Acıbadem Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karaman yaşanan stresin ancak yüzde 8'inin kayda değer olduğunu ifade ederek stresle baş etme yöntemlerini Kayseri'de görev yapan gazetecilere anlattı. Karaman stresten arınmanın en iyi formülünün stres doğuran etken ile yüzleşmek olduğunu ifade ederek " çok stresli hayatları olan gazeteciler, askerler, polisler bunlarda sindirim sistemi hastalıkları sıklıkla görülebilmektedir" dedi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi yönetimi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında Kayseri Gazeteciler Cemiyeti üyeleriyle bir araya geldi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Konferans Salonu'nda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü münasebetiyle yapılan toplantıya Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ, Acıbadem Kayseri Hastanesi Başhekimi Dr. Ömer Akbeyaz, Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karaman ve Kayseri basın çalışanları katıldı. Toplantıya katılan gazetecilerin tansiyon ve kan değerleri ölçüldü. Gazetecilerin mesleki hayatlarında şıkça yaşadıkları stres hakkında sunum yapıldı.
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karaman yaptığı sunumda yaşanan stresin ancak yüzde 8'inin kayda değer olduğunu ifade ederek, "Stresin yüzde 12'sini diğer insanların söylediği şeyler oluşturur. Yüzde 10'u sağlıkla ilgilidir ve bu kaygı arttıkça sağlık kötüye gider. Araştırmalarda yaşanan stresin ancak yüzde 8'i kaygıya değer bulunmuştur. Stres esnasında organizmada bir takım değişiklikler meydana gelir" dedi. Stresin zamanla çeşitli süreçlerden geçtiğini belirten Karaman "Stres 3 aşamada incelenir. 1'inci aşama alarm aşamasıdır savaş ya da kaç aşamasıdır. Bu aşamada kalp hızında artış, tansiyon yükselmesi, solunumun hızlanması gibi belirtiler ortaya çıkar. 2'inci aşama direnme ya da uyum aşamasıdır. Eğer kişi uyum sağlarsa parasempatik sistem haklı olur. Parasempatik sistem genelde vücutta sakinleşmeye neden olur. Kalp yavaşlar, solunum yavaşlar ve kişi sakinleşir. Son aşamaysa tükenme aşamasıdır" ifadesini kullandı.
Karaman birçok hastalığın temel nedeninde stres olduğunu vurgulayarak, "Eroziv gastrit dediğimiz hastalık strese bağlı olarak oluşabilir. Çok stresli hayatları olan bankacılar, gazeteciler, askerler, polisler bunlarda bu ver benzeri hastalıklar sıklıkla görülebilmektedir. Stresle başa çıkabilmek için. Stres kaynağınızla yüzleşin, hayır demeyi öğrenin, arada mola verin, düşünce tarzınızı değiştirin, kaygılanmaktan ve öfkelenmekten kaçının, vazgeçmeyi öğrenin, işlerinizi üst üste bindirmeyin. Bunun gibi yöntemlerle stresten ve stresten doğan hastalıklardan uzak durabilirsiniz" diyerek gazeteciler başta olmak üzere stres altında çalışan insanları uyardı.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Başhekimi Dr. Ömer Akbeyaz Çalışan Gazeteciler Günü'nde böyle bir buluşmadan dolayı çok memnun olduğunu belirtti. Gazetecilik ve doktorluk mesleklerinin benzer yönleri olduğunu söyleyen Akbeyaz sözlerini şu şekilde sürdürdü;
"Hastanemizde geleneksel hale getirdiğimiz çalışan gazeteciler gününü kutluyoruz. Birçok sorunlarla boğuşuyorsunuz hepsinin farkındayız ama senede 1 gün birkaç saat bir arada olabiliyoruz. Doktorlarla gazetecilerin çalışma şartları çok benzemektedir. Mesela telefon kullanımı iki meslekte de olmazsa olmaz. 365 gün 24 saat sizin de telefonlarınız kapanmıyor bizim de kapanmıyor. Siz kapatırsanız haberi atlıyorsunuz biz teşhisi atlıyoruz. Bu iki meslek içinde çok tehlikeli bir durum. Bir diğer benzerlik doktorların ve gazetecilerin emeklisi olmuyor, rahmetlisi oluyor. Tam anlamda işini bitirmiş inzivaya çekilmiş bir gazeteci yada doktor göremezsiniz. Doktorlar ve gazetecileri ömürlerinin sonuna kadar çalışıyorlar meslek bizi bırakmıyor. Mesai kavramında da benzerlik görebilmekteyiz. Gerçekten zor bir işiniz var fakat hayati önem taşıyor. Hepinize kolaylıklar diliyorum, başarılar diliyorum. Bu vesileyle de tekrar Çalışan Gazeteciler Gününüzü kutluyorum."
Kayseri Gazeteciler cemiyeti başkanı Metin Kösedağ ise bu tür organizasyonlarda hatırlanmanın güzel duygular olduğunu vurgulayarak teşekkür etti.
Programda gazeteciler ile Başhekim Akbeyaz sohbet etme imkanı da buldu.
