Mersin'de TEM ve KOM Şubeleri tarafından 20 gün arayla iki kez gözaltına alınıp serbest bırakılan Akdeniz Belediyesi'nin HDP'li Eş Başkanı Mehmet Fazıl Türk, operasyonların yıpratmaya yönelik algı operasyonları olduğunu öne sürerek, "Şimdi merakla bekliyoruz. TEM ve KOM şubeden sonra sırada acaba Narkotik Şube mi var?" dedi.
Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Fazıl Türk, iki kez gözaltına alınmasına ilişin operasyonlarla ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Başkan Türk'e toplantıda, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu ile HDP Mersin İl Eş Başkanı Selman Günbat da eşlik etti.
Açıklamasında, gözaltına alınmasına neden olan operasyonları, HDP'yi, Akdeniz Belediyesi'ni, kendisini ve diğer yöneticileri "kamuoyu nezdinde küçük düşürmek amacıyla yürütülen siyasi algı operasyonları" olarak niteleyen Türk, gözaltı süreçlerini anlattı. Kasım ayında, 2011 yılında açılan dava kapsamında belediye olarak PKK/KCK'ye para transferi yaptıkları iddiasıyla Mersin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi (TEM) tarafından kendisiyle birlikte 11 kişinin gözaltına alındığını anımsatan Türk, bu davadan tahliye olmalarının ardından 20 gün sonra ikinci bir operasyonla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
"TEM VE KOM ŞUBEDEN SONRA SIRADA ACABA NARKOTİK ŞUBE Mİ VAR?"
Geçen Cuma günü gerçekleştirilen bu operasyonda ise yine 2011 tarihli aynı dosyanın içeriği değiştirilerek, bu kez "Suç örgütü kurma, ihalelere fesat karıştırma, ihalelerde yolsuzluk" gibi iddialarla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) polisleri tarafından bir kez daha gözaltına alındıklarını aktaran Türk, iddiaları "saçma" olarak değerlendirdi. Türk, "Bu kez 4 gün süren gözaltı işlemi, savcılık ifadesi ve duruşmadan sonra bütün arkadaşlarımızla birlikte yine tahliye olduk. Şimdi ise merakla bekliyoruz. TEM ve KOM şubeden sonra sırada acaba Narkotik Şube mi var? Hakkımızda bu dosyaları hazırlayan tutuklu polisler, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ağzından düşmeyen "FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması" suçlamasıyla önümüzdeki günlerde Mersin Adliye'sinde hakim karşısına çıkacaklar. Eğer bir aksilik çıkmaz ise o gün bu polislerin yargılanacağı duruşmaya ben de "özellikle" katılacağım" diye konuştu.
"MADEM SUÇ VARDI, NEDEN 4 YIL BEKLEDİNİZ?"
Akdeniz Belediyesi'nin tüm ihalelerinin, devletin ve Kamu İhale Kurumu'nun gözetiminde, basına ve kamuoyuna açık, şeffaf bir şekilde gerçekleştiğine dikkat çeken Türk, yılın 300 günü Sayıştay ve mülkiye müfettişlerinin, belediyenin bütün ihale dosyalarını, iş ve işlem raporlarını tek tek teftiş ettiklerini belirtti. Müfettişlerin, Akdeniz Belediyesi'nde ihale dosyalarında bugüne dek suç teşkil edecek yanlış veya eksik bulamadıklarını ve kendilerine teşekkür ederek belediyeden ayrıldıklarını vurgulayan Türk, "paralelcilerin" hazırladığı iddia edilen ve tozlu raflara kaldırılan dosyaların, 17-25 Aralık'ın yıl dönümü içinde, 4 yıl sonra yeniden raftan indirildiğini dile getirdi. Türk, "Soruyoruz, madem ortada suç vardı, suç örgütü vardı, neden 4 yıl beklediniz? Ben 2014 yılı yerel seçimlerine katılıp yeniden seçildim, bu kadar zaman neden beklediniz? Açıktır ki, belediyelerimiz ve seçilmişlerimiz siyasi algı ve yıpratma operasyonuyla karşı karşıyadır. Daha 3 hafta önce TEM şubesi tarafından Akdeniz Belediyesi'ne yapılan siyasi algı operasyonu, bu kez KOM şubesi tarafından tekrarlanmıştır. 2011 tarihli aynı dosyanın vasfını değiştirerek bizleri tekrar gözaltına aldılar. Bilinmelidir ki, bu dosyada, bir önceki dosyadan farklı, yeni bir delil de yoktur. Son yapılan soruşturmanın konusu olan 9 ihale var. Söz konusu ihale dosyaları, 2011-2013-2014 ve en son 2 ay önce İçişleri Bakanlığı tarafından özel olarak görevlendirilen mülkiye müfettişi tarafından denetlenmiştir. Aynı dosyalar bu kadar yıl denetime tabi tutuluyor. Sonrasında ise Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından oluşturulan bir Bilirkişi Heyeti'nce de dosyalar inceletilmiştir. Bu heyet de ihale dosyalarında suç teşkil edecek hiçbir eksik tespit edememiştir" ifadelerini kullandı.
"HODRİ MEYDAN. GELSİNLER, BÜTÜN DOSYALARI ORTAYA KOYALIM"
Akdeniz Belediyesi'nin yaptığı gerek hizmet alımları gerek yapım gerekse de mal alım ihalelerinin, bölgede yapılan diğer benzeri ihalelere kıyasla çok daha düşük bedellerle sonuçlandığını iddia eden Türk, "Hodri meydan. Buradan sesleniyoruz. Gelsinler, bütün dosyaları ortaya koyalım. Biz bu kent için kamu yararı ne ise onu yapma konusunda ilkeliyiz, ısrarcıyız. Yargılandığımız dava dosyası, bir önceki soruşturma dosyası gibi yine 2011'de hazırlanmış. Personelimle görüşmelerim bile dinlenmiş ve dosyaya konmuş. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın aile yakınlarıyla görüşmeleri dava dosyasına eklenmiş. Bu neyi ifade ediyor? Akdeniz Belediye Eş Başkanlarını, Akdeniz Belediyesi'ni ve partimizi yıpratma, algı oluşturma, bizleri halkın gözünde küçük düşürme, bizler gözaltında iken basında böyle bir algı oluşturma çabasıdır. Özcesi bize yapılan, "çamur at, izi kalsın" mantığıdır" şeklinde konuştu.
"BEN İNSANIM DİYEN HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALIDIR"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Eş Başkan Türk, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde devam eden operasyonlara ilişkin bir soru üzerine, tüm Türkiye'ye çağrıda bulundu. Tarsus'ta önceki gün bu operasyonları protesto eylemleri sırasında ölen çocuğun ailesine taziye ziyaretinde bulunduğunu belirten Türk, şöyle devam etti:
"Bu konuda aydınlar, yazarlar, bilim adamları, üniversite ve "ben insanım" diyen herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Böyle korkarak, susarak olmaz. Yarın bu ateş her tarafı sarar. Çok da geç kalırız. "Aman biz niye sesimizi çıkarmadık, yanlışa yanlış demedik" diye dizlerimize vururuz. 2016'da daha da kötü olacağını düşünüyorum. Bu gidişat iyi değil. Herkes bu memleketin sahibi, kimse kimseden üstün değil. Hepimiz aynı gemideyiz ve bu gemi su alıyor. Batarsa hep beraber batarız. Artık bunu herkes idrak etmelidir. Gidin Çanakkale mezarlığına bakın. Bu taraf yanıyor ama diğer taraf hiç umursamıyor, sanki orası kendi parçası değil?"
"BİZ BU ÜLKEYİ SEVİYORUZ"
Türkiye'de demokrasi olmasını ve insanların eşit yaşamasını istediğinin altını çizen Türk, sözlerini şöyle tamamladı: "Direnirsek hepimiz kazanırız. Biz bu ülkeyi seviyoruz. Demokrasi gelene kadar mücadele edecek, bedelini ödeyeceğiz. Eski Devlet Güvenlik Mahkemeleri, Sıkı Yönetim Mahkemeleri bugünden çok daha adildi. Adalet hepimize lazım. İstediğim, ülkemde demokrasi olsun, insanlar eşit yaşasın. Bu ülke yaşayanlarındır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, sonuna kadar demokrasi mücadelesi vereceğiz. Seve seve bedelini ödemeye hazırız."
