Dermatolog Dr. Gül Yıldırım, dolgu uygulamaları ile 15 dakikada başarılı sonuçlar alınabildiğini söyledi.
Dr Plus Klinik Medikal Direktörü Dermatolog Dr. Gül Yıldırım, "Son zamanlarda uygulandığı bölgede volüm efekti yaratmanın yanısıra biyolojik yanıtı uyararak kişinin kendi kollajen sentezini ve dolayısıyla derinin kalınlığını arttırması yoluyla daha uzun etki süresi ile öne çıkan dolgu maddeleri kullanıma girmiştir. Piyasada bulunan çok çeşitli dolgu malzemelerine sürekli olarak yeni ve daha gelişmiş teknolojiye sahip ürünler eklenmektedir" dedi.
Dolgu uygulamalarının tarihçesinin incelendiğinde kozmetik deformiteleri düzeltmek üzere 1800'lü yıllarda yağ enjeksiyonlarının yapıldığını anlatan Dermatolog Dr. Gül Yıldırım, "O tarihten bu yana ideal dolgu maddesini üretmek üzere araştırmacılar tarafından bir çok çalışma yapılmıştır. İlk kez 1981 yılında sığır kollajeninden üretilen Zyderm® FDA tarafından onaylandıktan sonra kullanıma sunularak injektabl dolgu malzemeleri kullanımında bir dönüm noktası olmuştur. 2003 yılında FDA onaylı hyaluronik asid içerikli ilk dolgu malzemesi dolgu uygulamalarında yerini almıştır. Sığır kollajenine göre kullanım kolaylığı,allerji testi gerektirmemesi gibi nedenlerle geniş kullanım alanı bulmuştur" diye konuştu.
DOLGU MADDELERİNİN SINIFLAMASI
Dolgu maddelerinin evrensel bir sınıflaması bulunduğunu ve yeni ürünler geliştikçe yeni sınıflamaların da ortaya çıkmasının beklendiğini anlatan Dermatolog Dr. Gül Yıldırım, "Pratik olarak dolgu maddelerini,etki süreleri,etki mekanizmaları, materyalin kaynağı ve geri dönüşüm kapasitelerine göre ayırabiliriz. Etki sürelerine göre; Kalıcı,yarı kalıcı ve geçici dolgular olarak ayırabiliriz. Geri dönüşüm kapasitelerine göre; Geri dönüşümlü (biodegradable) olan dolgu maddeleri vücut tarafından daha kolay yıkıma uğrar ve daha kısa sürelidir. Geri dönüşümlü olmayanlar (non-biodegradable) kolay parçalanamayan kısımlar içerdiğinden etki süreleri daha uzundur ve reaksiyona yol açma olasılıkları daha yüksektir.
Etki mekanizmalarına göre; Bazı dolgu maddeleri uygulandığı alanda oluşan çökme ve boşlukları doldurarak vücut tarafından yıkıma uğrayana kadar etki gösterirken , bir kısmı stimülatör adını alarak uygulandığı alanda boşluğu doldurmanın yanısıra kollajen sentezini uyararak derinin kalınlaşmasına katkıda bulunurlar. Kısaca etki mekanizmalarına göre dolgu maddeleri volüm arttırıcı ve stimülatörler olarak sınıflandırılabilir" dedi.
DOLGU ENJEKSİYONLARI TEDAVİ ALANLARI
Dermatolog Dr. Gül Yıldırım, daha sonra şunları kaydetti; "Yüz kontürünün düzeltilmesi, Elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi, Nazolabial bölge (burun ağız köşesi arasındaki oluk), Alın,göz çevresi,ağız çevresi kırışıklıkların düzeltilmesi, Dudak kontürünün belirginleştirilmesi ve dudağa hacim kazandırılması, El üzerinde yaşa bağlı oluşan çöküklüklerin giderilmesi, Göz altı çöküklüklerinin giderilmesi,
Akne izlerinin tedavisinde kullanılmaktadır.
DOLGU UYGULAMALARI NASIL YAPILMAKTADIR ?
Dolgu enjeksiyonları uygulama sonrası etkinin hemen görüldüğü uygulamalardır. İşlem öncesi ağrı eşiği düşük olan hastalarda lokal anestezik krem uygulanabilir ya da buz ile anestezi sağlanabilir. Dolgu maddesinin enjeksiyonu sırasında çok hafif rahatsızlık hissi duyulabilir. İşlem 15 dk kadar kısa sürelidir ve öğle arasında uygulanabilecek, sosyal hayatınıza rahatlıkla devam edebileceğiniz uygulamalardır.
DOLGU UYGULAMALARININ YAN ETKİSİ VAR MIDIR?
Hyaluronik asid içeren dolgu maddelerinin allerjik etki oluşturma riski yok denecek kadar azdır. Uygulama sonrası hafif kızarıklık, morarma ve hafif şişkinlik gözlenebilir. Tyndall etkisi : Dolgu maddesinin yüzeye yakın enjeksiyonu nedeniyle mavimtrak hale veren bir görüntü meydana gelebilir. İstenirse düzeltici enjeksiyon yapılabilir. Asimetri: Yüzün bir tarafına daha fazla volüm uygulanması sonucu oluşabilir.Kontrol seansında düzeltme yapılabilir. Enfeksiyon: Nadiren görülmesine rağmen enjeksiyonlu işlemlerde olası bir risktir. İşlem öncesi dezenfeksiyon hususuna dikkat edilmesi oluşabilecek enfeksiyonların önüne geçilmesinde önemlidir. Nekroz: Çok nadiren yüz derisini besleyen damarlardan birine dolgu maddesinin verilmesi sonucu beslenememeye bağlı nekroz ve skar oluşumu gözlenebilir. Granulom oluşumu: Dolgu enjeksiyonları sonrasında geç reaksiyon olarak bazı hastalarda gözlenebilmektedir. Tedavisinde antibiotikler,kortizon ve çeşitli oral ajanlar kullanılmaktadır.
DOLGU MADDELERİNİN ETKİSİ NE KADAR SÜRER?
Dolgu maddelerinin kalıcılık süresi dolgu maddesinin tipi ve uygulanan bölgeye göre değişkenlik göstermektedir. Süre vermek gerekirse 6-18 ay arasında değişkenlik gösterebilir.
DOLGU ENJEKSİYONU SONRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?
İlk 4 saat makyaj yapılmamalıdır. Aynı gün ağır egzersiz yapılması önerilmez. Aynı gün asid içeren ürünlerle peeling işlemi önerilmez. 1 hafta boyunca sauna,spa aktivitelerinde kaçınılmalıdır.
DOLGU ENJEKSİYONLARI KİMLERE UYGULANMAZ?
Aktif enfeksiyon varlığında, Otoimmun hastalıklarda, Gebelik ve emzirme durumlarında, Dolgu maddesi içeriğine allerjisi olanlara, Bağışıklık baskılayıcı tedavi altındaki kişilere uygulanmaz."
