Dünyanın en eski film festivali olan Venedik Film Festivali, bu akşam yapılacak ödül töreniyle sona erecek.
Ödül töreni öncesinde açıklanan yan ödüllerden Arca Cinema Giovani ödülü ise bu yıl Emin Alper'in 'Abluka' filminin oldu.
Altın Aslan için de yaraşıyor
18-26 yaşları arasındaki 25 kişilik bir gençlik jürisinin verdiği ödüle layık görülen Emin Alper'in filmi, aynı zamanda büyük ödül Altın Aslan için de yarışıyor.
Emin Alper, Venedik Film Festivali'ne seçilmeleri ve gençlik ödülünü almalarıyla ilgili olarak BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Her şeyden önce Venedik Film Festivali'ne davet edilmek bizim için başlı başına önemliydi, çok güzeldi. Tabii buraya gelince hemen bir havaya girip 'film beğenilecek mi beğenilmeyecek mi' diye tedirginlik yaşıyorsunuz. Fakat gala çok iyi geçti, seyirciler filmi çok beğendi. Basında da, özellikle İngilizce basında iki çok güzel yazı çıktı. Karışık tepkiler de alıyorsunuz ama bu çok doğal. Biz şu an için aldığımız tepkilerden memnunuz.
"Bu ödülden ise (Arca CinemaGiovani ödülü) haberdar değildik açıkçası. Festivalin bir gençlik jürisi varmış, biz bilmiyorduk. Bizim için sürpriz oldu. İnsanların, gençlik jürisinin bu filmi en iyi film olarak seçmesi bizi mutlu etti tabii ki."
'Abluka' ayrıca, Venedik Film Festivali'nin resmi ödülleri arasında bulunmayan ancak festival kapsamında verilen bağımsız eleştirmenler ödülü "Bisato D'Oro"yu da aldı.
Bu yıl 72. kez düzenlenen festivalde ana yarışmadaki 'Abluk'"nın yanı sıra, Türkiye sineması birçok farklı kategoride temsil edildi. Nuri Bilge Ceylan ana jüride yer alırken; festival kapsamında düzenlenen yan etkinlik Uluslararası Eleştirmenler Haftası'nda Senem Tüzen'in 'Anayurdu' filmi, 'Klasikler' bölümünde de Yılmaz Güney'in 'Umut' filmi gösterildi. Orhan Pamuk'un 'Masumiyet Müzesi'nden hareketle İngiliz yönetmen Grant Gee'nin çektiği 'Hatıraların Masumiyeti' filmi de özel bir gösterimle sunuldu.
'Böyle güçlü bir jüriden ödül çıkarsa çok etkili olur'
Türkiye'nin 72. Venedik Film Festivali'ndeki bu güçlü temsilinin, "Türk sinemasının Avrupa'da rüştünü ispat ettiği" anlamına gelip gelmediği şeklindeki sorumuza da Emin Alper şöyle yanıt verdi:
"Tabii ki. Venedik'te bu sene Türk sineması çok güçlü bir şekilde temsil edildi. Hem Nuri Bilge Ceylan'ın jüride olması, hem 3 tane filmimizin olmasıyla. Senem Tüzen'in filmiyle birlikte, 'Umut' da gösterildi bir taraftan, Orhan Pamuk'un 'Masumiyet Müzesi' ile ilgili belgesel gösterildi. Nuri Bilge'nin jüride olması çok iyi tabii, ki bu sene jüri çok güçlü, birbirinden çarpıcı yönetmenler var, Nuri Bilge de bunlardan bir tanesi. O yüzden çok heyecanlıyız, eğer böyle bir jüriden ödül çıkarsa herhalde bu çok etkili bir şey olur."
'Abluka'nın gerçekleşmesi acı bir tesadüf
'Abluka' ile ilgili basında çıkan yorumlarda, filmde anlatılan şiddet ortamı ile Türkiye'de özellikle son günlerde yaşanan şiddet olayları arasında paralellik kurulması konusunda ise Emin Alper şunları söyledi:
"Bu maalesef çok acı bir tesadüf. Biz filmi çektiğimiz zamanlarda filmi biraz daha gerçek-üstü, fantastik bir film olarak tahayyül ediyorduk. Ama maalesef Temmuz ayından itibaren filmimiz tahmin ettiğimizden daha gerçekçi olmaya başladı.
Hele tam da 'Abluka' isminin geçtiğimiz günlerde Türkiye'de kasabalara, şehirlerde kullanılması gerçekten bizim için çok üzücü, acı, ironik bir tesadüf."
2012'de ilk uzun metraj filmi 'Tepenin Ardı' ile çok sayıda uluslararası ödül alan Emin Alper'in ikinci filmi 'Abluka'nın sonbaharda Türkiye'de gösterime girmesi bekleniyor.
(Övgü Pınar - BBC Türkçe)
