• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C

'Grip, hayatı tehdit eden hastalıkların kapısını açıyor'

'Grip, hayatı tehdit eden hastalıkların kapısını açıyor'
Denizli Devlet Hastanesi enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Ayşegül Kartal, soğuk algınlığı ile gribin karıştırıldığını belirterek, bu hastalıklar...

Denizli Devlet Hastanesi enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Ayşegül Kartal, soğuk algınlığı ile gribin karıştırıldığını belirterek, bu hastalıklar hakkında bilgi verdi. Soğuk algınlığının çeşitli virüslerin sebep olduğu, hafif tesirli üst solunum yolu bulgu ve belirtileriyle seyreden ve dünyada en çok görülen hastalık olduğunu ifade eden Kartal, "Virüsle karşılaştıktan 24-72 saat sonra boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik meydana gelir. Burundan konuşma mevcuttur. Bulaştırıcılık, en fazla bu dönemdedir. Ateş, özellikle yeni doğan çocuklarda yüksek olabilir. Gözlerde yanma, kulaklarda basınç hissi vardır. Sürekli ve kıvamlı balgam üreten öksürük, nefes alırken ağrı, devamlı kulak ağrısı, şişmiş lenf bezleri, yutkunurken zorlanma görülür. 39 dereceyi geçen ateşte ise doktora başvurulmalıdır." dedi.

Gribinse hayatı tehdit eden hastalıkların kapısını açtığını vurgulayan Uzm. Dr. Kartal, bunun alt ve üst solunum yollarını tutan, bütün vücudu etkileyen, son derece bulaşıcı bir enfeksiyon olduğunu anlattı: "Dünyanın her bölgesinde, her yaşta görülebilen bu hastalık, hasta kişilerin öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında dışarı saçtıkları küçük damlacıklar yoluyla bulaşır. Damlacık yoluyla alınan virüs, kısa bir sürede solunum yolundan tüm hücrelere yayılır. Üşüme, titreme, yükselen ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı kas ağrıları ve göz hareketleri sırasında ağrı olması tipik belirtileridir."

Soğuk algınlığı ve gribin önlenmesinde hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Ayşegül Kartal, şu tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi: "Hastalıklar, hasta kişilerin öksürük ve hapşırıklarıyla havaya saçılan damlacıkların havada asılı kalması ve hasta kişilerin salgılarıyla kirlenmiş eller ve eşyalarla direkt bulaşır, çünkü bu mikroplar günlerce canlı kalabilir. Bu yüzden özellikle el yıkama çok önemlidir. Ayrıca virüs bulaşmış ellerle temas etmek, öpüşmek, hasta ve taşıyıcı kişilerin tuttuğu telefon ahizesi, kapı kolu, havlu gibi eşyalar da hastalığı bulaştırabilir. Özellikle ev, okul, kreş, işyeri, toplu taşıma araçları gibi mekanlarda virüs kolayca görülebilir. Kişinin direnci yüksekse hafif bir ateş ve kuru öksürükle hastalıklar geçirilebilir. Hastalığın gelişmesinde en önemli risk faktörü kalabalık ortam olduğu için salgın durumlarında, bu tür yerlerde çocuklar ve bağışıklığı zayıf olan kişiler bulundurulmamalıdır."

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim