Ayn'el Arap (Kobani) olaylarında 3 günde 35 kişi yaşamını yitirince İçişleri Bakanı Efkan Ala ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay son dakika basın toplantısı yapma kararı aldı. Gözler hükümetin zirvedeki iki isminden gelecek haberlere çevrildi.
İçişleri Bakanı Efkan Âlâ'nın saat 11.30'da Kobani olayları ve dün gece yaşananlar hakkında konuşacağı duyuruldu. Ala'nın basın toplantısı gecikmeli olarak gerçekleşiyor. Efkan Ala'nın olaylar ve Kobani'deki duruma ilişkin flaş açıklamalarını canlı yayınla aktarıyoruz.
TÜRKİYE GIPTAYLA İZLENİYOR
Türkiye dünyanın gıpta ettiği bir politika izlemektedir. Bölgesinin tek istikrarlı ülkesi olarak, ülkelerini terk etmek zorunda kalan misafirlere kuçağını açmıştır.
Açık kapı politikasını izlerken, Kobani'de meydana gelen olaydan dolayı, IŞİD saldırısından dolayı 2 günde 150 bini aşkın Suriyeli vatandaş akını oldu. Bunlar 1 hafta içinde Türkiye'ye alındı. Hiçbir ayrım yapmadan Türkiye kapılarını açtı ve misafir olarak alındılar.
Hal böyleyken, HDP bir çağrı gerçekleştirdi. Bu çağrıda siyasi mantıktan yoksun bir çağrıydı. Türk vatandaşlarını sokağa davet ettiler. Sonuçta bir haftadır hiç kimsenin faydasına olmayan 77 milyonun zararına olan hatta yardım etmeye çalşıtıklarını söyleyen Suriye'deki Kürtler'in zararına olan bir bir hafta geçirdik.
Buradan soruyorum: Bundan karlı çıkan kim?
Yıllardır Türkiye'nin uğraştığı terör sorunu belli bir noktaya gelmişken bu yapılıyor. Ne zaman Türkiye kendi sorunlarını ciddi bir biçimde gündeme almışsa böyle vakalarla karşılaşmıştır.
Yapılan son açıklamalarda satıraralarına gizlenmiş mesajlarla sokak hareketleri desteklenir bir dil kullanılmıştır. Bunu hem HDP Eşbaşkanı hem de ana muhalefet genel başkanı yapmıştır. Siyasi aktörler malesef gerekçelere sığınmışlardır.
Hangi gerekçe insan ölümünü, jandarmanın, polisin şehit olmasını haklı gösterir? Siyaset ne için var? Siyasetin konuşamayacağı herhangi bir konu var mıdır?
Anamuhalefet partisinin genel başkanı sokakta şiddet kullananlarla milletin canına malına kast edenlerle, ortalığı yakıp yıkanlarla, şiddete karşı devletin verdiği görevi yapan, yetkilerini kullanan güvenlik güçlerinin hareketlerini bir tutmuştur.
BİLANÇOYU AÇIKLADI
Salı gününden bu yana gelen olaylarda. 35 il bu olaylardan etkilenmiştir. 31 kişi hayatını kaybetmiştir. Ölenlerin büyük çoğunluğu karşılıklı grupların şiddet eylemlerinde hayatını kaybetmiştir.
2 emniyet görevlimiz şehit olmuştur. 221 sivil 139 güvenlik görevlisi yaralanmıştır. 125'i polis, 5'i jandarma eridir.
BİNGÖL'DEKİ OLAYLAR
Bingöl'de emniyet müdürümüze, şube müdürümüze saldırı olmuştur. Bu saldırıyı yapan 5 terörist ölü ele geçirilmiştir. Diyarbakır'daki saldırıdan sorumlu teröristler ise yaralı olarak ele geçirilmiştir. Bingöl'de ayağından yaralanan koruma görevlisi hastaneden çıkmıştır.
212 okul binası, 67 emniyet binası, 25 kaymakamlık binası, 29 parti binası, çocuk yuvaları, Kızılay merkezleri, belediye binalarının da aralarında olduğu 780 bina, toplam olarak da 1330 bina yakılmış yada tahrip edilmiştir.
Başbakanlık'taki fondan bu zarar ziyan karşılanacaktır.
GÖZALTI SAYISI
Provokatörlerden 1024'ü gözaltına alındı, 58'i tutuklandı. Bu olaylara katılan şiddet eyleminde bulunanların tespit çalışmaları da sürüyor. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olan güvenlik birimlerimiz kararlılıkla görevlerini yerine getirmektedir.
Altını tekrar çiziyorum: Şiddet eylemlerinin içerisinde bulunmayı mümkün görebilen bir zihniyet güvenlik güçlerimizle bir tutan açıklamalar yapmışlardır. Bunu şiddetle kınıyorum.
Biz İçişleri Bakanlığı olarak kendi üzerimize düşeni hassasiyetle yerine getirmeye çalışıyorum. Ancak Türkiye'nin bölgesindeki bir kargaşanın da ortaya koyduğu bir dönemde böyle şiddetle, vandalizmle uğraştırmaya çalışan güçler vardır. Biz milletimizin bize olan güveni çerçevesinde mücadele ediyoruz.
SİYASİLERE ÇAĞRI
Şu saatten sonra, bugüne kadar olan biteni meşru göstermeye çalışan siyasi aktörler dahil olmak üzere, siyasi rantlar elde etmek için siyasi kurnazlıklar ortaya koyanlar bu tutumdan vazgeçerek, herkes devlet, vatandaş birlik olarak bu olayların sona ermesi için elinden geleni yapmalı.
Milletimize gereksiz bedeller ödetmemelidir. Bunun hiçbir siyasi anlayışa faydası yoktur.
Böyle şeyleri teşvik eden bir siyasi anlayış olamaz.
Bütün ailelere, vatandaşlarımıza bu işte insiyatif alabilen stklar şiddet yapmak için sokağa çıkmasın, biz de güvenlik birimlerimizle milletin huzuru için çalışalım.
Bazı bölgelerde çok sıkıntı çeken vatandaşlarımızın olduğunu biliyorum. Bu şiddeti kınadıklarını biliyoruz. Bize güvenin biz gereğini yapıyoruz. Emniyet içerisinde güvenli bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. Bazı beklenmedik olaylar bizi yıldıramaz. Biz eksiklerimizi giderip yolumuza devam ederiz.
TÜRKİYE'Yİ ÖRSELEMEK İSTEYENLER VAR
Bu bölgede gerçekten yükselen, tek siyasi güç olan Türkiye'yi örselemeye çalışan bir takım işbirlikçiler olabilir. Ama Türkiye bunları aşabilecek güçtedir. Bu şiddetin ortaya çıkması büyük bir talihsizliktir.
Marjinal kesimler halka zarar veriyor, derhal vazgeçmeliler.
DÜN GECE BAŞBAKANLA GÖRÜŞMÜŞTÜ
İçişleri Bakanı Efkan Âlâ' ise gösterilerle ilgili son durumu kamuoyuyla paylaşacak. İçişleri Bakanı Efkan Âlâ', Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Bingöl'deki silahlı saldırıya ilişkin olarak AK Parti Genel Merkezi'nde bir araya gelmiş. Başbakan'ı yaşananlarla ilgili bilgilendirmişti.
MİSLİYLE YANIT VERİLİR
İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, Kobani eylemleriyle ilgili olarak, "Şiddet bir çözüm yöntemi değildir. Şiddet misliyle karşılık bulur. Derhal bu akıl dışı tutuma son verilmelidir. Aksi takdirde öngörülemeyen sonuçları olur bu meselenin" demiş, bu sözlerine CHP ve HDP tepki göstermişti.
ATALAY DA KONUŞACAK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay ise saat 13:30'da açıklama yapacak. Önceki hükümette Başbakan Yardımcısı olarak çözüm sürecinin koordinasyonunu yapan Atalay, gece AKP Genel Merkezi'nden çıkarken MYK toplantısındaki görüşmeleri basın toplantısıyla paylaşacağını söyledi.
