• BIST 9524.59
  • Altın 2492.158
  • Dolar 32.5468
  • Euro 34.6988
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 16 °C

Erdoğan:Paralel çeteyi temizleyeceğiz

Erdoğan:Paralel çeteyi temizleyeceğiz
Başbakan Erdoğan Ş.Urfa'da halka hitap etti. Erdoğan konuşmasında paralel çeteyi temizleyeceklerini söyledi. Erdoğan ayrıca Kılıçdaroğlu'na yüklenerek, "Kılıçdaroğlu hijyenik değil" eleştirisinde bulundu.

Başbakan Erdoğan Şanlıurfa'da partisinin mitinginde halka hitap ediyor...

Başbakan'ın konuşmasından satır başları:

Bu HDP eşbaşkanı geçen gün bir televizyon programında falanca ismi CHP'ye önerdik kabul etselerdi onlara destek verecektik diyor. Çevrenizdekilere bunu anlatın bu HDP, CHP ile işbirliği yapıyor deyin. 

Benim Şanlıurfalı kardeşim bu CHP'yi çok yakından tanır. CHP demek dikta yönetimi demektir. CHP demek inkar demektir. CHP demek ret demektir. Asimilasyon demektir. Yasak demektir. Yoksulluk yolsuzluk demektir. CHP demek ezanı Türkçe okutmak Kur'anı yasaklamak başörtülülere zulmetmek milli ve manevi değerleri çiğnemek demektir. İşte böyle bir CHP ile HDP ittifak görüşmesi yapıyor. HDP ile olmayınca MHP ile yapıyor. Bunlarda her numara var. Sosyal medyada bunlarla ilgili güzel bir tasarım yapmışlar. 

Bunlarda Esedçilik de var Ulusalcılık da var başörtü düşmanlığı da var. Şanlıurfanın attar çarşısında inanın bu kadar çeşit yok. İşte onun için hem Şanlıurfa'da hem Türkiye genelinde CHP'ye MHP'ye HDP'ye oy verenlerin de ben bizi destekleyeceklerine yürekten inanıyorum. 

Seçmen ilkesiz partilere büyük ders verecek. Önceki İstanbul'da vizyon belgemizi açıkladık. Salonda tüm Türkiye'nin renkleri vardır. Vizyon belgemizde demokrasi normalleşme refah toplumu ve öncü Türkiye dedik. Türkiye'de demokrasinin standartlarını çok daha ileri seviyeye yükselteceğiz. Aktif dış politikamızı sürdüreceğiz. Dünyada öncü bir ülke olacağız. Biz Türküyle Kürdüyle Gürcüsüyle Boşnağıyla Romanıyla biriz beraberiz hep birlikte Türkiye'yiz.. Bizde ayrı gayrı yok. 

Bir genç kız üniversitede başörtüyle okusa ne olurdu? Bir anne evladıyla Kürtçe Arapça konuşsa ne olurdu. 24 saat televizyonlarda Arapça Kürtçe yayın olsa ne olurdu? Bugün olduğu gibi herkes düşüncesini özgürce ifade etseydi kim zarar görürdü. Türkiye yoksulluk içindeyken bunlar gittiler Ezan Türkçe mi olsun Arapça mı bunu tartıştılar. Onlar gittiler başörtülü okusun okumasın bunu konuştu. Çocukların ayaklarına giyeceği çarık yoktu. Bunlar farklı dil ve lehçeleri yasaklamanın mücadelesini verdiler. Şanlıurfalı Şivan Perver'in şarkılarını türkülerini yasakladılar. İlçelerin gerçek isimlerini yasakladılar. 10 yıllar boyunca bu ülkeye yazık ettiler.

Bu ülkenin enerjisini kayanklarını toplumsal barış ve kardeşliği törpülediler. Biz bütün bu yasakları kaldırdık. Başörtülü de insan istediği yerde okuyacak dedik. Meslek liseli de imam hatipli de insan istediği bölümde okuyacak dedik. Türk Kürt Roman Sünni Alevi Hıristiyan Musevi de insan dedik. 

Benim yavrularım imam hatipli. Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya. Böyle şey olabilir mi ya? Şimdi başörtülü kızlarımız istediği bölümde okuyabiliyor mu? Ne oldu ülke bölündü mü? Millet birbirine düştü mü?

Ama bunlar korktular. Şair Ahmet Arif Siverek'te okumuştu. Şanıurfa milletvekilimiz valimiz gitti o okulun adını Ahmet Arif İlköğretim okulu olarak değiştirdi. Ne oldu? Kıyamet mi koptu? Türkiye bölündü parçalandı mı? Tam tersine Türkiye büyüdü. Güçlendi daha demokratik ve öncü bir ülke oldu. 

Bir buçuk yıldır dağlardan acı haberler almıyoruz. Anneleri ağlatmak için uğraşanlar var. Anneleri çocuklarından koparmak isteyenler var. Ama anneler artık eski anneler değil. Türkiye eski Türkiye değil. İşte Diyarbakır'da anneler artık itiraz ediyor. Bizim çocuklarımızı elimizden alamazsınız diye anneler yüreklerni ortaya koyuyorlar. HDP'de ses var mı? Hani demokrasiydi hangi özgürlüktü hani barıştı?

Annelerin evlatlarını zorla ellerinden alarak mı demokrasi olacak? İnsanlık dışı uygulamalara sessiz kalarak mı olacak? Çocukların cenazesi gelince sahtekarca gözyaşı dökerler. Benim Kürt kardeşlerime ne hizmet verdiniz onu söyleyin. Göz yaşından başka neyi verdiniz. 

Şimdi İstanbul'da bizim vizyon toplantımıza katılan sanatçılara sosyal medyada linç uyguluyorlar. Nazım Hikmeti sürgüne gönderen CHP'ye bunlar ses çıkaramaz. Kemal Tahir'i Sabahattin Ali'yi zindanlarda çürüten CHP'ye söz söyleyemezler. Ama bizim toplantımıza bir sanatçı gelirse onu alçakça linç etmeye çalışırlar. Bu devirler geçti. Sanat kimsenin elinde değil. Sanatçı da kimsenin kölesi değil. Ben sanatçı dostlarıma sesleniyorum. Size bu hakaretleri yapanların hepsi o hakaretleriyle başbaşa kalacaktır. Siz de onurunuzla sanatınızla bu ülkenin geleceğine yön vereceksiniz. Spor fikir hayatı medya kimsenin tekelinde değil. Demokrasi özgürlükler kimsenin tekelinde değil. İsteseler de istemeseler de yeni Türkiye kuruluyor. Milletin her alandaki iktidarına er yada geç uyacaklar. 

Bunlar Ahmet Kaya'ya tabak çanak ne varsa fırlattılar. Bunlar da sanatçıydı. Ahmet Kaya orada mutfaktan kaçırıldı. Sonra Fransa'da hayata gözlerini yumdu. O Ahmet Kaya özgürlük mücadelesi veren bir insandı. Beni Pınarhisar'a uğurlamaya gelmişti. Konserde şarkılarıyla besteleriyle destek olmuştu. 

Şimdi halkın seçtiği cumhurbaşkanıyla bir üst sınıfa yükseliyoruz. Yorulmadınız değil mi? Yorulduysanız noktayı koyabiliriz. 

Şanlıurfa birincisi Pensilvanya ile ihanet şebekesi ile mücadelemiz sürüyor bundan sonra da sürecek. Bunların okullarında çocuklarınız var mı? Aldınız mı çocukları? Alın... Devlet okullarına verin. Devlet okullarında onlara takviye kursları vereceğiz. Hem para vereceğiz hem sömürecekler. Artık bunlara bu fırsatı vermeyeceğiz. 30 Mart'ta siz bize destek ve yetki verdiniz. Allah'ın izniyle biz de bu işi yarım bırakmayacağız. Bu Pensilvanya Merhum Said Nursi'nin dirisine de Şanlıurfa'daki ölüsüne de rahat vermeyen CHP ile işbirliği yapıyor. 

CHP MHP HDP ve Pensilvanya işbirliği halinde. 10 Ağustos'ta bu kirli ittifakın bedelini tekrar ödeyecekler. Gereken cevabı alacaklar. Biz de durmayacağız bütün çeteleri temizlediğimiz gibi bu paralel çeteyi de temizleyeceğiz. 

Çözüm sürecinden de asla taviz yok geri adım yok. Biz bu işe canımızı koyduk. Türkiye'nin kardeşliği başımızı bu yola koyduk. Eğer takdir edip cumhurbaşkanı seçilirsem çözüm süreci daha da güç kazanacak daha hızlı ilerleyecek. Zaten TBMM'de bu noktada önemli bir yasa çıkardık. Çözüm sürecini bir ileri safhaya ulaştırdık. Akan kana gözyaşına tamamen son vereceğiz. 

Şanlıurfanın benim nezdimde ayrı bir yeri var. 

Dün akşam Sahurda tv'de bir şey gördüm. Çok enteresan. Kılıçdaroğlu SSK genel müdürüyken iki olayı veriyor. Olayın röportajını yapan Savaş Ay. Okmeydanı SSK hastanesinin halini gördünüz değil mi? Rezilliği gördünüz değil mi? Orada 3 yaşındaki bir yavrunun kolunun nasıl kesildiğini gördünüz değil mi? Orada ne yapıyor sırıtıyor. O hastanenin hali ne? SSK'nın genel müdürü sensin. Samatya hastanesi de aynı. Galoş adı altında herkesi sömürüyorlar. 25 kuruşa satıyorlarmış. Herşey para hizmetse yok. Kim genel müdür? Kılıçdaroğlu.. O hala görüyor o filmi izliyor ve yine gülüyor ya. Ey CHP'ye gönül verenler. Bu tv kanalındaki belgeseli Savaş AY'ın o çekimini sene 98-99 izlemenizde fayda var. Görün bu adam nasıl bir adamdır. Bu adamdan bu ülkeye bir şey olmaz. Biz şu anda mevcut hastanelerimizi elhamdulillah modern hale getirdik. 

Hastane deyince akla hijyen gelir. Ama bu Kılıçdaroğlu'nun kendisi hijyenik değil ki. Temizlik başka bir şey... 

Etiketler: , , ,
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim