• BIST 9044.53
  • Altın 2296.889
  • Dolar 32.3247
  • Euro 35.0593
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 23 °C

Erdoğan: Sahte hocalar toplumu zehirlemek için...

Erdoğan: Sahte hocalar toplumu zehirlemek için...
Cumhurbaşkanı Erdoğan 5. din şurasında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 5. Din şurasında konuştu.

Erdoğan burada yaptığı konuşmada, tek parti dönemine ve "sahte hocalar" dediği bir kesime eleştiriler yöneltti. 

"Sahte hocaların toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele desteklenmiştir, hatta teşvik edilmiştir." diyen Erdoğan, "Besleyip büyüttükleri müslüman görünümlü misyonerlerle ihanet şebekeleriyle, Lawrence'lerle, Hasan Sabbahlarla üzerimize gelecekler." sözleriyle mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. 

Erdoğan İnterpol tarafından hakkında kırmızı bülten çıkarılan Yusuf El Kardavi'ye de sahip çıkarak İnterpolü eleştirdi. Erdoğan, "Darbeyle başa gelmiş bir zat İnterpole talimat veriyor. Yusuf El Kardavi'ye kırmızı bülten çıkarılıyor. Bu nasıl bir iştir. İlim siyasetin emrinde olmaz, siyaset ilmin hizmetkarı olur. İşler tersine dönmüş vaziyette." dedi. 

Erdoğan Osmanlıca ile ilgili tartışmalara da, "İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek." sözleriyle katıldı.

İşte Erdoğan'ın açıklamlarından satırbaşları:

Batı'da Hıristiyanlıktan boşalan yere yurttaşlık koydular, Türkiye'de de aynı şey yapılmaya çalışılıyor. Yıllardır bizim ülkemizde bazı zihniyet mensupları akıldan başka bir şey tanımamıştır.

Bir dönem bu ülkede ezanın aslı ile okunması dahi yasaklanmıştır.

40 yıldır siyasetle iştigal eden bir kardeşiniz olarak bugün de cumhurbaşkanı sıfatıyla benim ilgi alanım meselenin pratik boyutu. Cumhurbaşkanı olarak bu ülkede dine ait tüm meselelerin artık özgürce ve özgüvenle ele alınabilmesi için ilgili kesimleri cesaretlendirmekle mükellef olduğum inancı içindeyim.

200 yıldır bu ülkede bazı meseleler özgürce ve cesaretle ele alınamamıştır. Dindarlık ile cehalet hep eş tutulmuştur. Din ve dindarlık yobazlığın, gericiliğin, baskının nedeni olarak lanse edilmiştir.

İslamofobiklere göre İslam dünyasının geri kalmasının nedeni dindir. Bilimde ve teknolojide geride kalmanın nedeni işte bu İslamofobiklere göre dindir. İslam dünyası ve İslam dünyasının münevverleri defansta kalmaktan ofansif bir hareketin içine girememişlerdir. Biz öyle bir dinin mensubuyuz ki ilk emir ilim. Oku diye emreden bir dinin mensubuyken adeta sanki ilmi reddeden bir din varmış gibi sunulmaya gayret edilmiştir. Böyle bir dinin mensubuyken aklın ve bilimin tek çıkış yolu gibi gösterilmesi manidardır.

CAMİLER AHIR OLARAK KULLANILDI

Bu ülkede kimi zaman Kuran’ın okunması, öğretilmesi, ezanın aslıyla okunması dahi yasaklanmıştır. Başörtüsü yasaklanmış, kimi camiler ahır olarak kullanılmış. Namaz kılanlar horlanmış ve bazı imkanlardan da mahrum bırakılmıştır. Din ve dindarlar söz konusu olduğunda her türlü tasarruf yapılmıştır. Dinin yaşanmasını bırakın, dinin konuşulmasına, dine ve dindarlara yönelik saldırılara karşı cevap verilmesine dahi imkan verilmemiştir.

SAHTE HOCALARIN TOPLUMU ZEHİRLEMEK İÇİN...

Sahte hocaların toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele desteklenmiştir, hatta teşvik edilmiştir. Sözüm ona alimlerin sırtları sıvazlanmıştır. Siyasi hayatımız boyunca çok sayıda saldırıya operasyona maruz kaldık. Çünkü biz bu millete özgüven aşılamanın mücadelesini verdik veriyoruz.

"DİN ADAMI MASKESİ TAKAN ŞARLATANLAR..."
 
Din adamı maskesi takan şarlatanlar uluslararası kamuoyuna mazhar olmuşlardır. Dini sinsice çarpıtmaya çalışanlar ekran yoluyla imkanına imkan kattı. Eğer hedef yapılıyorsak boşuna yapılmıyoruz.

Sadece milletimize değil komşularımıza tüm insanlığı özgüven cesaret aşılamanın mücadelesini veriyoruz. 200 yıldır sorulamayan soruları sorduğumuz için hedef gösteriliyoruz.. Yakın geçmişte dindar nesil dediğim için Kur-anı Kerim derslerini seçmeli ders yaptığımız için 4+4+4 sistemi için çok ağır saldırılara maruz kaldık.

Kadınlar için eşit kavramının çeviri bir kavram olduğunu asıl anlamın eşdeğer olduğunu söylediğim için saldırıya maruz kaldım.

1.Dünya savaşını konuşalım dediğimiz için ABD kıtasını önce Müslümanlar keşfetti dedik diye saldırıya maruz kaldık.

Darbeyle başa gelmiş bir zat İnterpole talimat veriyor. Yusuf El Kardavi'ye kırmızı bülten çıkarılıyor. Bu nasıl bir iştir. İlim siyasetin emrinde olmaz, siyaset ilmin hizmetkarı olur. İşler tersine dönmüş vaziyette.

MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ MİSYONERLERLE...

Biliyoruz üzerimize gelecekler. Yazarlarla sanatçılarla üzerimize gelecekler. Biliyorum oyunlar kuracaklar. Allah’ın izniyle korkmayacağız, ürkmeyeceğiz, geri adım atmayacağız. İnşallah Allahımıza mahcup olmayacak. Biz normalleşme istiyoruz, normalleşmenin mücadelesini veriyoruz. İslam dinine ve onun kamusal alandaki görünümüne husumet besleyenler aslında kendi elleriyle din icat ettiklerinin farkında değiller.
Besleyip büyüttükleri müslüman görünümlü misyonerlerle ihanet şebekeleriyle, Lawrence'lerle, Hasan Sabbahlarla üzerimize gelecekler.

KENDİ ELLERİYLE DİN İCAT ETTİLER

İslam dinine ve onun kamusal alandaki görünümüne husumet besleyenler aslında kendi elleriyle din icat ettiklerinin farkında değiller. Çıktılar ne dediler. Kabe arabın olsun bize çankaya yeter dediler.  Bu zihniyet hak dinin yerine yapay bir din kurma, helvadan put yapma zihniyeti değil de nedir? Kendileri yaptılar, kendileri taptılar. Bunu hala ikame etmek isteyenler var. 

OSMANLICA TARTIŞMASI

Milli eğitim şurasında osmanlıca gündeme geliyor. Osmanlıcayı bu ülkenin evlatlarının öğrenmesinden rahatsız olanlar var. Aslında bu eskimez Türkçe'dir. Yabancı bir şey değil. Mezar taşlarının okunmasını mı öğreteceğiz diyor. Zaten sıkıntı burada. O mezar taşlarında bir tarih yatıyor. Bir neslin kendi mezarlarında kimlerin yattığını bilmemesinden daha büyük bir cehalet olabilir mi? Sıkıntı bu. Bu bizim şah damarlarımızın koparılmasıydı aslında. Herhalde dünyada bunun benzerini Hülagu yapmıştır. Bizim on binlerce eserimizin yakılıp yıkılması ve bu eserlerden bir neslin uzaklaştırılması herhalde sıradan bir olay değil. Artık Süleymaniye'deki arşivlerde yeni kurduğumuz Kağıthane'deki başbakanlık arşivlerindeki eserleri okuyamayan bir millet ne durumdadır bir düşünelim. İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek. 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim