Para, güç ve itibar... Ne ararsanız mevcut... Oteller zinciri kralı... Otomobil sanayi, yedek parça piyasasının belirleyicisi... Giresun, Şebinkarahisar'dan İstanbul'a uzanan göç ile başlayan hayatı bir simyacı hikâyesi gibi... İstanbul'daki gecekondu hayatı, erken yaşta kaybedilen baba dramı ve iki küçük kardeşin omuzlara yüklenen yük, ona "mücadele ve dayanışma"yı öğretmiş...

O azim, inanç ve irade; Özbekler'i tek göz odadan, 3 bin yataklı oteller zincirine haliyle dramatik süreç inanılmaz bir güce dönüşmüş... Sıfırdan zirveye başarı merdivenlerini hızla tırmanan biri o...
İşadamı, eski sporcu, spor adamı.

Karizmanın taa kendisi, Galatasaray'ın başkan adayı Dursun Özbek...  İşte Özbek'ten TÜRKİYE'ye özel sıradışı açıklamalar:

Devler Ligi şampiyonluğu

“Birkaç gün önce Çanakkale'deydik, 1915'te orada şehit düşen büyüklerimizi ziyaret ettik. Onlarca Galatasaraylı vatan savunması için Çanakkale'ye gitmiş, hiçbiri de geri dönmemiş. Galatasaray böyle bir ruhtan geliyor.

Yabancılara karşı ülkesini şerefle temsil etmek, bu kulübün ruhunda var. O yüzden, sportif başarıları asla göz ardı edemeyiz. Bizden öncekiler de etmemiş, 100 yılı aşkın tarihimize baktığımızda bu gurur tablolarını görmek mümkün.

Biz bu tabloyu daha da zenginleştirmek istiyoruz. Ben ve ekibimin öncelikli hedefi, UEFA ve Süper Kupa'nın yanına Şampiyonlar Ligi Kupası'nı da ekleyebilmek.”

Sistem adamıyım

“Galatasaray'ı nasıl modeli ile yöneteceğiz? Güzel soru… Bu noktaya sıfırdan geldim. Başarı merdivenlerini tek tek ama sindire sindire çıktım.  Hem çalıştım hem de okudum, başarıya giden yolu da, ekip kurup, yönetmeyi de iyi bilirim. Tabii paranın nasıl kazanılacağını da…

Galatasaray'ın başarıları ortada. Demek ki, yönetim modeli oturmuş ama biz bunu uluslararası rekabet açısından daha geliştirmek istiyoruz. Daha diyorum çünkü şu anda Galatasaray zaten dünya markası olmuş, İngilizlerle, Almanlarla, Fransızlarla yarışıyor. Ancak; başardıklarımızla asla yetinmemeliyiz. Zirveye ulaşmak zordur asıl zor olan şey ise geldiğin yeri koruyabilmektir.

O yüzden kendime ve ekibime hep yeni hedefler koyarım. Sistemsiz, plansız hareket etmem. İşadamı kimliğim yanında mühendisim, toleransın önemini bilirim en küçük sapmaya fırsat vermem. Ekibimi oluştururken, genç - dinamik ve her birinin belli branşlarda uzmanlaşmış olmasını hedefledim.

Arkadaşlarıma güveniyorum ve inanıyorum ki; hep birlikte Galatasaray'ı çok iyi yerlere getireceğiz bundan da bütün Türkiye mutluluk duyacak.”  

Yeter ki isteyelim

“Galatasaray hangi yıldızı isterse alır; Messi dahil alamayacağımız futbolcu yok. Yeter ki, isteyelim. Bütçe sorun olmaz, Galatasaray bir dünya markasıdır ve kredisi yüksektir. Şu ana kadar en çok dünya yıldızını oynatan kulüptür Galatasaray. Sonuçta dünya yıldızları bu takımda oynamak için can atıyor. Gerçek bu! Fakat, bizim yarışma özelliğimizin yanında bir misyonumuz daha olmalı; Arda, Tugay, Hakan gibi oyuncuları bulup, yetiştirerek dünya vitrinine sunmalıyız. O, 5 milyar dolarlık sektörden Galatasaray payını almalı. Hatta geçmişteki Fatih Terim, Mustafa Denizli gibi kariyerleri yetiştirip, teknik adam olarak kulübümüzden dünyaya sunmalıyız. Hamza Hamzaoğlu ile ilgili böyle bir projemiz de var.”

Hamza Hoca ile devam

“Prandelli ile kontratımızı iptal ettiğimiz gün Hamza Hamzaoğlu'nu göreve ben getirdim. Çünkü ona inandım, beni ve ona inanların güvenini boşa çıkarmadı. Bu yüzden kendisine minnettarım. O da benim gibi Galatasaray sevdalısı, Milli Takım'da çalışırken, teklifi ilettiğimizde hiç düşünmeden kabul etti.  

İşini severek yapıyor, ciddi başarılı fakat futbol bu, bazen her şey istediğiniz gibi olmuyor. Biz de yönetim olarak en zor gününde Hamza Hoca'nın hep yanında olduk. Şampiyonlar Ligi için, yeterli olur mu? Neden olmasın, olur hem de çok başarılı olur.

Seçildiğimiz takdirde elinin yapacağımız transferlerle daha da güçlendireceğiz. Sonuçta borsada işlem gören bir kulübüz bazı şeyleri açıklayamıyorum.”

Almaya değil vermeye geldim

“Galatasaray hayatımın yapı taşıdır. Bu camia beni okuttu, belli bir yere geldim. Almaya değil, vermeye geliyorum. Galatasaray'a borcumu ödemeye geliyorum. Galatasaray'a çok şey borçluyum ve bu borç ödemekle bitmez. Kulübüme daima faydalı olmaya çalıştım, yıllardır konaklama sponsorluğunu yapıyorum.

Tam 7 aydır başkan yardımcısıyım. Sportif AŞ, Mağazacılık, İnsan Kaynakları, Galatasaray TV bana bağlı. Duruma hakimim. Bu sürede Galatasaray'da nelerin değiştiğini herkes görüyor, daha iyilerini başarmak için geliyoruz. Galatasaray başkanlığı benim yarım asırlık rüyam. 15 yaşından beri buna hazırlıyorum, kendimi.”

Ailem benim her şeyim

“Aileme çok düşkünüm; ailem de bana… Birbirimiz olmadan yapamayız; 41 yıllık evliyim, inanın en küçük sorunumuz olmadı, başarımın perde arkası kahramanları ailemdir. Galatasaray'a yönetici olunca günde 10 saatimi kulübe ayırmak zorunda kaldım, kazandığımda bu süre daha da artacak.

Bir oğlum bir kızım ve bir de torunum var. Oğlum Gökhan evli ve torunum Dursun Hasan, hem benim hem de babamın adını verdik. Kızım Neslihan, iki kardeş benimle birlikte çalışıyorlar. Gözüm arkada değil. Biz kardeşler olarak birbirimize düşkünüz, kardeşim Mehmet ile zaten anadan ortağız.”  

Dört yılda borcu sıfırlarız

“Galatasaray bu ülkenin bir numarasıdır; mali açıdan getirisi yüksek ve yeni gelir kaynakları her zaman çeşitlendirilerek artırılabilecek potansiyeli olan bir kulüptür. 25 Ekim 2014'de mazbatayı aldığımızda bu özelliğini fark ettik.

O günden bugüne 120 bin TL. borç ödedik. Bunların bir kısmını bankalara borçlanarak gerçekleştirdik. Duruma hakimiz, Galatasaray için borç sorun değil, 4-5 yılda borcu sıfırlar, artıya geçeriz. Hedefimiz de, bu.”

“Şu anda 200 milyon dolar bankalara, 50 milyon dolar sporculara borcumuz var. Önceliğimiz sporculara olan borcumuzu ödemek.

Bu borçların karşılığı da var; seyirci-hasılat, isim hakları, naklen yayın, Şampiyonlar Ligi veya UEFA Avrupa Ligi gelirleri, sportif ürünler, sponsorluk ve transfer gelirleri gibi 400 milyon dolarlık bir temlik var. Bu rakamı iki misline çıkaracak potansiyelimiz de mevcut. Riva için özel bir proje geliştiriyoruz.”

ÖZBEK'İN YÖNETİM KURULU

Başkan:Dursun Aydın Özbek
Yönetim kurulu: Cengiz Özyalçın, A. Nasuhi Sezgin, Eşref Alaçayır, Cüneyt Tanman, Can Topsakal, Fatih İşbecer, Tayfun Demir, İsmail Sarıkaya, Ural Aküzüm, Tarık Taşar
Yedek: Alper Narman, Murat Atay, Ali Yüce, Burçin Aslan, Selim Arda Üçer