• BIST 9008.05
  • Altın 2278.004
  • Dolar 32.3105
  • Euro 35.0468
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 20 °C

Farklı renkler taşıyan benlere dikkat

Farklı renkler taşıyan benlere dikkat
Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Borlu, "Birden fazla renk barındıran ve çapları 1-2 santimetreden büyük, düzensiz kenarlı benler risklidir ve deri kanseri habercisi olabilir. Bu tür benleri olanların mutlaka dermatoloğa gitmesi gerekir" diye uyardı.

Uzmanlara göre ölümcül deri kanserinin habercisi olabilecek vücuttaki farklı renge sahip benler konusunda dikkatli olunması gerekiyor.

Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Murat Borlu, birden fazla renk barındıran ve çapları 1-2 santimetreden büyük, düzensiz kenarlı benlerin kanser riski taşıdığı uyarısında bulundu.

GÜNEŞE DİKKAT

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Borlu, güneşe maruziyetin artması nedeniyle Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de deri kanseri görülme sıklığının arttığını, daha önce 50-60 yaşlarda ortaya çıkan hastalığa artık 20'li yaşlarda bile rastlandığını söyledi.

Deri kanserinde çevresel faktörler etkili olmakla birlikte en önemli nedenin güneşteki zararlı ultraviyole ışınlar olduğuna dikkati çeken Borlu, aşırı derecede ultraviyole ışınlara maruz kalınması durumunda, vücudun kendini onarma konusunda yetersiz kaldığını ve kanser oluştuğunu ifade etti.

Zararlı güneş ışınlarının, deride ben veya siyah leke şeklinde izler bıraktığını anlatan Borlu, ölümcül "melanom" adı verilen deri kanserinin, bene benzer oluşumlarla ortaya çıktığını, zararsız görülen benlerin daha sonra sonra değişik reaksiyonlar gösterebildiğini belirtti.

Normal benlerin sağlık açısından hiçbir zararı olmadığını vurgulayan Borlu, şu bilgileri aktardı:

"Normal benler çevreye doğru azalan renkte ve içinde homojen bir yapıyla sonlanır, çevreleri düzenlidir. Kanserli benler ise özellikle yayılmacı politika izledikleri için düzensiz kenarları vardır. Tek bir renk değil birkaç renk birden barındırabilirler.

Normalde bildiğimiz benler bir veya iki renk olur. Renklerin de kendi içinde hem homojen hem simetrik dağılımı vardır. Mesela koyu kahverengi ortada, açık kahverengi çevrede olur, bu tamamen normal bir görüntüdür.

Ama bir taraf açık kahverengi iken diğer tarafın çok koyu kahverengi olması kötüdür. Mesela üç renk barındırması daha risklidir. Birden fazla renk barındıran ve çapları 1-2 santimetreden büyük, düzensiz kenarlı benler risklidir ve deri kanseri habercisi olabilir. Bu tür benleri olan kişilerin mutlaka dermatoloğa gitmesi gerekir."

"AÇIK TENLİLER DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA"

Güneşlenme ihtiyacının artmasına bağlı olarak deri kanseri görülme sıklığının da arttığına dikkati çeken Borlu, güneş ışınlarının açık tenlileri daha fazla etkilediğini vurguladı.

Açık tenli ve çok fazla güneşe maruz kalanların mutlaka yıllık ben takibi yaptırması gerektiğini bildiren Borlu, şunları kaydetti:

"Deri kanserine yakalanmamak için güneş yanıklarından korunmak gerekiyor. Yaz aylarında 11.00-15.00 saatlerinde güneşte kalmamak, kalınıyorsa da giysi, şapka, şemsiye gibi araçlarla korunmak önem arz ediyor. Yazın gölgede dahi ultraviyole ışınlarının etkisinin hissedildiğini ve güneş yanığı olabileceğini unutmamak gerekiyor.

Mutlaka güneşte kalınacaksa ve güneşlenilecekse güneş koruyucularının güneşe çıkmadan yarım saat önce kullanılması ve 2-3 saat sonra da yenilenmesi gerekiyor. Bronzlaşma adına bu dönemlerde sıklıkla tercih edilen solaryumu da kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Solaryumda da ultraviyole ışınlarına maruz kalınıyor ve deri kanseri riskini artırıyor.

Özellikle de açık tenlilerde bu risk çok daha fazla. Bunun bilinçsiz kişiler tarafından yapılması riski daha da fazla artırıyor.

Avrupa'da ve Amerika'da bu solaryumla ilgili olumsuz kampanyalarla terk edildi. Bunun yerine güneşsiz bronzlaşma merkezleri daha çok ön plana çıkmaya başladı."

Borlu, tüm hastalıklarda olduğu gibi deri kanserinde de erken teşhis ve tedavinin önem taşıdığını belirterek, "Özellikle 'melanom' dediğimiz deri kanserinin ileri evresinde 5 yıllık yaşam süresi yüzde 5-10'un altındadır.

Yani oldukça hızlı, mortalitesi (ölüm oranı) yüksek bir hastalık. Erken teşhis açısından milimetrenin yarısı kadar bir kalınlık bile çok büyük önem taşıyor" uyarısını dile getirdi.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim