kurum var. Biri anne-baba diğeri karı-koca. Mustafa’yla ayrılığımız anne-baba olmamızı etkilemedi. Önemli günlerde hep bir aradayız.
- Mustafa ve benim hayatımıza biri girerse izahatı çocuklara yapılır. Hayatlarımıza girecek kişiler çocuklarımıza hiçbir zaman anne ve baba olamaz.
- Allah’tan başka hesap verecek kimsem yok. Tasavvufa göre çocuklarım benim değil, bana emanetler. İkizler yedi aylık doğdular. Şişe kadarlardı. Ben şimdi nasıl Allah’a ve onun mucizelerine inanmam.
- İbrahim Tatlıses benim meslek hayatımda çok önemli bir uğur. Sağlık durumunu da hep yakından takip ediyorum.
-Kendimi Ajda Pekkan gibi yirmi yıl sonra sahnelerde şarkı söylerken düşünemiyorum.
- Taksi plakalarım yok. Benim için iyi yaşamak tapu demek değil. Yetecek kadar param, ödeyebileceğim kadar borcum var. İki senedir ev kredisi ödüyorum. Üç yıl daha ödeyeceğim.
MERYEM ASLAN GİBİ KIZ
Meryem Uzerli bir aşk yaşamış, tek başına çocuk doğurmaya çalışıyor. En önemlisi de vazgeçmiş… İnandığı şeyler uğruna çocuğu için her şeyden vaz-geçmiş. Aslan gibi kız. ‘Diziye zarar verdi’ diyorlar. Karnında çocuk var ne yapsın. Çocuk kararı alırken ‘Diziyle anlaşmam var’ diye düşünemezsiniz.
YAKINLAŞMAM, İZLERİM
Yılmaz Erdoğan bana bir filminde oyunculuk teklif ederse seve seve oynarım. Kelebeğin Rüyası’nı çok beğendim. Aynı zamanda bir Kıvanç Tatlıtuğ fanatiğiyim. Maşallah çok yakışıklı. Ama Kıvanç’ın filmdeki performansı yakışıklılığının önüne geçti. Kıvanç gibilerle yakınlaşmaktan ziyade seyretmeyi tercih ediyorum.
KARI KOCA OLAMADIK
“Mustafa ve benim hayatımıza bir gün biri girerse, onun izahatı mutlaka çocuklara yapılır. Onların bir anneleri ve babaları var. Hayatlarımıza girecek kişiler çocuklarımıza hiçbir zaman anne ve baba olamaz. Evlilik kurumu içinde iki ayrı kurum var. Biri anne-baba diğeri karı-koca. Biz anne-baba olmayı koruyarak artık karı-koca olamadığımız için ayrıldık.
MUSTAFA BENİ SEVMEDİ
Dost kalarak daha verimli olacağımızı düşündük. Ayrılığımız hiçbir zaman anne-baba olmamızı etkilemedi. Önemli günlerde hep bir aradayız. Bir babanın çocuklarına verebileceği en büyük hediye annesini sevmektir. Ama sevmedi. Evet aynen öyle oldu, sevmedi. Ben de şimdi şu aşamaya geçtim: Çocuklarımı sevsin yeter... Bu saatten sonra hayatıma girecek insan bu paketi, yani benim yaşamamı kabul edecek biri olmalı.
www.istanbulhaber.com
