700'den fazla kişinin öldüğü, 800'den fazlasının da yaralandığı facia sırasında bir kadın grubunun içinde olan BBC Hausa Bölümü muhabiri Tchima Illa Issoufou, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İnsanlar taşlama yönünde ilerlerken, diğer gruplar da ters yönden geliyordu. Bir anda kaos yaşandı ve insanlar yere düşmeye başladılar. Aralarında Nijeryalılar, Çadlılar ve Senegalliler vardı. İnsanlar birbirlerinin üzerine basarak güvenli yerlere geçmeye çalışıyordu. O sırada bazıları öldü.”

İzdiham sırasından insanların “Allah, Allah” diye bağırdıklarını ve ağlayarak yardım istediklerini ifade eden Issoufou, kalabalıkta çocuk ve gençlerin de bulunduğunu söyledi.

"HERKES BİR BAŞINA KALMIŞ GİBİYDİ"

BBC muhabiri sözlerine şöyle devam etti:

“İnsanlar yardım isterken yere düşüyordu. Ama orada yardım edecek, el uzatacak kimse yoktu. Herkes bir başına kalmış gibiydi.”

İzdihamda teyzesini kaybettiğini anlatan Issoufou, kendi gruplarından bir anne ile kızının da kaybolduğunu ve hala haber alamadıklarını belirtti.

Suudi Arabistan Sivil Savunma Kurumu, Mekke’ye beş kilometre uzaklıktaki Mina’da kurtarma çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.

"ÖNÜMÜZDE GÖZ ALABİLDİĞİNE CESET VAR"

Olay yerinde bulunan bir diğer BBC muhabiri Beşar Saad Abdullahi ise, önündeki alanın göz alabildiğine beyaz kefenlere sarılı cesetlerle dolu olduğunu söyledi.

Cesetlerin etrafında yakınlarının yas tuttuğunu aktaran Abdullahi, “Mina çadır kentinde kalan diğer hacı adayları da cesetlerin yanına gelerek yas tutuyor, acılarının paylaşıyor… Polis ise insanların bu alana geçmesini engellemeye çalışıyor” dedi.

Cesetlerin örtülerek bir araya taşındığını kaydeden muhabir, ambulansların devamlı içeri girip çıktığını aktardı.

İçeriye giriş yasak olduğundan ambulansların ne yaptıklarını göremediğini belirten Abdullahi, “Ölülerin bulunduğu alanın üzerinde helikopterler uçuyor” dedi.