• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 23 °C

François Hollande, "İftira Yasası" hakkında konuştu

François Hollande, "İftira Yasası" hakkında konuştu
Fransa Cumhurbaşkanı Francis Hollande ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ortak basın toplantısında açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransız mevkidaşı François Hollande ile Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi. İki lider, 1915 olaylarıyla ilgili ve inkâr yasası konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransız mevkidaşı François Hollande ile Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi. İşte basın toplantısından satır başları:

DOĞU AKDENİZ'İN GÜVENLİĞİ

GÜL

Doğu Akdeniz’in güvenliği, istikrarı iki ülkeyi de yakından ilgilendirmektedir. Bizler NATO içinde müttefikiz. AB müzakereleri yapan iki ülkeyiz. Ticaretimiz 15 milyon dolar civarında gerçekleşti. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile koyduğumuz hedef 20 milyar Euro. Bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz. Çünkü Fransız dış ticareti dünyanın en önce gelen ekonomilerinden biridir. Türk ekonomisi de son birkaç yıldır içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü şoka hazır olduğunu göstermişti. Her iki ülkenin ticaret hacminin bu ortak hedefe ulaştıracağına inanıyoruz.

Türkiye’de 7 milyar dolar civarında Fransız yatırımı mevcuttur. Fransa’daki Türk yatırımları da 1,5 milyar dolar civarındadır. Biraz önce imzalanan anlaşmalar, ilişkilerimizin ne kadar gelişmiş olduğunu göstermektedir. Özellikle nükleer enerji alanında işbirliği yapmamız çok sevindirici bir haber. Türkiye enerji konusunda maalesef dışla bağımlı bir ülkedir maalesef enerji konusunda alternatiflerimizi çoğaltmalıyız, bunlardan birinin de nükleer olduğunu biliyoruz.

Görüşmelerin en önemli maddesi AB müzakereleridir. Bu konuda Sayın Hollande’ın son birkaç yıldır olumlu tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak müzakere süreci tam üyelik anlamına gelmemektedir. Müzakere süreci bir adaptasyon sürecidir. Bu süreçte siyasi bir ipoteğin olmamasını arzu ediyoruz. Bu sürecin sonunda Türk halkının da tercihleri olabilir, Fransız halkının da tercihlerini saygıyla karşılarız. Bu konuda Fransa’nın bu konuya müzahir olmasını ve siyasi bir engelin ortaya çıkmamasını arzu ediyoruz.

Görüşmelerimiz son derece olumlu geçti. Türkiye ve Fransa ilişkilerini çok ileri düzeylere çıkartma konusunda iradelerini bir kez daha ortaya koymuştur.

İstanbul’da Türk iş dünyasının ne kadar büyük potansiyel ihtiva ettiğini bir kez daha göreceksiniz. Bunun ilişkilerimizde yeni bir ivme oluşturduğundan kimsenin şüphesi olmamalı.
 
HOLLANDE

Bu ziyaret geleceğe dönük bir ziyaret Türkiye siyasi bir rolü olan bir ülke , ekonomik gelişme göstermiş bir ülke. Bir stratejik işbirliği anlaşması imzalandı bu anlaşmayı tamamlayıcı mahiyette çalışmalar da olacaktır. Bir çok konuda ortak görüşü olan iki ülkeyiz. Suriye'de bugün katliamlar var, kimyasal silah kullanımı var.  700 bin Suriye'li göçmen Türkiye'de ağırlandı, insani bir kriz çıkmaması için.

Türkiye son yıllarda etkileyici bir ekonomik gelişme gösterdi. Fransa da buna katkıda bulunuyor, ama sayılara baktığımızda gerçekleştirebileceğimiz düzeyde değil henüz. Gül'ün belirttiği sayı 20 milyar biz bu düzeye ulaşmak istiyoruz. Çok stratejik anlaşmalar gerçekleşti Türkiye Japonya ve Fransa arasında. Sadece ekonomik anlaşmalar ticaretle sınırlı değil. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke.Bunun dışında dünyanın 17.büyük gücü. Tükriye o ilk 10 ekonomik gücün arasında yer almak istiyor. Tükiye'yle daha da farklı işbirlikleri yapılabilir savunma, kültürel ve bilimsel alanlarda.
 
Türkiye AB müzakereleri şeffaflık çerçevesinde sürmelidir. Türkiye geri kabul anlaşmasını imzaladı. AB'ye yönelik yasa dışı göçü engellemek için. Türkiye bu konuda çok önemli bir adım attı. Gümrük Birliği konusu da Türkiye için çok önemli. Karşılıklı ticaretin artması konusunda bir katkısı oldu.

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ

GÜL

AB'ye üye olmak için acelemiz yok tek bir acelemiz var müzakere sürecinde bize engel çıkarılmaması. Bu teknik bir süreç, ümit ederim ki herkes verdiği söze sadakat gösterir. Bu anlaşmalar yapılırken bir çok stratejik çalışma yapıldı. Türkiye oy birliğiyle değerli görüldüğü için müzakereler başladı. Bizim beklediğimiz ahde vefa günü geldiğinde Fransız halkı ne der, Türk halkı ne der o zaman ona bakarız. Türkiye'de siyasi iktidarda herhangi bir tereddüt yoktur. Bugün karşılaştığımız çeşitli tartışmalar var. Bunlar sert olabilir ama bunların Türkiye'nin siyasi istikrarında ve ekonomik güveninde hiçbir etkisi yoktur.

HOLLANDE

Ben daima çizgimi değiştirmedim. 2004 den yılından bu yana 14 fasıl görüşüldü, demek ki bu süreç sürmelidir. Nasıl bitecektir bu süreç, herhangi bir tarih görülmemiştir. İlgili halkların kararına göre, bir hipotez olarak üyelik düşünülebilir. Fransa'da bu referanduma tabiidir. Bu kanuda nihai kararı Fransız halkı alacaktır.

İFTİRA YASASI

'İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelmişti ancak anayasa konseyinde reddedilince bu yasa düşmüştü. Sayın Hollande, bu dosyayı nasıl yönetmeyi düşünüyorsunuz? İnkar yasasını yeniden getirme sözü vermiştiniz. Sayın Gül, bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Türkiye'nin bu konudaki görüşü nedir?' sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu konuları da konuştuklarını belirterek "Bu, ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen bir konu olmuştur. Şunun da bilinmesini isterim 100 yıl önce yaşanan acılar hepimizin ortak acılarıdır. Sadece Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman vatandaşların da büyük acıları olmuştur. Balkanlar'dan 3 milyon insan tükene tüken ulaşmıştır. O yılların acılarını nesilden nesile taşıyacak olursak bu doğru bir hareket değildir. bu konuda yapılacak şey bu konuları tarihçilere bırakmak, travmaları, acıları tekrar gündeme getirmek değil bunu tarihçilere açmaktır. Biz tüm arşivlerimizi açmaya hazırız.

Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. beraber halletmek gerekir. İkinci bir nokta şu, bu konuyla ilgili farklı düşünceler olabilir. Türkiyede önceki yasalarımız bu tür konuların rahat konuşulmasını engeldi. Artık herkes lehine, aleyhine herkes görüşlerini söyleyebilir. Birçok Fransız dostumuz, hâlâ Türkiye’de birçok şey konuşulamaz diye düşünüyor."

Hollande da aynı soru üzerine şunları söyledi:

"Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir ama yapılmalıdır. Yapmamız gereken, barışmayı anlaşmayı sağlamaktır. Daha önce olanların araştırılması, tanınması için bir çalışma yapmalıyız. Tarihin gündeme geldiği bir dönem giriyoruz. Bu yıl, Birinci Dünya Savaşı'nın 100. Yılı. Sonra 2015 olacak. Bu zamanı çalışmak için kullanmalıyız. Ne yapacağımızı soruyorsunuz? Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız ve herkesin konuyu anlamasını sağlayacağız. Fransa’da bir kanun oylandı. 2008’de alınmış bir çerçeve karar var. Bunların uygulanması gerekiyor. Soykırımın inkarını cezai müeyyideye tabi tutan bir karar var. Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde bunun uygulanması gerekecek."

SURİYE KRİZİ

GÜL

Suriye konusunda bugün korkunç sonuçlar görüşüyoruz. Silah kullanımı, göçmenler… 700 bin göçmen Türkiye’de ağırlanıyor. Bu anlamda Türkiye’yi sitayişle anıyorum. Bu konuda bir insanlık dramı yaşanmaması için milyarlarca dolar para harcanıyor.

Şu anda Cenevre-2 toplantıları devam ediyor. Bu toplantıların sadece güzel sözler söylenerek tamamlanmamasını istiyoruz. Cenevre-2’nin amacı siyasi geçiş sürecinin sağlanabilmesidir.

HOLLANDE

Ekonomik anlaşmalar sadece ticaretle sınır değil. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke olmanın ötesinde, bugün dünyanın 17’nci en büyük ekonomik gücüdür. Türkiye’nin çok büyük bir hedefi de var. İlk 10 ülke arasında yer almak istiyor. Savunma alanında, kültürel alanda, bilimsel alanda da ortak çalışmalar yapılabilir. General De Gaulle 1968’de Galatasaray Lisesi’ne geldiğinde, “İşbirliği iyidir. Toplumlarımızı birbirine yaklaştırır ama en çok bilim alanında ortak çaba göstermek gerekiyor” demişti. İşte ortaklıklarımız teknolojik ortaklıklar olmalı ve biz bugün bunu başlatmak istedik.

Bugün Suriye’de yaşanan savaş, cihatçı aşırı uçtaki hareketlerin oluşmasıyla sonuçlandı. Gençler, bunun için geliyor. 15-16 yaşında çocukların savaşa gittiğini görüyoruz. Bu konuda da görüşlerimizi bildirdik.

Müzakereler, 2004 yılında Jacques Chirac döneminde başladı. Bu müzakereler şeffaflık ve iyi niyet, saygı çerçevesinde devam etmelidir. Müzakereler tam üyelik demek değildir, bu işin sonunda görülecektir. Fransa açısında tam üyelik, sürecin sonuna gelindiğinde referandumla karar verilecektir. Bu kuralı biz koymadık. Ancak bu müzakereler devam etmelidir.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim