Manisa'da, bir fabrikada çalışan bir sekreterin, genel müdür tarafından tacize uğradığı ile ilgili iddialara Manisa Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verildi.
Manisa'da, bir topluluğa ait bir fabrikada sekreter olarak çalışan 48 yaşındaki Z.G., geçen 19 Şubat'ta genel müdürü H.O.'nun kendisine cinsel tacizde bulunduğunu iddia ederek suç duyurusunda bulunmuştu. Elginkan Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, düzenlediği basın toplantısında söz konusu iddialarla ilgili olarak Manisa Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verildiğini açıkladı.
Elginkan Topluluğuna ait Elba Fabrikasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Akçen, haksız yere ECA markasının ve Elginkan Topluluğunun adının kirletilmeye çalışıldığını belirterek, "Hukukun verdiği kararlara her zaman saygılıyız. Topluluğa yönelik yakın zaman önce atılan olumsuz iftira ve söyleme karşı sadece bir açıklama yaparak yetinmiş ve hukukun vereceği kararı beklediğimizi söylemiştik. Manisa Cumhuriyet Savcılığı iddia olunan taciz olayı ile ilgili yaptığı hukuksal değerlendirmede kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Elginkan Topluluğunda ve Valfsel bünyesindeki taciz iddiası bizimde daha önce belirtmiş olduğumuz gibi asılsızdır. Yargı kararını beklemeyip, hukuka saygılı olmayan, Elginkan Vakfı'na ve bünyesindeki markalarımızı masumiyet karinesine saygı duymayarak peşinen suçlu ilan eden kişilere karşı yasal hakkımızı kullanacağız. Bu haksızlıkların cezasız kalmayacağına inanıyoruz" dedi.
Taciz iddiasında bulunan sekreter Z.G'ye karşı da yasal haklarını kullanacaklarını belirten Akçen, "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu marka tertemiz, lekesiz bir şirkettir. Bizim şirketlerimizde bu tip şeyler olmaz, olmayacak da. Bizi sözlü hakaretlerle, bir takım yazılarla küçük düşürmeye çalıştılar. Ama yasal haklarımızı o kişilere karşı kullanacağız. Yargı kararını bekliyorduk. Markamız 65 yıldır şerefli şekilde devam ediyor, edecektir" diye konuştu.
HUKUK DEVLETİNDE HUKUK KARARLARIYLA KONUŞU
Şirket avukatı Ümit Rona ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Biz özellikle şunu belirtmek isteriz. Var olan iddialarla ilgili hukukun bir gereği olarak hem Anayasal bir hak olan masumiyet karinesinin korunması hem de hukukta herkesin hakkının korunması açısından hukuka saygılı bir tavrın gösterilmesi gerekir. Bu anlamda iddia olan olaylar bu olayın gerçek olduğunun kanıtı olamaz. İddiaların gerçek olup olmadığına karar verecek olan adliyedir, hukuktur, hakimler, savcılardır, bununla ilgili mücadele veren hukukçulardır. Bunun haricinde bütün eylemleri yok hükmünde görmek zorundayız. Bir hukuk devletinde Avrupa'nın, hem çağdaş ülkelerin hem de ülkemiz de hukuk devletidir. Hukuk devletinde hukuk kararlarıyla konuşulur."
