• BIST 9079.97
  • Altın 2322.905
  • Dolar 32.3205
  • Euro 34.9161
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 17 °C

Grip sandığınız zatürre olabilir

Grip sandığınız zatürre olabilir
Kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar dikkat!

Kış aylarında yaygınlaşan zatürre çoğunlukla griple karıştırılıp tedavisinde geç kalınabildiğinden tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Özellikle 3 gün geçmeyen yüksek ateş, yan ağrısı ve genel durum bozukluğunun, zatürreyi gripten ayırt etmede çok önemli bir gösterge olduğunu belirten Acıbadem Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Keramettin Şar, kronik hastalığı olanların, küçük çocukların, hamilelerin ve yaşlıların çok daha fazla risk altında olduğunu vurguluyor. Dr. Şar, zatürreden korunma yollarını anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Kış mevsiminin tehlikeli hastalığı zatürre, enfeksiyona bağlı ölümlerde başı çekiyor. Dünyada her yıl 4 buçuk milyon kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. Ölüm nedenleri arasında altıncı sırada yer alan ve soğuk havalarda görülme sıklığı artan zatürrenin, çoğu zaman griple karıştırılarak tedavisinde geç kalınması ciddi sorunlara hatta hayati riske bile neden olabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Keramettin Şar, sıklıkla yüksek ateş, üşüme, titreme, öksürük, göğüs ağrısı ve solunum sıkıntısıyla kendini gösteren zatürrede özellikle 3 gün geçmeyen yüksek ateş, yan ağrısı ve genel durum bozukluğunun zatürreyi gripten ayırt etmede önemli bir işaret olduğunu vurguluyor. Hastalığın kişiden kişiye temas, öksürük, hapşırık, aynı bardağı kullanma gibi yollarla geçebildiğini, toplu taşıma araçları ve kalabalık mekanların da tehlikeye davetiye çıkardığını belirten Dr. Şar "Hasta kişinin, yaşlılır, hamileler ve çocukların yanına yaklaşmaması çok önemlidir. Toplu taşıma araçları ve kalabalık mekanlar da riski artırıyor" diyor. 
KALP ZARINDA İLTİHAPTAN MENENJİTE
Akciğer dokusunun iltihaplanması 'zatürre' olarak biliniyor. Zatürreye yol açan bakterilerin kan yoluyla veya komşu organlara yayılması ciddi risk oluşturuyor. Kalp zarında iltihaba, akciğerde su toplamaya, böbrek ve karaciğer sorunlarına neden olabilirken bazen de sinir sisteminde etki ederek menenjit gibi sorunlara yol açabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada her yıl 100 kişiden 1-2'si zatürreye yakalanıyor. Zatürrenin üst solunum yolu enfeksiyonu ve griple çok sık karıştırılabildiğini, bu nedenle hastaların doktora başvurduklarında ilerlemiş bir zatürre ile karşılaşabildiklerini belirten Dr. Şar, "Özellikle KOAH, diyabet, kalp hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanların, küçük çocukların, hamilelerin ve yaşlıların kesinlikle vakit kaybetmeden doktora başvurmaları hayati önem taşıyor" uyarısında bulunuyor. 
ATEŞİN DERECESİNE DİKKAT!
Zatürre sonucunda ateşin 40 derecenin üstünde çıkması, üç gün içinde düşmemesi halinde hastayı hastaneye yatırmak gerektiğini, ateşin 35 derecenin altına düşmesinde ise şok gelişebildiğini kaydeden Dr. Şar "Hastanın ateşinin düşmemesi, tansiyonun çok düşmesi, solunum sıkıntısı ve aşırı terleme ile su kaybetmesi hastalığın genel seyrini çok olumsuz etkilemektedir. Hatta ölüme sebep olmaktadır" diyor. 
GELİŞİGÜZEL ANTİBİYOTİKTEN KAÇININ!

Hastaların doktora gitmeyip kendi kendine antibiyotik kullanmasının ise hastalığı çok daha ağırlaştırdığını ve tehlikeyi artırdığını vurgulayan Dr. Şar, kesinlikle doktora gitmeden eş-dost önerisi ile ilaç kullanımından kaçınılması gerektiğini söylüyor. Aşırı antibiyotik kullanımı ve uygun olmayan ampirik ilaçların seçilmesi, dirençli mikroorganizmaların gelişmesine de neden oluyor. 
KORUNMAK MÜMKÜN

Zatürreden korunmak için alınacak basit tedbirler son derece önem taşıyor. İyileştikten sonra özellikle yaşlı ve kronik hastalıkları olan hastalara zatürre (pnömokok) aşısı yapılması faydalı. Zatürre aşısının herhangi bir mevsim zorunluluğu yok ama mutlaka hekime danışarak yaptırmak gerekiyor. İnfluenza virüsüne bağlı zatürreyi engellemek amacıyla, özellikle yaşlı ve kronik hastalıkları olan hastaların her yıl grip aşısı yaptırmalarının hastalıktan korunmada etkili olabileceğini belirten Dr. Şar, sağlıklı ve dengeli beslenme, sebze meyve tüketimine ağırlık verme ve spor yaparak da vücut direncini artırmada fayda sağlanabileceğini, uyuşturucu, alkol ve sigaradan da mutlaka uzak durulması gerektiğini vurguluyor.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim