Güneydoğu'da görev yapan gazetecilere destek amaçlı şehre gelen meslektaşları, tutuklu gazetecilerin bırakılması için Diyarbakır Cezaevi önünde nöbet tuttu.
Çatışma bölgesindeki gazetecilerle dayanışma amacıyla başlatılan haber nöbetini; bu hafta aralarında Ceyda Karan, Hayko Bağdat, Mehveş Evin, Arzu Demir'in de olduğu gazeteciler devraldı. Gazeteciler, şehirdeki temaslarının ardından Diyarbakır Cezaevi önünde gazetecilerin serbest kalması için haber nöbeti tuttu. Burada grup adına açıklama yapan gazeteci Hayko Bağdat, bölgede yaşananları görmek için Diyarbakır'a geldiklerini belirtti.
"Devletin silah taşıyan elemanını, eşkıyalardan ayıran en önemli özelliği hukuka, demokrasiye, insan haklarına veya anayasaya bağlılığıdır." diyen Bağdat, bölgede insanların sokak ortasındaki cenazelerini beklediğini, sokak ortasında 7 gün annelerin cesedinin yattığı bir ortamda gazetecilerin her ne baskı olursa olsun gerçekleri anlatmakla görevli olduklarını kaydetti. Bağdat, "Buraya üçüncü grup gazeteci olarak geldik. Burada zor şartlarda çalışan, bu cezaevinde yatan meslektaşlarımız, darp edilen, tutuklanan gazetecilerin sesini duyurmak için dayanışma için buradayız." diye konuştu.
"HERKESTE BİR UMUTSUZLUK VAR"
Diyarbakır'a, daha önce de geldiğini anlatan Bağdat, "Bugün bir gerginlik ve herkeste bir umutsuzluk var. Gerçekten insanların neşesi yok, çünkü herkes sokak başında insan hakları ihlali ve bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Duyduğumuz şeyler ama görünce daha da iyi anlıyor insan. Umarım çabuk biter. Gazetecilere baskı yapsanız da içinde bulunduğumuz teknoloji çağında buna engel olamazsınız. Bir telefon bütün dünyaya görüntü servis ediyor. Gazeteciyi bastırmak ve susturmak demek orada insanların görmesini istemediği icraatlar anlamına gelir. Hiç birimiz aptal değiliz, bunlar tarihe not olarak düşüyor. Hiçbir zaman gizli saklı kalmayacaktır." ifadelerini kullandı. Bağdat, Sur ilçesinde bir kilisenin de tahrip edilmesiyle ilgili bilgi almaya çalışacağını kaydetti.
MEHVEŞ EVİN: BÜYÜK ACI YAŞANMIŞ VE HALA BARIŞ DİYORLAR
Gazeteci Mehveş Evin ise gazeteci arkadaşlarla dayanışma için geldiklerini belirtti. Evin, "Burada olup biten çoğu medyada ana akım medyada yanlış yansıtılıyor. Ya da taraflı yansıtılıyor. Kendi gözümüzle görmek bir gazetecinin aslı görevi budur, halkla konuşarak neler olduğunu anlamak için geldik. Gözlerde umut kırılmış, büyük bir acı yaşanmış ve hala barış diyorlar. Bu çok değerli bir şey. Kaybetmememiz lazım." ifadelerini kullandı.
