Erdoğan, "Akdeniz'de, Ege'de ölen, zarar gören insanlığın vicdanıdır, insanlığın kendisidir. Ben bu vesile ile Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm halklara Tolstoy'un şu güzel mesajını iletmek istiyorum; 'Hayatta en güzel şey iyiliktir" diye konuştu. Erdoğan caminin Rusya Müslümanlarına hayırlı olması mesajı verdi.
Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
Değerli misafirler, sizleri saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerle bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti bildirmek istiyorum.
Bu eserin Moskova'ya kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Camimizde yapılacak duaların Allah katında makbul olmasını diliyorum. Moskova Merkez Camisi'nin bugün ihtiyaç duyduğumuz barışa vesile olmasını temenni ediyorum
Camimizde yapılacak ibadetlerin, edilecek duaların Allah katında kabul olmasını diliyorum.
Mutlak değerler etrafında buluşarak, müşterek hayat alanı oluşturabilmenin ve gelecek tasavvuru kurmanın mümkün olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz.
'İsrail'in Filistin'de izlediği ayrımcı politikalar...'
Biz bu güzel manzara karşısında memnuniyetimizi dile getirirken, maalesef dünyanın bazı yerlerinde tam tersi görüntüler yaşanıyor. İsrail'in Filistin'de izlediği ayrımcı politikalar, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın basılmasıyla tehlikeli bir noktaya getirildi.
Tolstoy'la mesaj verdi
Tolstoy'un şu sözüyle tüm dünyaya sesleniyorum: Hayatta en önemli uğraş iyiliktir. Tolstoy başka bir hikâyesinde art niyetle yakılan ateşin o evle birlikte tüm köyü yakabileceğini söylüyor. Bölgemizdeki gelişmelere de bu açıdan bakmalıyız. Ortadoğu'da yanan ateşi, iyilikle, adaletle, vicdanla söndürmeye çalışmalıyız. İşte biz bunun için sınırlarımıza gelen 2 milyon mağduru hiç tereddüt etmeden kabul ettik. İşte bu yüzden bu insanlara, elimizden gelen yardımı yapıyoruz.
Çözüm sınırları kapatmaktan geçmiyor
Mülteci sorununun çözümü, sınırları kapamaktan ya da onları denizlerde ölüme terk etmekten değil, ülkelerini onlar için yeniden yaşanır hale getirmekten geçiyor. İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de; camilerle, kiliseleri, havraları yan yana görebilmek mümkündür. Birlikte yaşama konusundaki tecrübemiz, Türkiye ile Rusya'nın ortak özelliğidir. Bugün açılışını yaptığımız Moskova Merkez Camii, bunun örneklerinden biridir. Türkiye'de yaşayan Rus vatandaşlarını kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmuyoruz.
7 yılda yenilendi
Tatar iş adamı Salih Erzin tarafından 1904 yılında yapılan Moskova Merkez Camisi, yaklaşık yedi yıl önce başlanan yenileme ve büyütme çalışmaları sona erdi ve Kurban Bayramı öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve üst düzeyde birçok devletten gelen davetlinin katılımı ile resmi açılışı bugün gerçekleştiriliyor.
Açılışa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de katıldı. Açılış sonrası Erdoğan ve Putin Kremlin Sarayı'nda bir görüşme de yapacak.
Tatar mimarisini yansıtıyor
20 yüzyılın başlarındaki Tatar mimarı örneğini yansıtan Merkez Camii Sovyetler Birliği zamanında Moskova'da faaliyet gösteren tek cami olarak kaldı.
Üç katı ibadet salonu, diğer katları ise abdest alma odalarından oluşan caminin alanı 20 kat büyüdü ve artık 10 bin kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye getirildi.
Maliyeti 170 milyon dolar
Mimarlar 111 yıllık caminin klasik dekorasyonunu ve gelişmiş teknik donanımı tek bir projede birleştirmeyi başarmışlar. Binada hava temizliği için gerekli donanım, klimalar, 7 asansör, konferans salonu, yayın yapılması için monitörler bulunuyor.
Mihrap ve minber Türkiye'den
Konu ile ilgili açıklamada bulunan Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Dursun Aygün, 'Yaklaşık 7 yıl önce başlandı ama son 1,5-2 yıldır gösterilen büyük gayretle caminin inşaatı tamamlandı. Bu caminin iç kısmını tenzilatını kalem işlerini, mihrap, minber, kürsü, halı ve avize gibi bütün tefrişatını da diyanet işleri başkanlığımız ve Türkiye diyanet vakfının katkıları ile tamamlanmış oldu. Biz Türkiye olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak buradaki Müftüler Konseyi ile dini idare ile işbirliği içerisinde güzel bir hayır hizmeti gerçekleştirdik. Umarım iki ülke ilişkilerine olumlu katkı sağlayacaktır dedi.
