Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Kimse şu soruyu sormaya cesaret edemiyor. "Ey uluslararası camia, nasıl oluyor da bu meseleyi çözecek bir görüşü ortaya koyamıyorsunuz?" Birleşmiş Milletler vardı, Birleşmiş Milletler sorunu çözme perspektifine sahip değil. Çünkü BM'nin kuruluşu yanlıştır, çünkü BM'nin bugüne kadar ürettiği araçlar farklı çalışıyor. Çünkü BM baki bir çözüm bulmak için soruna yaklaşmıyor" dedi.
Türkiye'nin 81 ilinden gelen Eğitim-Bir-Sen üyeleri ile çeşitli ülkelerden gelen davetliler, Eğitim-Bir-Sen'in 24. kuruluş yıldönümünde "10. Türkiye Buluşması" programı kapsamında Antalya'da bir araya geldi. Programın ikinci bölümüne Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AK Parti Ankara Milletvekili ve Memur-Sen Onursal Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Aslan katıldı. Ayrıca programda, "Örgütlenme" temalı kısa film yarışması sonuçları da açıklandı. Dereceye giren film sahiplerine, ödülleri verildi. Yüzden fazla filmin katıldığı yarışmada birinciliği "On" filmiyle kazanan Mutlu Kırnalı'ya ödülünü ve plaketini Numan Kurtulmuş verdi. İkinciliği ikinciliği "Hayat Bu" filmiyle kazanan Elif Yüksel'e ödülünü ve plaketini ise Ali Yalçın takdim etti. Üçüncülüğü "Perşembe" filmiyle kazanan Mert Öner ve Şeçkin Gündüz, ödülünü ve plaketini Ahmet Gündoğdu'dan aldı.
Gala ve kısa film ödül töreninde konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Eğitim bir sadece ücret sendikacılığını yapan bir sendika değil. Sendikacılığı ücret sendikacılığı da içerisinde olacak şekilde hizmet sendikacılığını da yeniden tanımlayan, sendikacılığı, kavga zeminlerinden çıkarıp, akademik hizmet sendikacılığı ile yeniden anlamlandıran bir sendikayız o yüzden çalışmalarımız hem tasarruf üretmeye hem sosyal değer çalışmalarına, ülkenin değişimine, dönüşümüne katkı sağlayabilelim" ifadelerini kullandı.
"DERTLERİMİZİ DAHA ÇARPICI ANLATABİLİR MİYİZ ARAYIŞINDAYIZ"
"Kısa film bizim ikinci denememiz ve bugün 2. ödül törenindeyiz. geçen yıl öğretmen temalı kısa film yarışmasını düzenlediğimizde çok ciddi bir katılım oldu ve teşvik etti" diyen Yalçın, "Bazı sanatçı arkadaşlarımızın bize yardımlarıyla, ürettikleriyle bize heyecan vermesi, bizi bu anlamda teşvik etti. 2'ncisini düzenlediğimiz bu yarışma 7 aylık bir sürecin sonucu ve bugün gala programındayız. Türkiye'nin her tarafından katılım var. Bu yarışmada teşkilatımızdan başkanlarımızın da katılım göstererek, çekimler yaparak bir önceki kısa film festivalinden esinlendikleri ve ondan heyecan alarak yeni bir alana adım attıklarını görüyoruz. Bu çok sevindirici bir durum. Türk sinemasını gelişmesine kültürel katkı sunabilme amacındayız. Dertlerimizi, sorunlarımızı daha çarpıcı daha kısa ama öz mesajlarla anlatabilir miyiz arayışımız var. Bu kısa film bizi bu anlamda heyecanlandırıyor. Geçen senenin üzerine koyarak bu sene de devam ettik. Bunu uluslararası boyuta taşıma gibi bir niyetimiz var seneye. Uluslararası kısa film yarışmasına dönüştürme arzusundayız" şeklinde konuştu.
"YENİ BİR DÜNYA KURABİLİR VE YENİDEN KENDİ DEĞERLERİMİZ ÜZERİNDE YÜKSELEBİLİRİZ
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise, "150 sendedir bu topraklarda temel iddiamız, kendi medeniyet değerleri üzerinde yeniden ayağa kalkabiliriz iddiası. Bunu Mehmet Akif'in diliyle de dile getirdik, Ali İhsan Bey'in diliyle dile getirdik, Necip Fazıl ile, Sezai Karakoç ile her alanda dile getirdik, sanatın her türlüsünü kullanarak dile getirdik. Bu memlekette hep var olan 2 siyasal çizgiden bir tanesi millete karşı ve milleti tepeden yönetmeye çalışan çizgiydi, bir diğeri ise bizim içinden çıkıp geldiğimiz, siyaset geleneği. Bu siyaset geleneğinin içerisinde zamanlar ne kadar değişirse değişsin, zamanın şartları ne kadar değişirse değişsin hiç değişmeyen temel bakış açımızdan birisi, yeni bir dünya kurabiliriz ve yeniden kendi değerlerimiz üzerinde yükselebiliriz" diye konuştu.
"150 SENEDİR BU TOPRAKLARDA SİYASİ OLARAK KULLANILAN HADİSELER HİÇ DEĞİŞMEDİ"
İsimlerin değiştiğini, partilerin ve grupların adlarının değiştiğini, mücadelelere taraf olan siyasi aktörlerin adlarının değişti belirten Kurtulmuş, "İnanınki 150 senedir bu topraklarda siyasi olarak kullanılan hadiseler, siyasi olarak ortaya atılan tezler hiç değişmedi. Bugünün dünyasında da bir tarafta bu dünyanın kendi kuralları içerisinde "Böyle geldi, bizde bir tarafına eklemlenip gidelim" diyenler var, bir tarafta, "Bu dünya böyle gitmez bu dünyayı değiştirmemiz lazım" diyenler var. İşte Eğitim Bir-Sen bu dünyayı değiştirmemiz lazım diyenlerin kurduğu bir kuruluştur, bugün yeni bir dünyanın kurulmasının mümkün olduğuna inan bir topluluktur" ifadelerini kullandı.
"BM'NİN BUGÜNE KADAR ÜRETTİĞİ ARAÇLAR FARKLI ÇALIŞIYOR"
Birleşmiş Milletler'e dünya sorunlarına çözüm bulamaması yönünde eleştirilerde bulunan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Dünya sistemleri sorun çözme yeteneğini kaybetmiş vaziyette. Ukrayna'daki sorunu çözemiyor, Suriye'deki sorunu çözemiyor. Nasıl çözeceklerini, ne şekilde çözeceklerini bilemedikleri için dünya sistemi küresel hiçbir krize herhangi bir şekilde çözüm üretemiyor. Suriye'deki iç savaş 5. yılını doldurdu. Bu 5 yıl içerisinde önce iç savaş, arkasından vekalet savaşları dönemi geldi ve şimdi maalesef bu vekalet savaşlarının sonuna gelindi. Üçüncü bir dönem başlıyor, büyük güçlerin Suriye üzerinden bir küresel ve bölgesel savaşa tutuşması. Dünyanın bütün orduları bu bölgede. Rusya'dan Amerika'ya kadar bütün ülkelerin gemileri, uçakları, askerleri burada satrançtaki elini güçlendirmeye çalışıyor. Kimse şu soruyu sormaya cesaret edemiyor. Ey uluslararası camia, nasıl oluyor da bu meseleyi çözecek bir görüşü ortaya koyamıyorsunuz? Birleşmiş Milletler vardı, Birleşmiş Milletler sorunu çözme perspektifine sahip değil. Çünkü BM'in kuruluşu yanlıştır, çünkü BM'nin bugüne kadar ürettiği araçlar farklı çalışıyor. Çünkü BM, baki bir çözüm bulmak için soruna yaklaşmıyor. Güçlünün gücünü pekiştirmek için var oluyor. Birilerinin buna karşı çıkması gerekmez mi? İşte Türkiye buna bütün gücüyle karşı çıkıyor. Dünya 5'ten büyüktür derken bu gerçeği ifade etmeye çalışıyoruz. Dünyada 5 ülke ne kadar haklıysa, o ülkenin vatandaşlarının ne kadar hakkı varsa 195 ülkenin de o kadar hakkı vardır. Sadece güçlünün sesinin çıktığı bir dünya ile asla devam edilemez. Yeryüzünde herkesin sözünün olduğu, haklının da hakkını anlatabildiği bir dünyanın kurulması şarttır."
"GÖKYÜZÜNE ÇELİK KUBBE DAHİ ÖRSELER GÖÇMEN SORUNUNUN SONA ERMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Avrupa'nın göçmelere karşı tavrını da eleştiren Kurtulmuş, "Şimdi görüyorsunuz Avrupa'da sınırlara tel çekiyorlar, duvar örüyorlar. Ben dahasını söyleyeyim, duvarlar çekmeyi bıraksalar, gökyüzüne çelik kubbe dahi örseler, dünyadaki küresel adaletsizlik devam ettiği sürece; işgaller, iç savaşlar; bir takım büyük güçlerin bu coğrafyada oynadıkları oyun devam ettiği sürece asla ve asla göçmen meselesinin sona ermesi mümkün değil. Kapıdan kovarsanız pencereden gelirler. Pencereden kovsanız bacadan gelirler. Dolayısıyla bütün dünyanın küresel adaletsizliğin nasıl çözüleceğine bir çözümü, bir görüşü olması lazım" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin toplumsal olarak güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, toplumsal olarak güçlenmenin önündeki en büyük etkenin, devlet millet bütünleşmesini sağlayacak milletin istediği sivil demokratik bir anayasa olduğunu, bu anayasayla da millet ve devletin tamamıyla buluşmuş olacağını kaydetti.
"MÜHİM OLAN ANAYASA'NIN METNİNİ DEĞİŞTİRMEK DEĞİL, ANAYASA'NIN RUHUNU DEĞİŞTİRMEKTİR"
Yeni Anayasa çalışmaları hakkında konuşan Kurtulmuş, "Anayasa derken hukuk tartışmıyoruz. Bunu yanlış anlamayın. Anayasa metni yapın desek bu salondan 50 tane anayasa metni çıkar. Mühim olan anayasanın metnini düzeltmek değil anayasanın ruhunu değiştirmektir. Anayasanın felsefesini değiştirmektir. Anayasanın egemenlik notlarını değiştirmektir. Anayasa'da kayıtsız şartsız milleti egemen kılacak mekanizmaları kurmaktır.Bunlarla birlikte tam bir güçler ayrılığı prensibi içerisinde Türkiye'de eksik bir yönetimin aracı olarak başkanlık sistemini tartışmak ve yürürlüğe koymaktır" değerlendirmesinde bulundu.
