İki Türk kadın dünyanın en kuzeyinde bulunan son kara parçası Grönland'ı fethetti.
Aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan profesyonel dağcı ve buzul tırmanışçısı 30 yaşındaki Ebru Caymaz ve 35 yaşındaki ekip arkadaşı Özgür Korkmaz, yerel rehberlerin bile başarmalarına ihtimal vermediği 4 rotayı tamamlayarak bu bölgeyi kış mevsiminde geçen ilk ekip ünvanını elde ettiler.
Maceraya öncelikle 4 kişi atıldıklarını ancak ekipteki diğer iki kişinin rotayı tamamlayamadıklarını aktaran Ebru Caymaz, "Bu benim Kutup Bölgelerine yaptığım ilk ekspresyonum. Geçen sene aynı dönemde Svalbard'a gittim. Aslında gidiş amacım ilk önce turistik faaliyetlerdi. Ama orada özellikle aktivite çeşitleri dikkatimi çekti ve katılmaya karar verdim. Katıldıktan sonra başarılı bir hafta sonucunda 1050 metrelik en büyük buzula tırmandım. O buzuldan oradaki mağaralara geçiş yaptıktan sonra bu alanda devam etmeye karar verdim. İkinci aşama olan Grönland'da daha fazla planlamaya eğildik" dedi.
Planlamanın 1 yıl sürdüğünü çünkü Ada'da internet problemi bulunduğunu belirten Caymaz, gıpta ettiren maceralarını "Ada'nın ciddi bir internet problemi var. En büyük yaşadığımız sorun buydu. Oradaki turist merkezlerine ulaşmak çok zor. Tamamen turistik ve yaz dönemi turları yapıyorlar. Bizim gibi kış dönemi giden kimse yok. Olanlar da çok iyi markaların çok donanımlı sporcuları. Ciddi sponsorlarla ve malzemelerle gidiyorlar. Biz gittiğimiz zaman pilot bile uçaktan inip orada ne yapacağımızı sordu. Biz yapacaklarımızı söylediğimizde başta oradaki rehberler olmak üzere bize güldüler. Orasının bildiğimiz gibi olmadığını, soğuktan zorlanacağımızı, bu rotaları yapmanın mümkün olmadığını söylediler. Rota bilgilerini aldıktan sonra yolumuza devam ettik. Bu epey şaşkınlık oluşturdu" sözleriyle anlattı.
"KAŞLARIMIZDA BUZUL SARKITLAR OLUŞTU"
Yolculuk boyunca karşılaştıkları zorluklara dikkati çeken Ebru Caymaz, adeta sıradan bir olayı aktarırcasına sakin ve soğukkanlı konuşurken, aktardığı ayrıntılarla ne denli özel bir başarıya imza attıklarını çarpıcı bir biçimde ortaya koydu. Caymaz açıklamalarına şöyle devam etti:
"Sürekli yaşamın mümkün olmadığı Inland Ice bölgesi asıl zorlu olan kısımdı. Rota başlangıcına köpeklerle gitmemiz gerekiyordu. Yaklaşık 100 kilometre kadar bir geçişti. İnanılmaz bir rüzgâr vardı, ellerimiz dondu, his kaybı oluştu. Fotoğraf çekmekte zorlandık. Kirpiklerimiz yapıştı, gözlerimiz kapandı. Kaşlarımızda buzuldan sarkıtlar oluştu. Birbirimizi ısıtabilmek için çok uğraştık. Köpekler de bile sorunlar görüldü. Köpekler beklemek istemiyordu. Bazı yerler çok riskliydi ve diğer grubu beklemeye çalıştık. Biz iki kişilik bir gruptuk, bir grup daha vardı ama onlar tamamlayamadı. Onları beklerken çok üşüdük, daha sonra kendimiz devam ettik. Rotayı sadece biz bitirebildik. 100 kilometrelik bir geçişi tamamladık. Ardından 30 kilometrelik geçişi yürüyerek kendimiz tamamladık."
"PENÇE İZLERİ GÖRDÜK"
Rehberlerin bölgenin güvenli olduğunu ve son 30 yıldır hiç kutup ayısı görülmediğini söyledikleri halde en zorlu rotalardan biri olan mavi rotada karşı buz dağlarındaki foklara doğru giden pençe izleri gördüklerini söyleyen Caymaz, tedirginlik yaşadıklarını dile getirdi.
"BUNDAN SONRA 3 ÖNEMLİ ROTAM VAR"
Sonraki hedeflerine de değinen Ebru Caymaz, "Grönland benim için bir sıçrama noktasıydı diyebiliriz. Bundan sonra 3 tane önemli rotam var. Yine Kutup Bölgeleri düşünüyorum. Sponsor durumuna bağlı olarak ilk önce hangi rotayı seçeceğim ilerleyen günlerde netleşecek" diye konuştu. Aynı zamanda akademik çalışmalarına devam eden ve İstanbul Aydın Üniversitesi'nde de öğretim üyesi olan Caymaz öğrencilerinin de böyle bir yolculuk yaptığı için çok şaşırdıklarını ve kendisini tebrik ettiklerini söyledi. Akademisyen arkadaşlarının ise fikrini ilk paylaştığında ona inanmadıklarını ifade eden Caymaz, "Planlarımı arkadaşlarımla ilk paylaştığımda inanmadılar. Akademik ortamlarda bu faaliyetler daha ekstrem olarak düşünülen, günlük hayatta karşılığı pek olmayan şeyler. Dolayısıyla önce planlarıma kimse inanmadı. Ama öncelikle Svalbard'a ardından Grönland'a gidince buradaki arkadaşlarımı da bu tür faaliyetlere teşvik etmeye başladım" diye konuştu.
