• BIST 9674.32
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 24 °C

Eski Bakan Zafer Çağlayan'a çok zor sorular

Eski Bakan Zafer Çağlayan'a çok zor sorular
Ekonomi eski Bakanı AK Partili Zafer Çağlayan Meclis'te kendisi hakkında hazırlanan fezlekeyle ilgili yaptığı konuşmada bütün iddiaları inkar etmişti. Ama sadece 700 bin liralık saat konusunda bile cevap vermesi gereken onlarca soru bulunuyor...

Kamuoyu günlerdir Zafer Çağlayan’ın 700 bin lira değerindeki kol saatini konuşuyor. Çağlayan, TBMM'de yaptığı savunmada, saati gazete reklamında gördüğünü belirterek şunları söylemişti: “Çok beğendim, ilgili firmayla temasa geçtim, ‘kişiye özel üretiyoruz’ dediler. Daha sonra firma yetkilisi beni aradı ve ‘satın alacak mısınız?’ dedi. Bu konuşma yapılırken Reza Zarrab o ortamda bulunuyordu. ‘Bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra bir araçla saati bana gönderdiler. Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor.”

Saat firması ise gazeteye ilan vermediklerini, garanti belgesine de isim yazmadıklarını açıklayarak Zafer Çağlayan’ı yalanlamıştı. Peki saatin hikayesi soruşturma dosyasında ne şekilde yer alıyor? İşte Radikal gazetesinden Fatih Yağmur'un haberine göre, Çağlayan'ın saatinin hikayesi...

ÇAĞLAYAN SAAT GELMEDİĞİ İÇİN RAHATSIZ

Soruşturma dosyasına göre saat 25 Eylül 2013’te, yani operasyondan yaklaşık 3 ay önce Zafer Çağlayan’a teslim ediliyor. 22 Eylül 2013’te Çağlayan’ın özel kalemlerinden Onur Kaya ve Rıza Sarraf arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşiyor. Görüşmede Onur Kaya, Sarraf’a Bakan Çağlayan’ın Cenevre’den getirilecek saatin eline ulaşmaması sebebi ile rahatsız olduğunu hatırlatıyor.

080520141547492107403.jpeg

SARRAF: CENEVRE'YE UÇURABİLECEĞİN ADAMIN VAR MI?

Görüşmenin ardından Rıza Sarraf, Galeria AVM’de lüks saat satışı yapan Yusuf Tutuş’u arıyor ve saati Cenevre’den getirmesi için, “Bugün uçurabileceğin bir adam var mı?” diye soruyor. Tutuş da bulmaya çalışacağını ve konunun ne olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Sarraf da bir saat olduğunu söyleyince Tutuş, “Belki bizde vardır” diyor. Sarraf, saat satışı yapan Tutuş’a, “Abi yok sende 5 bin bilmem kaç batek… Abi Zafer abi sormuş zaten sana” diyor.

Sarraf'tan saatin modelini alan Tutuş daha sonra Cenevre'deki adresi alıyor. Sarraf da "Fiyatı ne olacak bunun ona... 300 bin Frank demişler onun üstünden yüzde 3 mu ne indirim yapmışlar" ifadelerini kullanıyor.

Ertesi gün yaptığı belirtilen görüşmede ise Tutuş, Sarraf'a bir sıkıntı olduğunu söyleyip ödemeyi hemen yapmasını istiyor.

080520141548232103517.jpg

SARRAF: SAATİ BEN ALIYORUM, ZAFER BEY DEĞİL

Bu görüşmenin ardından Sarraf, Bakan Zafer Çağlayan'ın özel kalemlerinden Onur Kaya ile görüşüyor. Telefon görüşmesinin ardından Sarraf'a Elçin adında bir kadının telefon numarası SMS olarak gönderiliyor.

Sarraf daha sonra numarasını aldığı Elçin adındaki kadınla telefonda görüşüyor. Sarraf'ın bu görüşmede saat parasını gönderebilmek için hesap numrası istediği iddia ediliyor. "Bir an önce hesap numarasını yollayın saat geçmeden ara transferini yapayım" dediği öne sürülen Sarraf daha sonra da "Saati ben alıyorum, Zafer bey değil" ifadesini kullanıyor.

SARRAF'TAN ADAMINA: 300 BİN FRANK YOLLASANA

Sarraf'ın bu görüşmeden sonra aradığı isim ise adamı Abdullah Happani oluyor. "Adres geldi mi sana" diye soran Sarraf, "300 bin frank o açıklamasıyla yollasana gitsin abinin hesabından gün valörlü... PATEK 5101 acıklaması kısmı var benim hesabımdan yolla şahıs hesabımdan..." ifadelerini kullanıyor. Sarraf görüşmenin devamında transferin "çok acil" olduğunu söylüyor.

SARRAF: SAATİ ALAN BEN, PARAYI ÖDEYEN BEN...

Sarraf daha sonra daha önce de görüştüğü Elçin isimli kadın ile telefon görüşmesi gerçekleştiriyor. Faturanın "Can Iraz" ismine kesildiği öğrenilen telefon görüşmesinde Sarraf, "Saati ben alıyorum hanımefendi. Size parayı yollayan ben, saati alan ben, Zafer beyin hangi onayını alacaksınız" diyor.

"ABİNİN HESABINA, ÇAĞ..."

Ödemenin yapılmasının ardından Sarraf'ın gelişmeleri adım adım takip ettiği görülüyor. Önce Zafer Çağlayan'ın özel kalemini arayan Sarraf ödemenin yapıldığını bildiriyor daha sonra da adamı Happani'ye SMS göndererek saat parasının Çağlayan'ın hesabına yazılacağını "Hayır abinin hesabına. ÇAĞ" şeklinde attığı iki SMS ile belirtiyor.

Zafer Çağlayan'ın saatiyle ilgili bir soru daha! 

Öte yandan 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Rıza Sarraf’ın eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a hediye ettiği iddia edilen 700 bin liralık saat için ödenmesi gereken gümrük vergisinin 126 bin lira olduğu belirtildi.

Çağlayan’ın saati belirlenen sınırı aştığı için ‘ticari eşya’ sınıfına giriyor. İsviçre’den alınan saat için KDV iadesi de alınabiliyor. Bu da 56 bin liraya denk geliyor.

Beyan edilmeli

Meclis’te 4 bakanla ilgili görüşmeler sırasında konuşulan Çağlayan’ın hediye saatiyle ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. Çağlayan’ın “Rıza Sarraf, ‘bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra bana gönderdiler. Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor” açıklamasını firma doğrulamamıştı. Gümrük uzmanları ise konuya açıklık getirdi. Yetkililer, saatin gümrükte beyan edilip edilmediğiyle ilgili bilgi vermezken, saatin yüksek değeri nedeniyle ‘ticari eşya’ kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirttiler.

Radikal'in haberine göre; Uzmanlar, “Her bir yolcu için kıymeti 1500 Euro’yu geçmeyen eşyadan, AB ülkelerinden doğrudan gelmesi durumunda yüzde 18 oranında kıymeti üzerinden tek ve maktu vergi tahsil ediliyor” bilgisini verdi. Bir eşya AB ülkelerinden geliyorsa yüzde 18, diğer ülkelerden geliyorsa yüzde 20 vergisi var. Saat İsviçre’den geldiği için yüzde 18 vergi ödenmesi gerekiyordu. İsviçre’de saat alındığında ayrıca yüzde 8 KDV uygulanıyor. 700 bin liranın içinde olan bu KDV, gümrükte iade alınabiliyor. Bu KDV iadesi de yaklaşık 56 bin lira. Gümrüğe beyan edildiğinde de saat İsviçre’den geldiği için yüzde 18’lik verginin yani 126 bin liranın ödenmesi gerekiyordu. Diyelim ki gümrüğe beyan edilmeden geçildi. Eğer gümrük kontrolünde tespit edilseydi gümrük vergisinin bir katı ceza ile karşı karşıya kalacaktı.

Zafer Çağlayan o saati meğer fabrikada beğenmiş

700 bin liralık saat rüşveti iddiası hâlâ Türkiye'nin gündeminde... Zafer Çağlayan'ın 2011 yılında o saatin üretildiği fabrikayı ziyaret ettiği ardından da "Türkiye'nin saat markası olmasını kafaya takmış durumdayım" açıklamasını yaptığı ortaya çıktı.

17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Türkiye'nin en çok konuştuğu konulardan birisi, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a rüşvet olarak verildiği öne sürülen 700 bin lira değerindeki Patek Philippe marka saat oldu.
 
TBMM'ye gelen yolsuzluk önergeleri görüşmesinde konuşan Çağlayan iddialar için, "Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor" ifadelerini kullanmış, "Ben bu saati internette görüp beğendim. Sipariş etmek için firmanın Türkiye distribütörlüğünü aradım. Saatin sadece İsviçre'de olduğunu söyledi. Bunun üzerine İsviçre'deki merkezini aradım. Türkiye'de bakan olduğumu söyleyip, sipariş etmek istediğimi söyledim. Kargoyla gönderilmesini istedim. Onlar da o şekilde satış yapamayacaklarını belirttiler. Firmadan, daha sonra tekrar beni arayıp, satış yapabileceklerini bildirdiler. Bunun üzerine satış için ne kadar iskonto yapabileceklerini sordum. Yüzde 3 iskonto yapabileceklerini, yüzde 8 de vergi iadesi alabileceğimi ifade ettiler" sözleriyle kendini savunmuştu.
 
SAAT FİRMASI ÇAĞLAYAN'I YALANLAMIŞTI
 
Zafer Çağlayan'ın bu açıklamalarının ardından bir açıklama da saatin satın alındığı Patek Philippe firmasından gelmişti. Cenevre merkezli firmadan yapılan açıklamada, "Garanti belgesi, kişiye özel değil saate özeldir. Garanti belgesinde sadece saatte kaç taş var, kaç karatlık altın, seri numarası, üretim tarihi ve garanti süresi yazılır" ifadelerine yer verilmiş, "Özel bir saat ürettiğimiz zaman bunu müşterilerimize elektronik postayla bildiririz" denilmişti.
 
ZAFER ÇAĞLAYAN O SAATİ FABRİKADA BEĞENMİŞ
 
'700 bin liralık saat rüşveti' iddiası hâlâ Türkiye'nin gündemindeki yerini korurken, Zafer Zafer Çağlayan'ın söz konusu saatin üretildiği fabrikayı ziyaret ettiği ortaya çıktı. Meclis kürsüsünden "Saati internette görüp beğendiğini" iddia eden Çağlayan,  Aralık 2011'de İsviçreli saat üreticisinin fabrikasını ziyaret etmiş, ardından da "Türkiye'nin saat markası olmasını kafaya takmış durumdayım" açıklamasını yapmış.
 
İŞTE O ZAMANLAR BASINA YANSIYAN O HABER:

080520141545472106513.jpg
 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim